English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yardım etsene

Yardım etsene traducir español

449 traducción paralela
Zarif marif, ben yemeğimin tadını çıkaracağım. Bu sıkı ayakkabıları çıkartacağım. Yardım etsene Gaston.
Elegante o no, si voy a gozar mi cena debo sacarme estos zapatos.
Selam, Buck Cantrell.Buraya gelip bir bahis üzerinde bize yardım etsene.
- ¡ Buck Cantrell! Ven aquí y ayúdanos en una apuesta
Yardım etsene, patron.
Se lo juro, jefe.
Kitty, bana yardım etsene?
¡ El te verá! ¡ Por el amor de Dios deja de moverte, vas a caerte!
- Her şey yolunda mı? - Yardım etsene.
- ¿ Ha ido todo bien?
Bana bak, dostum, bana biraz yardım etsene.
¿ Qué tal si me echa una mano?
Gelip bana yardım etsene, ben yetişemiyorum.
¡ Ven a ayudarme, no lo alcanzo!
Yardım etsene ona, budalal!
¡ Ayúdala, idiota!
Getirmeme yardım etsene.
¿ Por qué no me dijo que no tenía?
- Bay Robinson. - Yardım etsene.
Eh, échanos un cable.
Bana yardım etsene Charlie.
Ayúdame, Charlie.
Yardım etsene.
Ayúdame con esto.
- Yardım etsene.
- Ayúdame.
Yardım etsene.
Échame una mano.
- Gelip bana yardım etsene.
- Más vale que me ayudes.
Hey, Snakeskin, yardım etsene.
Piel de serpiente, échame una mano.
- Sen Doctor'sun, yardım etsene.
- ¡ Usted es un doctor, haga algo! .
Buraya gelip bana yardım etsene?
Sube aquí y échame una mano.
Yardım etsene şapşal!
imbécil!
Calder, sen de kalıp onu korumamıza yardım etsene.
Calder, ¿ por qué no te quedas y nos ayudas a protegerlo?
- Bana yardım etsene.
- ¿ Queréis ayudarme?
Bir yardım etsene çıkayım.
Aquí vale, ayúdame a subir, por favor.
Şu tüpü çıkarmama yardım etsene. Fleet Caddesi'ne gitmem lazım.
Ayúdame con las botellas, por favor, tengo que ir a Fleet Street.
Yardım etsene!
Ayúdenla
Çok ilgilendiysen, bize yardım etsene?
Si tanto le interesa, ¿ por qué no nos echa una mano?
- Şu kablo için yardım etsene.
- Si me ayuda con este conducto...
George, yardım etsene bize.
Vamos, todos, ayúdenme. - George, ayúdanos, ¿ quieres?
Yardım etsene Rosemary?
Por qué no nos ayudas, Rosemary?
Jacques, bana bir yardım etsene.
Jacques, échame una mano.
Yardım etsene.
Lleva esto allá, por favor
- Şur, yardım etsene! - Bekle biraz.
- ¡ Alejandra, ayúdame!
Charlie, yerine döndürmem için bana yardım etsene, yapar mısın? - Çaresizsin. Hiçbir şey yapamazsın.
Charlie, ayúdame con esto.
Sıkışmış. Yardım etsene biraz?
Se me ha atascado, ayúdame.
Şunu sokmama yardım etsene.
¡ Ayúdame a meterla!
- Şefe yardım etsene.
- Échale una mano al jefe.
Yardım etsene!
- ¡ Hola, Rose!
- Bunları çıkarmama yardım etsene.
- Eh, ¿ me ayudas a quitarme esto?
Çıkarmama yardım etsene.
Ayúdeme a quitármelo.
Yardım etsene!
¿ Quién eres tú?
Yardım etsene.
Llévala tú.
Jim, onu kaldırmama yardım etsene.
Jim, ayúdame a incorporarlo.
- Bize yardım etsene?
- ¿ Por que no nos ayudas?
Yardım etsene!
¡ Ayúdeme!
"Bana yardım etsene!" derlerdi.
Y el tío decía : "Joder. ¡ Ayúdame!"
"Kahretsin, yardım etsene Jesus!" dedim.
Y dije : "Maldita sea, Jesús, ayúdame a salir de aquí".
- Bana laboratuvarda yardım etsene.
- ¿ Me ayudas en el laboratorio?
Sammy, şu şeyler için yardım etsene.
Sammy, dame una mano con esto.
. Yardım etsene!
No te quedes ahi. ¡ Ayúdame!
Yardım etsene.
.. ¡ dame una mano!
- Yardım etsene sen.
- ¿ Vas a ayudarme?
Bana yardım etsene.
Dame una mano.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]