Öyleymiş traducir español
1,058 traducción paralela
Öyleymiş gibi hissediyorum.
Parece lejos.
Hiç değilse, öyleymiş gibi yaparlar.
O que, al menos, fingen serlo.
Beni gerçekten sevdi mi yoksa öyleymiş gibi mi davrandı?
¿ Me amó ella o lo fingía?
- Bana öyleymiş gibi geldi.
- Me ha dado tal impresión.
Evet, öyleymiş.
Sí, aquí está.
Eskiden öyleymiş, oniki yıl önce.
Está exactamente igual que doce años atrás.
Bu benim hediyem, Ernest Hemingway'e aitmiş veya bana öyleymiş gibi sattılar.
Es de mi parte. Era de Hemingway. - O eso dicen.
Demek öyleymiş. Komik, 15 yıldır sıra bende.
- Si les molestan me los llevo.
Çünkü bunun aptallık olduğunu düşünmenden korktum. Öyleymiş zaten.
Temí que pensaras que era una tontería, y lo era.
Sadece öyleymiş gibi duyuldu.
Solo sonó como que la dijo.
- Öyleymiş.
- Por lo visto.
Öyleymiş gibi yapacağız.
Vamos a hacer de cuenta que es así.
Öyleymiş.
Eso dicen.
Eskiden öyleymiş Rusty.
Nah, ellos solían hacerlo, Rusty.
Öyleymiş.
¡ Ya lo creo!
Öyleymiş.
Me lo imaginé.
- Gerçekten iyi olmak için, öyleymiş.
- Dicen que para ser verdaderamente grande, así es.
Evet, öyleymiş.
Correcto, era.
- Tatlı kız. - Öyleymiş.
- Es linda chica.
Evet öyleymiş.
Eso es lo que es.
- Öyleymiş.
- Era. Lo despidieron.
Öyleymiş.
Lo es.
Öyleymiş.
Tienes razón.
Yerel Gürcülerden olduğunu söylüyor. Öyleymiş.
Dice que su mamá era una georgiana local.
Eskiden öyleymiş canım.
Lo era, cariño. ¿ Puedes creerlo?
Öyleymiş gibi yapabiliriz, olmaz mı?
Podriamos hacer como si por un tiempo, no?
Öyleymiş gibi davranmayı bırak.
Deja de actuar como tal.
Öyleymiş anlaşıIan.
Así parece.
Evet, öyleymiş.
Ah, pues sí.
Öyleymiş.
La tuya también lo era.
Ama öyleymiş gibi geliyor.
Nada en absoluto.
Evet, öyleymiş.
- Comprendo.
Hep de öyleymiş. Sadece daima üzülmekten bunun farkına varamamış.
Siempre fue así, pero se preocupaba tanto que no podía descubrirlo.
Evet, öyleymiş. Ben doğmadan hemen önce orada ölmüş.
Murió allí justo antes de que yo naciera.
Öyleymiş ama karısı kaçmış ve çocukları da bırakmış.
Lo estaba, pero ella escapó y lo dejó con los niños.
Öyleymiş, sonradan öğrendim.
- Es lo que oí después.
Öyleymiş gibi hissediyorum.
Me siento como si lo fuera.
Öyleymiş gibi görünüyorum.
Lo parezco.
Demek öyleymiş.
Ya me parecía a mí.
Küçük bir araştırma yaptım... ananas tarlası epeyce büyükmüş... konserve fabrikaları da öyleymiş.
Hice algunas averiguaciones y me enteré... de que la granja de piñas es muy extensa... y de que ellos mismos enlatan sus productos.
Öğretmenimiz öyleymiş.
Nuestro profesor, sí.
ama Bob Willey öyleymiş...
y que Bob Willey si lo era...
- Sana söylüyorum, aynen öyleymiş...
- ¡ Te lo digo!
Ben dedim, "Hayır, geçmiyordum." O da, " Öyleymiş.
Yo : "No es cierto". Ella : " Sí, lo es.
Pierre şüphesi insan. Ya da öyleymiş.
Pierre es decididamente humano.
Öyleymiş gibi yapalım o zaman. Uzak dur benden.
Aléjese de mí.
Öyleymiş.
- Eso me dijo.
Hayır, öyleymiş.
No, lo era.
- Öyleymiş gibi davranıyorsun.
- No estoy enojada. - Yo diría que sí.
- Yok, ama nedense ben öyleymiş gibi düşünüyorum
No. pero siento como si lo estuvieran
- Evet, öyleymiş.
- Sí, señor.
öyleyse 1938
öyleydi 571
öyleyim 490
öyleyiz 77
öyleydim 119
öyleydin 30
öyleyse sorun yok 16
öyleyimdir 24
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleydi 571
öyleyim 490
öyleyiz 77
öyleydim 119
öyleydin 30
öyleyse sorun yok 16
öyleyimdir 24
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59