English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tüm dünya

Tüm dünya traducir español

2,543 traducción paralela
Anlamıyor musun? Tüm dünya ölümsüz oldu...
El mundo entero se ha vuelto inmortal.
Nasıl elde ettiğimiz önemli değil, deniz ürünleri, bizler için hayati önem taşıyor. Deniz ürünleri, tüm dünya popülasyonunun protein ihtiyacının yüzde ellisini karşılıyor.
Independientemente de cómo la obtengamos, la pesca es vital para la supervivencia humana, ya que es la primera fuente de proteínas para alrededor de la mitad de la población mundial.
Tüm dünya bizim.
El mundo entero es nuestro.
Tüm medya burada, canlı yayını hazırlıyorum. Tüm dünya onun gerçek yüzünü görecek.
Los medios están aquí, la transmisión en vivo está a la espera, todo el mundo verá la mirada en su rostro.
Endişeye mahal yok. Tüm dünya bizi izliyor.
No te preocupes, el mundo estará viendo.
Bugün tüm dünya beni duyacak.
hoy el mundo me escuchará
Tüm dünya onu Johnny Cage ismi ile tanıyor.
Un hombre conocido en el mundo como Johnny Cage.
Tüm dünya seninle birlikte olduğumuzu fısıldıyor.
El mundo entero susurra que tú y yo somos amantes.
Tüm dünya sana aşık mı olmalı?
¿ El mundo entero tiene que estar enamorado de ti?
Hazırlıksız yakalandık... ve Will şimdi öldü ve tüm dünya Will'in dolandırıcı bir iş adamı olduğunu düşünüyor.
No teníamos idea... y ahora él está muerto y todo el mundo piensa que es un hombre corrupto.
Artık tüm dünya gizli kamerada, kardeşim içerisine bakmak isteyebilirsin.
El mundo entero está en pantalla ahora, hermano. Podrías querer mirar. ¿ Nada?
Majesteleri, Sun'u öldürürsek tüm dünya bize dahi katili olarak bakacaktır.
Su Alteza... Pensarán que en Wei se desprecia las mentes brillantes.
Tüm dünya sular altına kalana dek yağmur 40 gün 40 gece sürdü.
Y la lluvia siguió cayendo durante 40 días y 40 noches, hasta que el mundo entero fue cubierto de agua.
Bu kayıt televizyonlarda gösterildiğinde tüm dünya bu kız için gözyaşı dökecek,... ben de yaygara koparıp son ana kadar bu kızın hayatını kurtarmak için çabaladığımı ama Pakistan Başbakanının uykusunun bu çaresiz kadının hayatından daha önemli olduğunu herkese anlatacağım.
Cuando esta grabación se emita por la televisión todo el mundo va a llorar por esta chica gritaré para decirle a todos que intenté salvarla hasta el último momento pero el sueño del presidente de Pakistán era más importante que la vida de esta chica indefensa.
Beğen ya da beğenme, tüm dünya peşinden geliyor.
Te guste o no, todo el mundo viene a por ti.
Tüm dünya insanları adına, barış içinde buradayız.
Venimos en paz por toda la gente de la Tierra.
Yani aslında tüm dünya biliyordu.
Así que, básicamente, el mundo entero.
Gerçekten garip. Eğer bu küçük mıknatısı alırsam, şu ataşı çekebilirim. hatta tüm dünya bu ataşı aşağı doğru çekebilir.
Si tomo este pequeño imán, puedo levantar este clip a pesar de que toda la Tierra está atrayendo a este clip.
Anladığımız kadarı ile, buraya gelen tüm dünya liderlerini tahliye ediyorlar...
Damos por hecho que se ha ordenado evacuar a todos los líderes mundiales...
Anlıyorum. Tüm dünya bizi izliyor. Baskın için son hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Comprendo que hay presión internacional pero la decisión del ataque final es desafortunadamente responsabilidad mía.
Tüm dünya senin için geliyor.
El mundo entero viene por ti.
Baba, kıyafetini iş yerinde değişip eve öyle gelsen olmaz mı? Tüm dünya bu hâlini görecek yoksa.
