English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ V ] / Ve bence

Ve bence traducir español

8,798 traducción paralela
Ve bence sahne birkaç metre daha yukarı çıkmalı, böylece arka koltuklar da görebilirler.
Y creo que la plataforma debería ir un par de metros más arriba. así que realmente podemos llegar a los asientos baratos.
Ve bence seninle bir şansı olduğuna inanırsa, her şeyi yapacaktır, hatta kendi annesine bile sırtını dönebilir.
Y creo que ella haría cualquier cosa, incluso convertirse en su propia madre, si piensa que tiene una oportunidad contigo.
Yani, hala birbirimizi tanımaya devam ediyoruz biliyorum, ama ben Lolly'den gerçekten hoşlanıyorum ve bence o da benden hoşlanıyor.
Quiero decir, sé que aún nos estamos conociendo, pero Lolly me gusta de verdad, y creo que a ella le gusto.
Neden öyle düşündüğünü anlıyorum ama bu asil bir iş ve bence asilliğini geri alman gerektiğini düşünüyorum.
Entiendo el porqué, pero es una vocación. Es noble. Y creo... que necesitas recuperar eso.
Senden nefret etmiyor. ve bence bebeğimizi sandığımızdan daha çok sevecek.
Bueno, ella no te odia, y va a amar a nuestro bebé... probablemente más de lo que podamos manejar.
siz gerçek bir insana benziyorsunuz, ve bence bu işte harika olacağım.
Es sólo que pareces como una persona auténtica, y creo que sería muy buena para este trabajo.
O gerçekten harika bir çocuk ve bence doğru seçimi yapacaktır.
Es una chica maravillosa. Estoy seguro de que tomará la decisión correcta.
Hayır, ve bence gerçekten hayal kırıklığına Uğramak istemiyorsa, beni nerede bulacağını biliyor. Özellikle şunu iletin ki Muhtemelen onu milyarder yapabilirim.
No, y pienso que estaría muy decepcionado si se entera de que me dejó esperando, en especial considerando que puedo hacer que gane probablemente un billón de dólares ahora mismo.
Birbirlerini uzun zamandır tanıyorlar ve bence Schaeffer'ın işleri yürütüşü başka herkesin yapabileceğinden daha hızlıdır.
Se conocen de hace tiempo, y Schaeffer ha avanzado rápidamente.
Geçen gün güzel bir konuşma yaptık. Ve bence işe yaradı.
Tuvimos una buena charla el otro día y creo que eso la está ayudando.
Pazartesi erken saatlerde ve bence kız şahit oldu.
A primera hora del lunes, y creo que la chica lo presenció.
Iris emin olmak için röntgen çekilmesi gerekiyor ama üçüncü kez aynı şeyi yaşıyorsun ve bence omuz replasmanı yapılması gerekiyor.
Iris. Voy a pedir una radiografía para confirmarlo pero... voy a suponer que a la tercera va la vencida y que necesitas un remplazo de hombro.
Dükkandaki paranın birazı Daniel'ın olacaktı,... ve bence bir kısmının, ne olursa olsun, Daniel'ın olması gerekir.
Lo que quiere decir que un dinero de la tienda... habría sido de Daniel y... creo que una cierta cantidad de él, debería ser de Daniel.
Bir şarkı yazdım ve bence gerçekten de çok özel bir parça.
- Vale, yo escribí esta canción y creo que es muy especial.
Ve bence bunu zaten hissediyorsun.
Y creo que lo sabes.
Bence geri döndü ve beni arıyor.
Creo que ha vuelto y me está buscando.
Bence sen ve Claire arasında söylenecek daha bir sürü şey var.
Entre Claire y tú, creo que aún tenéis mucho que decir.
Bence Mu Thetas'a haber verilmeli çünkü şimdiye dek çekilmiş tüm Amerikan kolej filmlerine göre çıplak koşma ve uyuma tam bir örnek model davranışıdır.
Sabes, creo que alguien debería informa a los Mu Thetas, que beber y acostarse por ahí es el comportamiento modelo según cualquier película universitaria americana.
