Polis çağırın traducir español
211 traducción paralela
Gidip polis çağırın.
Busca a un policía.
Yardım edin! Polis çağırın!
¡ Llamen a la policía!
- Polis çağırın!
- ¡ Llamen a la policía!
- Evet. Polis çağırın Bayan Inwood.
- Llame a la policía, Srta. Inwood.
Peşinden gidin! Hadi! Bir polis çağırın!
Vaya a buscar a un policía o más.
Çabuk olun! Polis çağırın!
Pronto, llamen a la policía.
Polis çağırın.
Llame a la policía.
Polis çağırın.
- Otane, rápido, llama al médico.
Polis çağırın. Polislik iş değil.
- ¿ Me pagaréis vos el pan?
- Polis çağırın.
- Llamen a la policía.
- Polis çağırın.
- Yo digo que llamemos a la policía.
Polis çağırın!
¡ Llamad a la policía!
Polis çağırın!
¡ Que venga la policía!
Polis çağırın!
¡ Llamen a la policía!
İsterseniz polis çağırın.
Llame a la policía.
Polis çağırın!
! Llamen a la maldita policía!
Polis çağırın.
Llama a la policía.
Polis çağırın!
¡ Llame a la policía!
Polis! Polis çağırın!
Llama a la policía.
Polis çağırın!
Llame a la policía!
- Onun için polis çağırın asıl.
Sí, que lo arresten!
Polis çağırın!
¡ Llama a la policía!
Tamam, Polis çağırın.
Bien, llame a la policía.
Bir dahaki sefere polis çağırın.
La proxima vez, llamad a la policia.
Polis çağırın.
Llamemos a la policía.
- Polis çağırın!
¡ Llama a la policía!
Polis çağırın!
¡ Llama a la Policía!
Hepiniz dışarı çıkın. Yoksa polis çağırırım.
Lárguense de aquí todos, o enviaré por la policía.
O salak polis seni aramak için arkadaşlarını çağırmıştır.
Ese policía habrá pedido refuerzos para buscarlo.
Arkadaşın olmasaydım polis çağırırdım.
Entonces quédate solo, eres un traidor con las manos.
Ellerini bağla, polis arabasını çağır.
Seguro. Consigue una red y envíalo por vagón.
Polis çağırın.
- ¿ Qué ha ocurrido?
Ya yemeğin parasını ödersin yada polis çağırırım.
Pague por la comida o iré a buscar al guarda.
Bırakın, valla polis çağırırım.
Deja de molestar o llamo a la policía.
Polis çağırın!
¡ Llame a la poli!
Harry, lütfen, polis çağırır mısınız?
Harry, ¿ es tan amable de llamar a la policía?
Yolu açın, yolu açın, yoksa polis çağırırım!
¡ Despejen la pista! ¡ Despejen la pista o llamaré a la Policía!
- Polis çağırın!
¡ Llamaré a la policía!
Magda'ya çantasını ver, yoksa polis çağırırım.
Mire, señor. Dele la cartera a Magda o llamaré a la policía.
Polis Müdürü'nü, Ulaşım Kontrol Başkanı'nı ve şu aptal hesap kontrolörünü çağır.
Avisa al inspector jefe de la policía, al presidente de la autoridad de tráfico, y a ese idiota de controlador.
Bakın, herhangi bir kaza olasılığı bulunduğunda, her zaman polis çağırılır mı?
¿ Se llama a la policía siempre que hay un accidente?
Eğer polis çağırırsam onlara yaptıklarımı anlatacak mısın?
Si llamo a la policía, ¿ les dirá lo que he hecho?
- Polis çağırın!
Llamen a la policía.
Eğer polis çağırırsa ne yapacaksın?
¿ Y que harán si llama a la policía?
Bence polis çağır ve avukatını ara.
Más vale que llames a la Policía. Y a un abogado.
Bayım, polis çağırın lütfen..
Escuche ;
Gidin burdan çıkın dışarı yoksa polis çağırırım.
salga o llamaré a Ia policía!
Ama şunu söyleyebilirim. Sakin olmazsanız ve sandviçlerin parasını ödemezseniz polis çağırırım.
Pero le diré esto, si no se calma y paga por los panes llamaré a la policía.
- Polis çağırın!
- Llame a la policía!
- Öldün sen! - Polis çağırın!
¡ Llamen a la policía!
Tüm rütbeli polis memurlarını buraya çağırın.
Reúne a todos los oficiales superiores inmediatamente.
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33