Jesús, papá, ¿ no te puedes cambiar cuando termines de trabajar, o algo así, antes de que el mundo entero te vea vestido así?
"Tüm dünya bir sahnedir ve Charlie de tüm sahnelerde yuhalanmıştır."
"Todo el mundo es un escenario". Y Charlie ha sido abucheado en todos, por supuesto.
Tüm dünya Vincent Chase, nükleer silahlanma tartışmalarıyla ilgili ne düşünüyormuş diye merak ediyor.
El mundo muere por saber qué piensa Vince sobre el debate de las armas nucleares- -
Tanrı biliyor ki, eğer şu ufak-tefek soğanlardan olmazsa tüm dünya kendi eksenleri etrafında dönmeye başlar. Tucker ailesi.
Porque el señor sabe que si no tienen sus cebollitas, entonces la tierra se saldrá de su eje.
Eğer biz her yıl engellemeseydik evet tüm dünya yok olmuş olacaktı.
Pienso que si no lo tomáramos del cinturón y lo metiéramos en el corral cada año entonces, sí, todos estarían muertos en este momento.
Bu seninle bağlantıya geçen tüm Dünya'nın içinden gelen tüm anormaller demektir.
Son todos los anómalos de la Tierra Hueca que contactaron contigo.
Yoksa tüm dünya mı?
¿ O el mundo?
* Tüm dünya dikmiş gözlerini, o zaman yutarım kokumu ben de *
# El mundo entero me miró y me tragué el miedo #
2. Dünya Savaşı'nın sonunda tüm Hitler isimliler Berlin telefon defterinden yok oldular.
Al final de la Segunda Guerra Mundial todos los Hitler desaparecieron de la guía telefónica de Berlín.
Sadece bir canlı dünya üzerindeki tüm habitatlarda yaşama imkanı bulabilmiştir.
Sólo una criatura se ha labrado una vida por sí mismo en todos los hábitat de la Tierra.
Sadece bir canlı dünya üzerindeki tüm habitatlarda yaşama imkanı sağlayabilmiştir.
Solo una criatura ha sido capaz de labrarse una vida en todos y cada uno de los hábitat de la Tierra.
Sadece bir canlı dünya üzerindeki tüm habitatlarda yaşama imkanı sağlayabilmiştir.
Solo una criatura ha sido capaz de labrarse una vida en todos los hábitat de la Tierra.
Bu görüş, mükemmel mavi gezegenimizin her şeyin merkezinde hareketsizce durduğu düşüncesinden destek almıştır. Tüm yıldızlar ve gezegenler dikkatle tasarlanmış bir tür saat mekanizması gibi Dünya'nın etrafında dönüyorlardı.
Esta opinión fue reforzada por la idea que nuestro perfecto planeta azul estaba muy quieto en el centro de todo, y que todas las estrellas y los planetas giraban alrededor de la Tierra como un reloj cuidadosamente diseñado.
Tüm süper kahramanların bir başlangıç öyküsü vardır. Bir genç, radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılır, cesur bir pilota bir güç yüzüğü verilir, Kripton gezegeninden bir uzaylı Dünya'ya gelir.
Todos los superhéroes tienen una historia sobre su origen, desde un adolescente raro que es mordido por una araña radioactiva, un osado piloto de pruebas al que se le otorga un poderoso anillo, un alien del planeta Krypton
Biz gibi Dünya'daki tüm yaşam sonsuz boşlukta sürüklenen bu küçük benekte duruyor. Çünkü evrendeki yaşam zamanın çok az bir anında var olmaya devam edecek. Çünkü yaşam, tıpkı yıldızlar, gezegenler ve galaksiler gibi düzenden düzensizliğe giden uzun yolda sadece birer geçici yapılardır.
Igual que nosotros, y toda vida en la Tierra presente en este diminuto punto a la deriva en el espacio infinito, la vida en el universo solo existirá durante un breve y brillante periodo de tiempo porque la vida, como las estrellas, planetas y galaxias no es más que una estructura temporal en el largo recorrido desde el orden hacia el desorden.
Milyonlarca yıllık yaşamlarında yıldız Dünya'nın % 99'nı oluşturan maddeleri, yani yaygın tüm elementleri oluşturur.
