Çok hafif traducir español
641 traducción paralela
Sana çok hafif geldim çünkü kolların çok güçlü.
Sólo me siento muy ligera con usted... porque sus brazos son muy fuertes.
Benim anne takıntım olduğunu biliyorum, ama çok hafif.
Yo tengo una ligera obsesión por mamá.
- Bu çok hafif.
- Es muy suave.
Harbiden çok hafif.
¡ Qué ligero es!
Çok hafif çalacağım. Çünkü sana bağırarak anlatamayacağım şeyler var.
La pondré muy suave... porque tengo cosas que decirte y no puedo gritarlas.
Devlet çok hafif ceza verdi.
El gobierno me dio un castigo leve.
Bir şeyi hatırlıyorum, çok hafif topallıyordu.
Recuerdo una cosa. Tenía una leve cojera.
Bu yüzden, müvekkilimi mahkemenin babacan şefkatine emanet ediyorum çocuğun lehine, tam beraat talep ediyorum ya da çok hafif bir hüküm.
Me limitaré a encomendar a mi defendido a la paternal clemencia del tribunal pidiendo para él una sentencia absolutoria o una leve condena.
Çok çok hafif.
Muy... muy leve.
Şimdi izninizle yiyecek bir şeyler atıştıralım. Çok hafif bir yemek. Omlet ve biraz da et.
Ahora pasemos a tomar el almuerzo que hemos preparado ; será un almuerzo frugal seguramente tortilla de espárragos y algo de carne.
Hayır, efendim, üssün gönderdiği alüminyum mermiler dışında, ama çok hafif görünüyorlar.
No, excepto los percutores de aluminio. Los nuevos parecen frágiles.
Hayır, çok hafif.
No pesa nada.
- Çok hafif. Şerefe içelim :
Le gustará esta historia :
Bu meteor ya çok hafif, ki böyle bir şey olamaz, ya da içi bos.
O este meteoro es muy ligero, lo cual es imposible, o es hueco.
Hamur çok hafif.
La masa es tan ligera como el aire.
Aşçı çok hafif tatlı ve hamur işleri yapıyor, öyle değil mi?
La cocinera ha mejorado su habilidad con la repostería, ¿ no le parece?
Çok hafif bir elektrik çarpması hissedeceksiniz. Acıtmaz.
Sentirá un pequeño estímulo electrico, no le dolerá.
Hayır amiralim, hasarın çok hafif olduğunu söyleyebilirim.
- ¿ Es grave? No, señor. Diría que es un daño muy leve.
Çok hafif hasar var ve kimse yaralanmamış.
Muy leve, señor, y no hay heridos.
Sizler hala çok hafif yolculuk yapıyorsunuz!
¡ Aún seguís viajando con el mínimo de equipaje!
Ama bunlar çok hafif ve taze.
Pero están tan ligeros y frescos.
- Çok hafif oluyor, Quintal.
- Va muy suave, Quintal.
Çok lezzetli, çok hafif bir şarap.
Es un jerez dulce y ligero.
- Gerçekten çok hafif.
- Es muy ligero.
Çok hafif.
¡ Alto! Demasiado suave.
- Su gibi, çok hafif.
- Es como el agua, muy ligero. Te gustará.
Evet. " Çok hafif hareket gerekiyor.
"Hace falta muy poco movimiento para lanzar con un carrete fijo".
Çok hafif dokunuşlarla.
Es cuestión de un toque.
Bu kostüm çok hafif.
Este traje no pesa nada.
Çok hafif ve güzel.
Es una obra ligera y hermosa.
Bu içecekler çok hafif.
Tanta agua.
Çok, çok hafif olsun lütfen.
Muy, muy liviano, por favor.
Kabuklu kısmını kesmiş, bu yüzden tadı çok hafif.
Corta la corteza. Por eso es tan ligero.
- Haydi, çok hafif. - Çıkardınız mı?
- Vamos, esto es liviano.
- Göreviniz çok hafif olacak.
Sus obligaciones serán muy pocas.
Çok hafif olacak, namlusu da kısa olmalı.
Debe ser muy ligero de peso y de cañón corto.
Çok memnun. Eski dostum, hafif yarı akıllı olsan da bunu birinden duymak güzel.
Menos mal que se alegra alguien aunque seas un poco tarado.
İşe bak, alışkın olmayınca hafif bir şapka çok garip hissettiriyor.
¡ Qué ligero parece un sombrero cuando has perdido la costumbre!
Şimdi, bu çok zeki ve kurnaz boksör Braddock hafif sollarla bana vurmaya başlıyor.
Bien, este tipo Braddock, un boxeador astuto y cauteloso me propina ganchos a la izquierda.
Fiziksel rahatlığını sağlamak dışında yapabileceğimiz çok az şey var. Hafif bir diyet ve biraz da egzersiz.
Podemos hacer muy poco salvo mantenerla cómoda físicamente... una dieta ligera y algo de ejercicio.
Çok daha hafif ses.
Aún más pianissimo.
Seni daha çok seviyorum, hafif bir duygusallıkla.
Te amaba más, un sentimiento suave.
Çok uzun olmayan bir süre öce, Fransa'nın göklerinde uçan bir gemi gördüm, havadan daha hafif olan bir havayla doldurulmuş büyük bir torba ile desteklenmişti.
No hace mucho, vi una nave surcando el cielo de Francia... sostenida por una gran bolsa llena de aire que era más liviano que el aire.
Hafif bir baskı bile beni çok sinirlendiriyor.
La menor brusquedad podría volverme loca.
en iyi yakıt, son derece dayanıklı ve hafif malzemeler, çok yüksek yanma sıcaklığı.
el mejor combustible, materiales extremadamente fuertes y ligeros, temperaturas muy altas de combustión.
Bir giyotin bıçağının insanın ensesine gelmeden önce hafif bir gıdıklamadan başka bir his uyandırmadığını çok kereler düşünmüşümdür.
Siempre que he tenido oportunidad de ver bajar la cuchilla, he notado una ligera sensación de cosquilleo en la nuca. Es algo muy desagradable. Imagínense lo que sentirá el ajusticiado.
Roberts ve Stevens'ı hafif görevlere vermemeniz çok yazık oldu, efendim.
Es una lástima que no pusiera a Roberts y a Stevens en tareas livianas.
Sen ölene kadar kötü olacaksın... - Elin çok hafif.
- "Tus ligeros dedos -" Tu inspiración
Çok hafif.
No muy fuerte.
Hafif kırlaşmış, hafif orta yaşlı ama çok aşık bir kaplan.
Un tigre de mediana edad, un poco gris, pero muy enamorado.
Yağmur çok şiddetli değil. Hafif sağanak.
No importa la lluvia, es sólo rocío.
hafif 38
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hoş değil mi 27
çok haklısın 247
çok hızlısın 42
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hoş değil mi 27
çok haklısın 247
çok hızlısın 42
çok hoş olur 23
çok heyecan verici 71
çok hoşlar 25
çok hoş biri 33
çok hızlı 94
çok hassas 27
çok heyecanlıydı 27
çok haklısınız 85
çok hoştu 69
çok haklı 59
çok heyecan verici 71
çok hoşlar 25
çok hoş biri 33
çok hızlı 94
çok hassas 27
çok heyecanlıydı 27
çok haklısınız 85
çok hoştu 69
çok haklı 59