English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne için

Ne için traducir español

71,536 traducción paralela
Ne için?
¿ Por qué?
- Pekâlâ, Roci ne için yapıldı? Yirmi, otuz kişi için mi?
Bien, ¿ para cuántos fue construida la Roci?
Bazen ne için savaştığımızı düşündüğümüzde kendimize şu kişiler iyi insanlar dediğimizde taraf değiştiririz.
Los bandos cambian a veces. Por lo que pensamos que luchamos. Quienes nos consideramos los buenos.
Ne için affedeceğim kendimi?
¿ Perdonarme a mí mismo por qué?
- Ne için olduğunu söylemedi ama sanki...
- No dijo para qué, pero sonaba un poco...
- Ne için?
- ¿ Por qué?
Ne için önünüze bakıyorsunuz?
¿ En qué está perseverando?
Ne için kullanabilirdik?
¿ Qué podríamos haber hecho?
O adamı öldürdün. Ne için savaşıyorsun?
Mataste a ese tipo. ¿ Por qué luchas tú?
Yine içine girmek için sabırsızlanıyorum. Ne zaman gelebilirim?
Muero de ganas de estar dentro de ti...
Peki ne için?
Sí, ¿ para qué?
Seni tekrar evde gördüğüm için ne kadar mutluyum bilemezsin.
No tienes ni idea de lo que me alegra verte de vuelta en casa.
Çoğu kişi büyükbaş hayvan yetiştirmek için ne kadar su gerektiğinin farkında değil, yani...
Muchos sitios han cerrado sus puertas por la sequía. La mayoría de gente no se da cuenta de toda el agua necesaria para criar ganado, así que...
Döndüğün için ne kadar mutlu olduğumu söylemiş miydim?
¿ Te he dicho cuánto me alegra que hayas regresado?
Çok üzgünüm ve bunu telafi etmek için her şeyi yaparım. Ne istersen.
Lo siento mucho y le prometo que haré lo que sea lo que sea que me pida.
Sizin için ne yapabilirim?
¿ Qué puedo hacer por usted?
Benim için ne yaptın ki?
¿ Qué has hecho por mí?
Ne tarz fıçı kanlar olduğuna bakmak için bara gidiyorduk.
Gracias.
Alec, büyünün etkisindeyken ağzımdan ne çıktığını duyduysan bilmen gerekir, annem için seni suçlamıyorum.
Alec, lo que sea que me oíste decir cuando estabas bajo el hechizo... Tienes que saberlo, no te culpo por lo de mi madre. No lo hago.
- Beynimde ne sorun olduğunu öğrenmek için o şeyi kullanalım.
¿ Cuál es su idea? ¿ Por qué no usamos esa cosa para ver qué le pasa a mi cerebro?
Biliyorum Nate ve ben Rip'i hiç gerçekten tanıyamadık. Ama sizin için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Puede que Nate y yo nunca llegáramos a conocer a Rip, pero sabemos lo mucho que significa para el resto de vosotros.
Kovar, kardeşlerine ihanet etmen için sana ne kadar ödedi?
¿ Cuánto le ha pagado Kovar para que traicione a sus hermanos?
Ne kadar muhteşem olsalar da kimsenin senin için yeterli olmayacağı.
Que no importa lo increíble que sean, ninguna será lo suficientemente buena para ti.
Dolly'nin doğum günü için ne yaptığınızı görmek istedim.
Quería saber qué van a hacer para el cumpleaños de Dolly.
Senin için ne berbat olduğunu anlıyorum.
Sé por qué te parece aburrido.
Ne yani, kutlamak için bir sebep mi gerekiyor?
¿ Acaso necesitamos una razón?
- Hadi ama... Herkes bu banyoyu herşey için kullanıyor, özellikle de Jude oldukça uzun duş alıyor, ne demek istediğimi anladın sanırım.
- Vamos... todos usan este baño para hacer sus cosas, sobre todo Jude que está tomando duchas muy largas, si sabes a lo que me refiero.
Ama ne yapman gerektiğini biliyorsun, değil mi, paramı mahvettiklerinden bana geri dönebilmen için?
Pero ¿ sabes lo que tienes que hacer para volver conmigo, por perder mi dinero?
Çalışmak için buraya geldim çünkü herkes ofisime uğrayıp nasıl olduğumu soruyordu ve benim de ilgiye ihtiyacım yok ayrıca daha yeni Oliver'la görüştüm telefonda ve dediğine göre Rusya'ya gidiyormuş, o yüzden senin burada ne işin var?
Bueno, me he venido a trabajar aquí porque todo el mundo estaba pasándose por mi despacho, para preguntarme cómo estoy, pero no necesito distracciones, y, por cierto, acabo de colgar con Oliver, que dice que se va a Rusia, así que, ¿ qué estás haciendo aquí?