Durante sus millones de años de vida, la estrella ha fabricado todos los elementos comunes, el material del que está hecho hasta el 99 por ciento de la Tierra.
Dünya'nın kütlesinin ürettiği yer çekimi kuvveti gezegenin tüm yüzeyini oyacak kadar güçlüdür.
La masa de nuestro planeta genera un empuje gravitacional lo suficientemente fuerte como para esculpir toda la superficie terrestre.
Bu kayayı tüm gezegen, gezegen Dünya bile çekmeye çalışıyorken yerden kaldırabiliyordum.
Puedo recoger esta piedra del suelo incluso aunque tenga todo un planeta como la Tierra empujándola hacia abajo.
Milyonlarca yıllık yaşamlarında yıldız Dünya'nın % 99'nı oluşturan maddeleri, yani yaygın tüm elementleri oluşturur.
En sus millones de años de vida la estrella ha hecho todos los elementos comunes la materia que compone el 99 % de la Tierra.
Eğer bu görevi başarsaydık K.F.C bize dünya genelindeki tüm güvenlik sistemlerini yaptıracaktı.
Si hubiésemos hecho bien este trabajo, K.F.C. nos habría encargado su seguridad en todo el mundo.
Dünya üzerindeki tüm biyolojik yaşamı yok etme. - Ne dedin?
- El exterminio de la vida en la Tierra.
Dünya üzerindeki tüm canlıların imhasına şimdi başlanacak.
El exterminio de toda vida sobre la tierra comenzará.
♪ Tüm dünya uyuyor şimdi ♪ ♪ ama ikimiz planlar yapıyoruz ♪ ♪ Çünkü hiç bir şey yeterli değildir. ♪
Ahora el mundo entero está dormido pero estamos aún haciendo planes porque una vez no es suficiente cuando una mujer ama a un hombre Quiero tener sexo contigo
Vücudunuzdaki tüm alyuvarlar yan yana dizilirse Dünya'nın çevresini iki kereden fazla dolaşabilirler.
Si todos los vasos sanguíneos en su el cuerpo se unieron, que habían estire más del doble de la manera alrededor de la Tierra.
Ne kadar para alacağınız konusunda yalan söylediniz, Arabamı mahvettiniz, Açığa aldırdınız, ve tüm bir günümü dünya üzerindeki en berbat insanla geçirttiniz!
¡ Me mentisteis sobre cuánto te estaban pagando, destruisteis mi coche, hicisteis que me suspendieran, y me hicisteis perder un día y una noche con la peor persona del mundo!
Çünkü tüm dünya onun etrafında döner.
- Uno, el resto del mundo se limita a girar su alrededor.
Bu Dünya'nın içinden gelen tüm anormaller demek ama gemide başka bir şey olduğuna dair bir söylenti yok muydu?
Bien, eso cuenta para los anómalos de la Tierra Hueca, pero ¿ no había rumores de algo más a bordo?
Eğer Montauk Canavar, aslında bir gerçeklik o anlamına gelebilir eğer biz bazı oluşturmak için günümüzün edebiliyoruz arkasında çok tuhaf yaratıklar Tüm etrafında laboratuvarlarında kapalı kapılar dünya, mümkün olduğu Özellikle atalarımızın, uzaylı atalarının, aynı yeteneği vardı.
Si el Monstruo de Montauk es de hecho una realidad, entonces eso podía significar que si hoy en día somos capaces de crear algunas criaturas muy extrañas detrás de puertas cerradas de laboratorios alrededor del mundo, es posible que nuestros antecesores, especialmmente los antecesores extraterrestres, tenían la misma capacidad.
Hamamböcekleri gibi, dünyadaki tüm Sorell'ler gibi... Bir nükleer saldırı geliştirip Dünya'yı miras alabilirler.
Los Sorells son como cucarachas. Adaptándose a todo. Podrían sobrevivir a un ataque nuclear heredar la Tierra.
... tanıdığınız tüm kahramanların iki dünya arasında kapana kısıldığı bir kasaba vardır.
... en el que todos los personajes de cuentos están atrapados entre dos mundos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]