English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ V ] / Ve ben de

Ve ben de traducir español

55,282 traducción paralela
Babam bir mangal kazası sonucu yaralanmıştı ve ben de iki hafta boyunca onu tıraş etmiştim.
Mi padre se lastimó en un accidente de cocina. Y tuve que afeitarlo durante dos semanas.
İp gerekiyor bu işe, ve ben de ipleri kullanıyorum.
Necesito sogas, y las estoy usando.
Ve ben de tam anlamıyla kalbimi kolumda taşıyorum, tamam mı?
¡ Y yo literalmente traigo el corazón en la mano!
Beni canlı canlı yiyebilecekleri gerçeği aklıma geldi ve ben de bu riski almaya değer diye düşündüm.
Pensé en ser comido vivo y dije : "Sí, vale la pena".
Tamam, oğlum, daha önce hiç binmedi ve ben de ona söz vermiştim kafamın etini yedi.
Mire, mi hijo nunca ha montado en una y le juro que sólo habla de eso.
Dert etme, dostum, sadece içerisi temiz olsun, ve ben de senden temizlik ücreti almayayım tamam mı?
No se preocupe, sólo tráigala limpia y no le cobraré por limpiarla, ¿ De acuerdo? Así que, siéntese.
En az bir haftalık ve ben de burada tedavi olduğunu düşünüyorum.
No pueden tener más de una semana y creo que... Creo que se las hicieron aquí.
- Geçen gece, birkaç kişiyle takılmıştık köpekbalığı avladıklarını söylediler ve ben de hep bir ava şahit olmak istemişimdir ve bu sabah gözden kayboldular ve teknelerinin nerede olduğunu bilmiyorum.
Anoche me hice a la mar con dos tipos y me dijeron que saldrían a pescar tiburones y yo nunca lo he hecho, pero no llegué a tiempo para ir con ellos.
Kusura bakmayın, bugün Kızını İş Yerine Getir Günü ve ben de bu en önemsiz özel günü ciddiye aldım.
Lo siento, pero es el día de los hijos en el trabajo y supongo que me tomo en serio hasta las festividades más raras.
Evren kurban istiyor ve ben de sadece tarihin şablonunu uyguluyorum.
El universo exige sacrificios y yo sólo sigo las instrucciones.
Jeff ve ben de aynı fikirdeyim.
Jeff y yo estamos de acuerdo.
Ve ben de Yarın bakarız derim.
Y voy a contestar "Voy a pensar en ello mañana."
Ve ben de bugün dövüşmem.
Y no tendré una pelea hoy.
Ve bunu ben de görüyorum.
Yo también lo veo.
Ve o gün ben de senin kahramanın olmaya yemin ettim.
Y ese día prometí ser tu héroe.
Ben babanla birlikteyim Ve onu tahvil çıkarmak için Dört imzaya ihtiyaçları vardır.
Estoy con tu padre y con el fin de ponerlo en libertad bajo fianza y necesitan las cuatro firmas.
Hey, bu arada, Stephanie'yi biliyorsun ve ben geçen hafta sonu gittim. Nantucket'deki evi görmek için?
Oye, por cierto, sabes Stephanie y yo fuimos el fin de semana a ver la casa en Nantucket?
Ekip ve ben, SEC'in araştırmasını sağlamak için elimizden gelenin en iyisini yaptım. Ve Madoff Ponzi planını kapatın SEC için tekrarlanan ve güvenilir bir uyarı ile
Mi equipo y yo hacemos nuestro mejor esfuerzo para obtener la SEC para investigar y apagar el esquema de Madoff con repetidas advertencias y creíbles a la SEC que se inició en mayo de 2000.
Ve ben elimde bilgi sahibiyim.
Y tengo conocimiento de primera mano.
Ben senin uzun zamandır müşterim olsam ne olurum? Ve, nasıl hissedeceğim Yeni müşteriler için şaşkınlık mı?
¿ Qué pasa si soy un cliente de largo plazo de los suyos y, ¿ cómo me sentiría dejarse follar para los nuevos clientes?
ben sorumluyum Acı çekmek ve acı çekmek için.
Soy responsable para una gran cantidad de sufrimiento y dolor.
Şimdi tüm acıyı ve ıstırabı bilmek Ben yarattım.
Ahora sabiendo de todo el dolor y el sufrimiento que he creado.
Hey, bugün çevrimiçiydı Ve bazı eski kapsama alanımı okumaya başlıyorum Ve ben bu makaleyi gördüm.
Hola, yo estaba en línea hoy y estoy leyendo algunas de las noticias y me encontré con este artículo.
Kazadan önce ben merkezci ve narsist olduğunuza eminim.
Sabe, estoy segura de que era egocéntrico y narcisista antes de su accidente.
İleride Sal'in Dean'e çakmak istediğini ben de biraz sezinledim, evet.
Ve en la carretera como un poco más profundo que Yall sólo desea pegarle el culo de Dean, sí.
Oysa ben merkezci, narsist, kör ve biraz da çekiciymişsin.