Bebeğe yardımcı olacak ve iyi bir baba olabilir bence.
Todavía va a ayudar con el bebé, y creo que va a ser un buen padre.
Bence senin favorindir. Haşlanmış tavuk vejetaryen usulle ve bütün olarak soslanmış ördek paketi.
Traje tu favorita, pollo al vapor con verduras y un puñado de sobrecitos de salsa de pato.
Satın alma üzerine konuşmak için aramıştım. Sizin para akışınız ve bizim uzmanlığımızla bence her iki şirketin de marjını büyütebiliriz.
Estaba revisando nuestra adquisición y creo que con su flujo de efectivo y nuestra experiencia podemos hacer que ambos márgenes crezcan.
biliyorsun biz bu konu da bir lobiye sahip değiliz, Onlarınsa var. eğer onların satın alma teklifleri kabul edersek ondan sonra biz bir yeri satın alamayız. bence bizim uzmanlığımız ve onları lobisini kullanırsak daha fazla iş yapabiliriz.
No tenemos el capital que tienen ellos, así que si pudiéramos hacer que compraran donde no podemos comprar, entonces creo que con nuestra experiencia y su capital podemos hacer funcionar algo.
Biz sonradan var olan bir şirket değiliz. Onlarla birleşebilirsek, onların gayrimenkulleri bölmeleri yerine birleştirebiliriz ve daha fazla para kazanırız. Bence kesinlikle bunu isteyeceklerdir.
No tenemos que ser comprados, podemos hacer una fusión y podemos manejar su división inmobiliaria y hacerlos ganar mucho dinero y creo que realmente lo van a aceptar.
Bence önereceğim şey iki şeye birden çıkar yol olacak. Bize fayda sağlayacak ve tüm problemlerimize çözüm getirecek.
Creo que podría tener una solución que puede tanto, beneficiarnos y a todos nuestros problemas, y a ellos.
Ama sen ve ben profesyoneliz ve profesyoneller olarak da bence davanın çözümü için en iyi şey ; görüşlerimizi birleştirmemiz.
Pero tú y yo somos profesionales y como profesionales, creo que por el bien del caso será mejor que hagamos un frente común.
Bence onun için değerli olan her şeyini kaybetti ; kızını ve torununu.
Creo que perdió todo lo que le importaba... su hija y su nieta.
Hmm, bahse girerim ki Stockman-Sinek'in deneyleri ters gitti. Bence bu adamı bulalım ve, onunla konuşabileceğimizi varsayarak yüzündeki kıçını tekmeleyelim.
o supongo que es alguno de los experimentos de la mosca Stockman que se fue. patearlo.
Çünkü o paraya istediğimiz her yerde kral ve kraliçe gibi yaşayabiliriz bence.
Porque a mí me parece que con tal cantidad de dinero... podríamos ser el rey y la reina en cualquier lugar.
Bence Riley bunu öğrendi ve onu susturmak için öldürdü.
Creo que Riley lo averiguó y entonces él la mató para que callara.
Şöhretimi daha da fazla lekelemek ne kadar zor olsa da bence sen ve ben ilişkimizi kesin biçimde işle sınırlı tutmalıyız.
Con lo difícil que sería manchar más mi reputación, creo que deberíamos mantener nuestra relación estrictamente de negocios.
Bence her neredeyse yeni bir başlangıç ve huzur için minnettar.
Creo, que dondequiera que ella esté, está agradecida por la tranquilidad - y el nuevo comienzo.
Aklında bulunsun, uyuşturucu ağına baskın yapmak üzereyken şeker komasına girmiş... -... ve yüzün beyazlara bulanmasın bence.
Si estás esperando para entrar a acabar con una guarida de cocaína, es mejor no ir puesto hasta arriba de azúcar y cubierto de polvo blanco.
O yüzden evet, bence gerçek. - Bu hasta ve sapık adam...
De modo que sí, creo que existe, este hombre enfermo y perverso...
Bence hayatta kalmaya çalışan birisin sen. Saklanması gerekeni saklıyorsun ve ne olduğunu öğrenmeme gerek yok.
