English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tıpkı onun gibi

Tıpkı onun gibi traducir español

552 traducción paralela
Vahşi mizacı dışında asil, genç bir adamdı. Ve oğlu tıpkı onun gibi büyüdü.
Fue un joven maravilloso, excepto por su terrible carácter... y cuando su hijo creció, se volvió igual que él.
Klara'nınki gibi giysilerin olacak herşeyin tıpkı onun gibi olacak ve harika bir bayan olarak yetişeceksin.
Serás mi hija. Tendrás ropa como la de Klara. Tendrás todo lo que tiene ella.
Birdie ile o kadar çok konuşuyorsun ki tıpkı onun gibi olmaya başladın.
Has estado tanto con Birdie, que te estás pareciendo a ella.
Tıpkı onun gibi olurum.
Así iremos conjuntados.
Şey, Pete hasta falan olursa ben de tıpkı onun gibi seyirci içinden çalışabilirim.
Pues, estaba pensando que si Pete se enfermara o algo... yo podría trabajar desde el público como él lo hacía.
Sahte... Tıpkı onun gibi.
Es tan falso, como él.
Tıpkı onun gibi.
Igual que tu padre.
Ve tıpkı onun gibi yalnız yaşarsın.
Y entonces estarás solo como él.
İkisi de tıpkı onun gibi ölmüş.
Ambos murieron del mismo modo que ella.
Melbourne'da tıpkı onun gibi güzel bir kadın ortaya çıktı.
En Melbourne apareció una belleza similar.
Fırlamalıktan. Tıpkı onun gibi.
Por ser un idiota, como él.
Tıpkı onun gibi.
Como ella.
Tıpkı onun gibi, senin de gözlerinden başlayacak unutulmak. Tıpkı.
Como para él, el olvido empezará por tus ojos.
Sonra, tıpkı onun gibi, unutulmak sesini kaplayacak. Tıpkı.
Y, como para él, el olvido alcanzará tu voz.
Sonra, tıpkı onun gibi, her yanını kuşatacak... yavaş yavaş.
Y, como para él, triunfará sobre todo tu ser, poco a poco.
Tıpkı onun gibi İsrail için çalışmam gerektiğini anlamıyor musun?
¿ No entiende que he de trabajar por Israel a mi manera, como él lo hace a la suya?
Tıpkı onun gibi.
Típico de él.
- Tıpkı onun gibi.
- Tal como ella.
Hapse düştüm ve tıpkı onun gibi ben de kuşlarla konuşuyorum.
Acabo a la sombra, y le hablo a los pájaros como hacía ella.
Duyduğuma göre güzel bir karın varmış. Kızın da tıpkı onun gibi olacak.
Supe que tiene una hermosa esposa y una hija parecida a ella.
Tıpkı onun gibi sol elinle dövüş.
Y además con el izquierdo, igual que él.
Köpeği de tıpkı onun gibi konuşamıyor, Bayan Sullivan.
El perro no sabe lo que ella quiere decir más que ella lo que usted le dice.
Cafcaflı gecekondu, tıpkı onun gibi.
Es una obra pomposa, igualito que él.
Paris de tıpkı onun gibi, hayat da.
Pues París es como ella, la vida es como ella.
- Şimdi ben de tıpkı onun gibi kokuyorum.
- Ahora yo huelo como ella. - Eso está bien.
- Tıpkı onun gibi. Sadece bu çalışıyor.
- Es igual, pero esta funciona.
Tıpkı onun gibi. Zeki olmasının yanı sıra, harika bir insandı.
Brillantísimo, una bella persona.
Sen ise kısa bir süre için onun yerini alacaksın, sonra tekrar yükseleceksin, tıpkı benim yükseldiğim gibi.
Ocuparás su lugar durante unos instantes, y después te levantarás, como yo me he levantado.
Onun öncü kuvvetleri ormanda tuzağa yakalandı, tıpkı bir ayı gibi.
Su vanguardia ha sido rodeada.