Y me di cuenta de que es egoísta narcisista, ciego y un poco encantador.
Ben de ters takla atarak mevzuya girdim ve Kaptan'ın kalkanını aldım.
¿ Qué haces, un diario de vídeo?
Bunu devam ettirirsen, artık pişirmeyeceğim. Ve ben seni beslemiyorum.
Si siguen así, voy a dejar de cocinar y hoy no comen.
Ve ben reddediyorum Michael'ın kararını vermeyi reddettim Ister bir kadın olsun isterse de zorla
Y me niego, me niego a dejar que la decisión de Michael dicte si yo, como mujer, hago o no hago este viaje.
O halde ben o kız olmalısın Kutuyu alır ve bu ofisten dışarı çıkıyor. Daha fazla dikkat çekmeden önce
Así que necesito que tú seas esa mujer que toma sus cosas y sale de esta oficina antes de que hagas más evidente el hecho de que no sé lo que hago.
Sen git çantaları al, ben de bize bir oda alayım.
Ve a buscar las maletas... Y voy a conseguirnos un cuarto.
Annemin kardeşi, Polly ben küçükken bir araba kazasında öldü ve oğlu Wayne de arabadaydı ama o ölmedi.
La hermana de mi mamá, Polly, murió en un accidente de auto cuando yo era muy joven. Y, su hijo Wayne estaba en el auto con ella, pero no murió. Él...
Ve önünde diz çöken ben olurdum mezarını kahkaha ile dolduran.
Y yo soy la que está arrodillada delante de ti, llenando tu tumba de burlas.
Sen, ben, Zatanna ve Batman. Hatta diğer Adalet Takımı üyeleri.
Tú, yo, Zatanna, Batman, tal vez hasta la Liga de la Justicia.
O zaman neden göndermiyorsun Annesi anne eve Iyi niyet belirtisi olarak, Patricia ve ben para aramaya devam edeceğim.
Entonces, ¿ por qué no envías a la chica a... casa de mamá, como señal de buena voluntad, y Patricia y yo seguiremos buscando el dinero?
LeFou sevgili arkadaşım ben en eski dostun ve en sadık yurttaşın sevdiğim tek kadının babasını öldürmeye kalkıştım mı?
LeFou mi más querido acompañante yo tu amigo más antiguo y tu más leal compatriota ¿ traté de matar al padre de la única mujer que he amado?
- Sen ve ben dışarı gidiyoruz.
Vamos a salir de fiesta.
Limandaki bazı adamlara sordum ve onun iyi olduğunu söylediler, ben de ona bir iş vereceğim.
Unos tipos en la marina me dijeron que él es bueno, así que quiero contratarlo.
Sen... Biliyorsun, sen dürüstsün, ve şey... Ben...
Tú... eres honesto, y... yo... tengo bloqueo de escritor.
Son birkaç yıldır, ben... bu duyguları arıyordum ve şey... duyguların tepkisi de hep...
En los últimos años, he estado... buscando esos sentimientos y... los sentimientos han sido...
Ben ve sana olanları duyduk.
Me enteré de lo que les pasó a Ben y a ti.
Taras ve ben, Mykola ile çok gurur duyduk.
Taras y yo estamos tan orgullosos de Mykola.
- Ben ve ekibim buradan gideceğiz. - Kuşlarınızı geri çekin.
- Tal vez quieras salir de aquí.
Onu ben yazdım ve kediyi de ben çizdim.
Y yo lo escribí. Y dibujé el gato.
Git yoksa seni ben oraya postalarım!
¡ Ve allá antes de que te arrastre!
İlk itiraf eden ben olayım... bu çılgın hayalin peşinden koşabilmen için ailecek toplanıp tanışmak ve hayatlarımızı değiştirmek fikrine hiç sıcak bakmamıştım.
Seré el primero en admitir... Yo no estaba emocionado de recoger a nuestra familia, el embalaje, y el movimiento Y cambiando nuestras vidas para que pudieras perseguir este sueño loco.
O, yıllarını okulda doktor olmak ve hayat kurtarmak için harcarken ben restoran mutfaklarında çalıştım.
Mientras ella pasaba años en la escuela estudiando para convertirse en doctora y salvar vidas, yo trabajaba en cocinas de restaurantes.
Babam ben doğmadan önce bizi terketti ve annemde uyuşturucu bağımlısıydı.
Mi padre nos abandonó antes de nacer y mi madre era adicta a las drogas, así que...
Ben seninle mecliste savaşacağım ve kazanacağım.
Voy a luchar en la sala de juntas y ganar.
Ben bir parti vereceğim ve içinde kim olduğunu kimse Körfez'in bu tarafı orada olacak. Gelmelisin.
Estoy organizando una fiesta, y cualquiera que haya sido alguien de este lado del Golfo estará allí.
Bu altın merhametsiz saplantı haline geldi Babamdan, kardeşimden ve ben.
Este oro se convirtió en una obsesión implacable de mi padre, mi hermano y yo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]