Eğer onu şimdi çok zorlarsak acısını durdurmak için ne duymak istiyorsan onu söyler.
¡ Si lo presionas demasiado, te dirá lo que quieres oír solo para que pare el dolor!
Oğlum her ne yapıyorsa, bunu canı yandığı ve korktuğu için yapıyor ve ben onun hayatını mahvetmenize izin vermeyeceğim.
Lo que sea que esté haciendo mi hijo, lo está haciendo porque está herido y está asustado y no le ayudaré a destruir su vida.
Bu üçü her ne arıyorsa arıyor olsun, bulmak için bir ton insan öldürdüler.
La Tríada tiene reservas por toda la ciudad. Sea lo que sea lo que están buscando esas tres, han matado a un montón de gente intentando encontrarlo.
Liza Warner'ı yakalamayı dert edinmeye ne dersin? Ama kendini sorumlu gördüğün için değil Liza bir suçlu olduğu için.
¿ Por qué no te preocupas en atrapar a Liza Warner y no porque seas responsable sino porque es una criminal?
Durdurmak için ne yapabileceğimi bilmiyorum.
No sé qué hacer para detenerlo.
Benden daha iyi kaynaklarınız var ve dostumu bulmak için her şeyi yapmam gerek. Karşılığında da ne isterseniz onu yaparım.
Ustedes tienen mejores recursos que yo y tengo que usar todo lo que pueda para encontrarlo, así que haré todo lo que necesiten que haga por ustedes.
Bunun ne olduğunu ya da sizi neyin beklediğini bilmiş olsan Kovar'a hayatını bağışlaması için yalvarırdın.
Si supieras lo que está por venir, suplicarías a Kovar que se apiadara de ti.
Senden daha cüsseli bir hayvanın derisini beş dakikadan kısa sürede yüzdüler. Yani bana patronunun ne planladığını anlatmak için pek fazla vaktin yok.
Quitan toda la piel... y la cosa era mucho más grande que tú... en menos de cinco minutos, lo que significa que no tienes mucho tiempo para decirme lo que tu jefe está planeando.
Ne olmak için geliştirdin?
¿ Practicando para convertirte en qué? En algo más.
Onları çıkarmak için ne yapmamız lazım?
¿ Qué necesitamos para sacarles de ahí?
En sevdiğim güçlü çiftim için sırada ne var?
¿ Qué es lo siguiente para mi superpareja favorita?
İnekliği bırakıp o şeyi Felicty ve Oliver'ı kurtarmak için kullanmaya ne dersin?
Oye. ¿ Qué tal menos flipar y más averiguar cómo usar esa cosa para llegar hasta Felicity y Oliver?
Bu orospu çocuğunu öldürmek için ne gerekiyor çok merak ediyorum.
Tengo muchas ganas de saber qué se necesita para matar a este hijo de puta.
- O ne ki? Dinah için üzerinde çalıştığım ses modülatörleri.
Son unos moduladores de sonido en los que he estado trabajando para Dinah.
Ne olduğunu öğrenmek için can atmadığıma eminim ortak.
Ten por seguro que no estoy dispuesto a averiguar lo que es, compañero.
Neyin ne olduğunu öğrenmek için bombamı yürüyüşe çıkaracağım.
Voy a llevar a mi bomba mascota a dar un paseo y ver qué hay.
Evet ama ölüm bir protomolekül için ne anlama geliyor?
Sí, ¿ qué significa muerto para una protomolécula, no?
Umulmadık yeni bir teknoloji geliştirilmesi durumunda 900 sayfalık analiz ve Mars'la savaş durumu için acil durum planlarıyla birlikte ne yapılması gerektiği konusunda 14 farklı senaryo içeren bir dosyam var.
Tengo un expediente con 900 páginas de análisis y planes de contingencia para una guerra contra Marte, incluyendo 14 hipótesis diferentes sobre qué hacer si desarrollan nuevas tecnologías imprevistas.
Acaba sizi gönderdiğim kayanın nükleer bir ateş topunda niye patladığı hakkında mı yoksa bulmanız için görevlendirdiğim DGİ teknisyenine ne olduğu hakkında mı?
¿ Quizá se trata de por qué la roca donde los envié explotó en una bola de fuego nuclear? ¿ O qué le pasó al agente de la APE que les pedí encontrar?
Sizleri buradan uzaklaştırmak için ne lazım Albay Johnson?
¿ Qué haría falta para que se marcharan, coronel Johnson?
Bunun ne kadar saçma olduğunu, onun için endişelendiğini söyle.
Y que te preocupas por él.
Evet, bugünlerde iş için ne yaptın? ?
Sí, ¿ qué tipo de trabajo estás haciendo en estos días?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]