Onları yok et, Tanrım, tıpkı Jeremiah'ın zamanında onun düşmanlarına yaptığın gibi.
Consúmelos, Señor, como hiciste con tus enemigos en tiempos de Jeremías.
O onun küçük kardeşi, tıpkı Roger ve ben gibi.
Es su hermano pequeño, como Roger lo es para mí.
Bu onun Shelby'den kurtulma yöntemiydi tıpkı Jacoby'den kurtulduğu gibi.
Era su forma de librarse de Shelby, igual que hizo con Jacoby.
Tıpkı onun dediği gibi, "el becerisini geliştirmesini umuyorum."
Como él ha dicho : "Espero que sea de utilidad".
Tıpkı bir denizci gibi. Ama onun her limanda bir karısı var.
Como el marinero de la historia pero con una esposa en cada puerto.
Onun tarafını tutun. Tıpkı babam gibi. Sonra da bana kızın!
¡ Póngase de su lado como mi padre y enójese conmigo!
Bu onun yüzlerinden biri, tıpkı Prensesin ölümün yüzlerinden biri olması gibi.
Es una de sus caras, igual que la princesa es una de las caras de la muerte.
O sis perdesi kalkana kadar bundan büyük bir haz alırsın daha sonra onun da tıpkı diğerleri gibi olduğunu fark edersin.
Será placentero hasta que el velo desaparezca... y descubra que es igual que las demás.
Ben zaten kurtarıldım çünkü onun adına can veriyorum. Tıpkı onun da benim için yaptığı gibi.
Yo ya he sido salvado porque muero por El como El murió por mí.
Onun içtiğiniz zaman tıpkı bir yılan gibi atak olduğunuzu his edeceksiniz. Evet, bayanlar ve baylar...
Suban, señoras y señores...
O senin gençliğini istiyor, tıpkı uzun süre önce onun gençliğini istediğim gibi.
Quiere la juventud que Vd. tiene,... igual que yo quise la suya hace tiempo.
Tıpkı bir postacı gibi, onun da bir görevi vardır ve bunu yerine getirir.
Como un cartero, tendría un trabajo que hacer y lo haría.
Benim tanıdığım, buraya ait olan o küçük çocuk var ya bu onun yazı. Tıpkı bir zamanlar senin olduğu gibi.
Ese muchachito, el que yo conozco, el que es de este lugar, este es su verano así como lo fue de usted alguna vez.
Bazen onun gülüşünü duyar gibi oluyorum, tıpkı onlar gibi.
A veces creo que aún puedo oírla riendo y cantando.
Tıpkı onun dediği gibi.
Es tal y como ella dijo.
Ve ben, tıpkı babam ve onun babası gibi burada doğdum.
Y yo, como mi padre y anteriormente su padre nacimos aquí.
Sen de tıpkı Flores gibi konuşuyorsun ve sonun da onun gibi olacaktır.
habías como Flores y terminarás como él.
teker teker, her tüccar, tıpkı onun komşusu gibi önce ona, 50 ryo veya 100 ryo ödedi işini geri alabilmek için.
Uno a uno, cada comerciante, justo como su vecino antes, ha pagado 50 ryo o incluso 100 para recomprar sus propios negocios.
Onları alıp sarılmak, kucaklamak için ölüyordum, tıpkı Elsa ve onun kızkardeşlerine yaptığım gibi.
Yo me moría por alzarlos y abrazarlos, como había hecho con Elsa y sus hermanas.
Bu onun Shelby'den kurtulma yöntemiydi tıpkı Jacoby'den kurtulduğu gibi.
Quería librarse de la presencia de Shelby, igual que había hecho con Jacoby.
Onun eşinize aşık olduğuna eminim, tıpkı hepimiz gibi.
Estoy seguro de que está enamorado de Ia esposa de usted, como todos nosotros.
Sonunda oldu. Tıpkı anneme olduğu gibi... ve daha önce de onun annesine.
Así que al final sucedió y a la madre de ella.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]