Creo que eres alguien que intenta sobrevivir que oculta lo que tiene que ocultar, y no necesito saber qué es.
Bu çok hoş, ama bildiğin gibi federal hapishanede karma durumu yok ve bu muhtemelen ikiniz için en iyi senaryodur ama dürüst olmak gerekirse, bence yolunuzun sonu mezarlığa çıkıyor.
Eso es dulce, pero sabes que la prisión federal no es mixta, y ese es el mejor escenario posible para ustedes dos, pero sinceramente, creo que en el camino en que están los lleva al cementerio.
Bence ordu donatımının bedelini ve Osmanlı tehdidinin hakikatini yabana atıyorsunuz.
Creo que subestimáis el costo de equipar a una armada... y la realidad de la amenaza otomana.
Bence gerçek tarihimizi örtbas ettiler ve Roma'nın işine gelecek şekilde yazdılar.
Creo que han borrado nuestra verdadera historia y han escrito una que le favorece a Roma.
Bence sen ahlaki, yasal ve temel olarak korunmayı hak etmeyen birini korumamı istiyorsun.
Creo que quieres que proteja a alguien que que legal, moral y esencialmente no merece protección.
Bence James St. Patrick Ghost'un ta kendisi ve sen de Tommy Egan'ı korumak için onunla çalışıyorsun.
Creo que James St. Patrick es Ghost... y creo que has estado trabajando con él para proteger a Tommy Egan.
Ailenize yiyecek ve diger ihtiyaclarini almak icin geldiniz. Az sonra buna izin verecegiz ama bence hepinizin ortak ozelligini ifade etmemiz gerekir.
Vinieron por comida y artículos de primera necesidad para sus familias... y les permitiremos hacer eso en un momento... pero pienso que vale la pena reflexionar sobre la calidad que todos ustedes tienen en común.
Phil, düşünüyordum da ABD başkanı öldüğü ve biz de dünyadaki son iki kişi olduğumuz için içimizden biri bence ABD başkanı olmalı.
Phil, estaba pensando... como el presidente murió y nosotros somos las únicas personas en la Tierra, uno de nosotros tiene que ser el presidente de los Estados Unidos.
Bence sen ve ben biraz konuşmalıyız.
De hecho por qué no... Creo que deberíamos hablar tú y yo.
- Bence mantıklı. Yeni düzenlemenin ana yararı para toplama etkinliklerimizi daha tutarlı ve mantıklı hale getirmektir.
El principal beneficio del nuevo acuerdo sería hacer crecer las actividades que nos dan dinero más coherentes y lógicas.
Bence hayatın önce stres ve endişeyle doluydu ki...
Bueno, aun así tu vida ha estado tan llena de estrés y preocupaciones.
Bence çoğu uşak ve kahyanın evli olmadığını biliyorsunuz.
Creo que sabe que no muchos lacayos o mayordomos están casados.
Bence bizi öldürebilen ve bu hâle getiren bu silah.
Creo que la única cosa que puede matarnos, es el arma que nos hizo de esta manera.
Bence bunak kardeşinizle yüzleşmeli ve kıçını tekmelemeliydiniz. O zaman bu konumda olmazdık.
Creo que debería haber peleado con el vejete de su hermano, haberle pateado el culo y nosotros no estaríamos en esta posición ahora.
Sen ve ben geçenlerde yanlış boka bastık bence, anlarsın ya.
Sabe, creo que usted y yo empezamos con mal pie el otro día.
O kadar da önemli değil bence, çünkü bayapı sağlam oldu.
No creo que sea tan importante porque se ve bastante sólida.
Bence sen özel birisin, süper birisin, tuhafsın, harikasın ve en iyi kardeşsin. Seni çok seviyorum.
y creo que eres especial y divertido y raro y maravilloso y el mejor hermano y te quiero.
Ben bir adamım... duyguları ve sevgilisi olan, yani size şunu söylüyorum, bence siz hepiniz üstünüzü gi...
Soy un hombre con sentimientos y... y una novia. Así que... creo que deberían llevarse sus...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]