Soygun traducir español
4,437 traducción paralela
Bence bu gece soygun yapacaklar.
Creo que van a hacer otro atraco esta noche.
Soygun yapmaya gidiyorlar.
Van a volver a atracar.
17 yılı silahlı soygun yüzünden aldım.
Me dieron 17 años por robo a mano armada.
Soygun sabah 11 için planlanmış.
El atraco está planeado para las 11 a.m.
Soygun zannediyordum.
Pensé que era un robo.
Müfettiş Hillian'la soygun hakkında konuştuğunu biliyorum Derek.
Derek, sé que ya habló con el detective inspector Hillian acerca del robo.
Soygun görüntüsü verdik.
Hicimos que parezca un robo.
Bu bir soygun! Üstüne pantolon giyiver.
Ponte unos pantalones encima.
Apaçık soygun bu.
Eso es un robo.
Sonra da polis geldi ve bir soygun sırasında öldürüldüğünü söyledi.
Lo siguiente que supimos, es que la policía llamó diciendo que había sido asesinado en un atraco.
İroniye yatkın biri olsam çamaşır sepeti müzesinde büyük bir soygun gerçekleştirdim derdim.
Si yo fuera propenso al sarcasmo, te diría que estaba evitando un fuerte golpe al museo de cestas para la ropa.
Fakat soygun bir anlam taşımıyor.
- Pero el robo no tiene sentido.
Polis bir soygun olduğunu söyledi.
La policía dijo que fue un robo.
Babamın 10 yıldır silahlı soygun yüzünden hapiste olduğundan bahsetmiştim.
Bien, ustedes saben que les conté - que mi padre ha estado en prisión diez años por robo a mano armada.
Bunun sırrı, işle azıcık ilgisi olan her şeyi masraf olarak göstermek. Mesela bir soygun filmi kiralarsam, bunu mesleki araştırma olarak görürüm. Hani olur da...
Mira, el secreto es desgravarse todo lo que vagamente tenga que ver con el trabajo como por ejemplo, si voy a alquilar una película sobre atracos, que lo considero investigación profesional.
Folsom hapishanesinde soygun suçundan 12 yıl 7 hafta yatmış.
Acaba de salir de Folsom de servir 12 años y 7 meses por robar.
Çoklu soygun tutuklanmalari.
Múltiples arrestos por robo.
Çoklu soygun tutuklanmaları.
Varios arrestos por robo.
Peltier iki FBI ajanını öldürmüştü ve soygun şüphelisi olarak aranıyordu.
Peltier mató a dos agentes del FBI que buscaban un sospechoso de robo.
Herhangi bir soygun ya da cinsel saldırı olduğuna dair kanıt yok.
Sabemos que no hay evidencia de robo o abuso sexual.
Çocukken bu bloğu soygun için dolaşırdım.
Yo visitaba esta calle para robar cuando era joven.
Devriye arabası 28, devriye arabası 2-8... 4.Cadde ile Main'in köşesinde silahlı soygun var.
Llamando al carro 28, llamando al 2 - 8 Hay un atraco entre la 4ta y la principal
Hillsboro'da yaptığımız soygun, yola çıktığımız andan itibaren farklıydı.
El robo en Hillsboro, en lugar de tomar y correr, sesentía diferente..
- Büyük soygun olacaktı sözde.
Se suponía que este iba a ser el grande.
... Buckinghamshire'daki Postane treninde soruşturulan çuval hırsızlığında soygun girişiminde bir takım askeri araçların kullanıldığı sanılıyor.
Según la investigación del robo del tren correo, en Buckinghamshire se cree que se usaron varios vehículos militares durante la perpetración del robo.
Bir görgü tanığı araçları bu sabah 4 : 00 civarında soygun mahallinden birkaç mil ötedeki arka sokakta görmüş.
Un testigo vio los vehículos sobre las 4 : 00 de la mañana mientras andaba por una carretera secundaria a unos kilómetros del lugar del robo.
Bu sadece bir soygun değil.
No solo es un robo.
- Eski silahlı soygun hareketi, değil mi?
Lo tiene vuelto del revés. La vieja escuela asalto a mano armada se mueven, ¿ no?
Hatırlarsan, kısa bir süre önce Dallas'da bir soygun daha olmuştu ve yalnızca Clyde'ı aramıyorduk.
Sabes, un tiempo atrás se produjo un robo en torno a la gran "D," y no era sólo a Clyde a quien estábamos buscando.
Konut basarak soygun.
Invasión de hogar y robo.
Sen hâlâ olayın konut basarak soygun olduğunu düşünüyorsun.
Todavía crees que el crimen encaja con el patrón de los robos con invasión.
Silahlı soygun suçları da var çoğunlukla üniversite civarında.
y un puñado de antecedentes por robo a mano armada, la mayoría cerca de la UIC.
Silahlı soygun, uyuşturucu bulundurma, silahla saldırı.
Robo a mano armada, posesión de drogas, asalto con arma letal.
Carson soygun olduğunu söylemiş.
Carson dijo que fue un robo.
ama biz bunun bi soygun üçgeni olduğunu anlayana kadardı..
Eso fue hasta que descubrimos que su novia y ella tenían una banda de robos.
Soygun için polise şikayette bulundunuz mu?
¿ Completó un reporte policial por este robo?
Ve Bay Jennings işinin ehli bir avukatsa dört soygun üzerinden anlaşma fırsatını kaçırmaz.
Y si el Sr. Jennings es un abogado decente hará un trato sobre los cuatro reportes de robo como un crimen.
Önemsiz soygun mu?
¿ Robos insignificantes?
Ayrıca tanıklarının mahkemeye gelmesini istemiyorsan başka soygun suçlamalarını da bu dördüne dahil edebilirsin.
Y si no quieres a tus testigos en la corte algún otro cargo de robo que surja está incluido en estos cuatro.
Bu belgeleri imzalayarak dört soygun için dört yılı kabul etmiş oluyorsun.
Este documento confirma que acuerda servir un total de cuatro años por todos estos robos.
Müvekkilinizin çaldığı silahı soygun girişiminde bulunulmuş bir olay yerinde bulduk. Onun yöntemlerine uyuyor, Venice civarında. Ve aynı yerde iki cinayet işlenmiş.
Encontramos esta arma que su cliente robó en la escena de un atentado de robo que coincide con su MO en Venice donde también encontramos un homicidio doble.
Sırada soygun var.
Luego está lo del atraco.
- Silahlı soygun mu dostum?
Atraco a mano armada, tío.
Anwar Ahmed Gefur. Suçu adam öldürme ve soygun.
Anwar Ahmad Gefur... cometió asesinatos y robos.
Soygun şüphelini teslim etmiş.
Atrapó a un sospechoso.
Soygun olmuş gibi gösterecek ve 911'i arayıp kahraman olacaktım.
Estaba preparando un robo, así podría llamar al 911 y volverme un héroe.
Para ve kredi kartları içinde, yani muhtemelen soygun değilmiş.
Tiene el efectivo y las tarjetas, no fue un robo. Señor.
Soygun esnasında görevli olan doktor.
El doctor que estuvo en el robo.
Soygun demek ki.
Robo, entonces.
Pekâlâ, soygun esnasında gerçekleşen üç cinayet var.
De acuerdo, tenemos tres asesinatos cometidos durante un robo.
- Soygun mu ters gitmiş?
Robo que salió mal?