English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ U ] / Unutuldu

Unutuldu traducir español

225 traducción paralela
Paul Beaumont unutuldu. Aşağılamanın bu en büyük jestiyle bu muhteşem bilim adamı sıradan bir palyaço olmuştu.
- Paul Beaumont fue olvidado - pero el seguía haciendo reír.
- Unutuldu gitti.
- Todo está olvidado.
Ama sorumluluğunuza gelince benim bakımımdan ödendi ve unutuldu.
Pero para volver a su deuda... por lo que a mí se refiere, está pagada y olvidada.
Geçmişe ait her şey unutuldu. Bana aşıktın.
El pasado ha sido olvidado.
Geçmişe ait her şey unutuldu. Sana aşıktım.
El pasado ha sido olvidado.
Kayboluşu hiç açıklanamadı ve bir süre sonra unutuldu.
Su desaparición nunca la explicaron y pronto se olvidó todo.
Olay 11 yıl unutuldu.
El caso fue olvidado durante 11 años.
fakat unutuldu gitti.
Pero sólo por un momento. Ya lo olvidé.
- Dinle. Meksika'da'Demokrasi'nin anlamı çoktan unutuldu.
" El significado de la democracia se ha perdido.
Şimdi öldü ve unutuldu!
Ya está muerto y olvidado.
- Unutuldu. - Unutulmadı.
- Ya está olvidado.
Yani, her şey, aniden unutuldu, öyle mi?
¿ Entonces has olvidado todo?
Burayı inşa eden adamın adı unutuldu.
El hombre que construyó esta casa ha pasado al olvido.
Unutuldu gitti.
Ya está olvidada.
Unutuldu bile, kafayı çarpma da unutuldu.
Las palabras y los golpes se olvidan.
Ve dilenci unutuldu.
Y se olvidaron de él.
- Peki ya planlarımız? - Unutuldu gitti.
- ¿ Nuestros proyectos?
Zamanla, bu olağanüstü kılıç unutuldu.
Y el tiempo relegó al olvidó la portentosa espada.
Vortis'in krater ve yaylalarına dikilir, zamanın sessizliğinde yavaşça dokunummamış hale geliyorlar, ve onların girişi türümüz tarafından çok uzun zaman önce unutuldu.
Cosidas en los cráteres y mesetas de Vortis, siendo lentamente sin tejer por el silencio del tiempo, y sus entradas en el olvido de nuestra especie.
Bu adam artık unutuldu ve elimizden bir şey gelmez Corday şu adama odaklandı.
Ese hombre queda olvidado y nada más podemos hacer. Corday está centrada en este hombre.
Eskisi gibi, ve hepsi unutuldu mu?
¿ Igual que antes y todos amigos?
Herkes şarkı söylüyor. Tüm bu tanıştıkların unutuldu mu? Ve ben de :
Todo el mundo está cantando y yo estoy diciendo :
Söylendiği gibi, üçüncü günde unutuldu.
He resucitado, como se dice, al tercer día.
( Söylendiği gibi, üçüncü günde unutuldu. )
He resucitado, como se dice, al tercer día.
Tasfiye yılları unutuldu.
Año de purga fueron olvidados.
Hepimiz piyasadayız... tüm farklılıklar unutuldu... savaşı anımsatmanın gereği de yok. Pardon, pardon.
Juntos en el Mercado, diferencias olvidadas, no hablemos de la guerra.
O zaman herşey unutuldu.
Entonces, todo olvidado.
Maria unutuldu.
Se olvidan de María.
Böylece dünyanın bir gezegen ve bizim de evrenin bir parçası olduğumuz fikri unutuldu.
La idea de que la Tierra es un planeta de que somos ciudadanos del universo fue rechazada y olvidada.
Unutuldu galiba, bu oyuncu aynı zamanda yapımcıyla evli.
No olvidemos que esta actriz es también casada con el productor.
Ama unutuldu bile.
Eso queda en el pasado.
Korku, Tegel, kırmızı duvar, inleme, hepsi unutuldu. Yeni bir hayat başlıyor. Acı gitti.
Olvidado el miedo, Tegel, el muro rojo, los gemidos y todo lo demás.
Mao unutuldu bugünlerde. Yine de harika bir aşçıydı.
Está pasado de moda, pero cocinaba de maravilla.
Ve Pera'nın annesi'nin cesedi, ilk ve son defa, kapatılan televizyonun önündeki küvette unutuldu.
... y el cadáver de la madre de Pera, olvidado en el aljibe, enfrente de un televisor apagado de una vez por todas.
" Geçmiş silindi, silinme unutuldu.
El pasado está tachado y la tachadura olvidada.
Sanırım çoktan unutuldu. Hiç de öyle değil!
En absoluto.
Artık unutuldu ama.
Ahora está olvidado.
Vampirler ve bu kale, hayaletleri ile birlikte uzun zaman önce unutuldu. Ait olduğun dünyaya geri dön.
Tú y el resto de tu clase deben regresar al mundo donde pertenecen, al abismo de los muertos.
Ve şimdi bütün o savaş meydanları ve her şey unutuldu.
Y ahora después de las batallas, todo se olvido.
Vah vah, tahta at unutuldu.
Infortunio, infortunio, el caballo de madera ha sido olvidado.
Hepsi bağışlandı ve unutuldu ve iyi birer dost olduk.
Todo está perdonado y olvidado y éramos muy amigos.
İnşa etme tutkusu soğudu ve yeniden inşa'nın coşkusu unutuldu, ve şimdi sadece hedonistik gerzeklerin yaptığı çöp yığınları var. Hazcı )
La pasión por la reconstrucción y el progreso, ha quedado olvidada ahora el gobierno sólo se preocupa por complacer a unos tontos.
Elaine Gitti ama unutuldu mu?
Suerte que se ha ido.
Madam Raikes ile olan saçma şeyler unutuldu.
Su estúpida aventura con madame Raikes, olvidada.
Proje unutuldu, sonra savaş başladı.
Cuando empezó la guerra, se olvidaron del proyecto.
- İyi geceler. - Tüm mesele unutuldu.
El asunto queda olvidado.
Unutuldu mu?
¿ Olvidados?
Yani, herşey unutuldu... o konuda hiçbir şey duymayalım.
Está todo olvidado.
" Unutuldu gitti
" Forma parte del pasado
Hepsi geçti ve unutuldu.
Oh, eso se ha terminado y olvidado.
Yerler ve isimler unutuldu.
La colina de la hamburguesa fue tomada el 20 de Mayo de 1969.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]