Özgürlük traducir español
5,909 traducción paralela
Floransa'ya özgürlük.
Libertad para Florencia.
Özgürlük düşüncesi burada her yer ve her zamankinden daha güçlü.
La idea de libertad es tan poderosa aquí ahora como lo es en cualquier parte o lo haya sido en cualquier época.
Bu senin suçun, Zebo, ona gereğinden fazla özgürlük verdin.
Todo esto es tu culpa Zebo, le has dado demasiada libertad.
Etta Mae'in özgürlük kağıtlarını düzenliyorum.
Estoy redactando los papeles de libertad de Etta Mae.
Kessie kendisine sahte bir özgürlük belgesi düzenlemiş. - Posta arabası ile geldi.
Kessie logró que le dieran sus propios papeles de libertad.
Özgürlük belgem var.
Tengo papeles de libertad.
Kaos özgürlük gibi görünebilir diyorum.
Me refiero al caos disfrazado de libertad.
Özgürlük kalmaz.
Se acabó la libertad.
Özgürlük adına...
Por la libertad...
Gerçek özgürlük şiddetin ötesinde..
La verdadera libertad está más allá de la violencia ".
- Özgürlük...
- Libertad...
Bölücüler Hindistan dan özgürlük değil, Pakistan ı köleleştirmek istiyorlar.
Los separatistas no exigen liberarse de la India..... sino la esclavitud de Pakistán.
Özgürlük!
¡ Libertad!
Bu bölgede özgürlük..
¡ Libertad a este lado...!
- Özgürlük!
- ¡ Libertad!
Şu bölgede özgürlük..
¡ Libertad a ese lado...!
Özgürlük intikamın ötesindedir.
La libertad está más allá de la venganza.
Gerçek özgürlük.
La verdadera libertad.
"Özgürlük intikamın ötesindedir."
"La libertad está más allá de la venganza..."
Yaralılara hayatta yeni bir şans, yeni bir hareketlilik, ve ölümlü vücütlarından özgürlük verebilirler.
Se puede dar a los heridos una nueva oportunidad en la vida, una nueva movilidad, y la libertad de sus cuerpos mortales.
Özgürlük heykeline seninle çıkmak istiyorum.
Subir a la Estatua de la Libertad contigo.
Özgürlük Vatandaşları adlı internet topluluğu New York'un en büyük şirketlerinin web sitelerine çok büyük bir saldırı düzenlemeyi planlıyor.
El grupo online Ciudadanos por la Libertad, planea una campaña masiva de pirateo para hacer caer los sitios web de las mayores corporaciones de Nueva York.
Özgürlük, zulüm değil!
¡ Libertad, no tiranía!
Barney. Özgürlük Çanı'nı yaladık.
Barney.
"Özgürlük."
"Libertad".
Çocuğuna "özgürlük" ismini vereceksin.
Vas a nombrar a tu hijo "libertad."
Yardımınla kilisene güvenlik ve özgürlük içinde hizmet etmeye...
Haz que tu Iglesia te sirva con segura libertad.
Eğer tuzağa olduğunuzda, özgürlük küçücük anları çok anlamına gelir.
Cuando estás atrapado, los pequeños momentos de libertad significan mucho.
Bu günlerde onlar için uçmak bir kaçış, özgürlük anlamına geliyor.
Hoy en día, para ellos, volar representa un escape, libertad.
Nasıl bir özgürlük bu, sence?
Que clase de libertad es esta.
-... tehdit edildiğinde veya bastırıldığında, nerede olursa olsun, özgürlük uğruna...
- Por la libertad, dondequiera que se vea amenazada o se suprima.
Ben buna özgürlük egzersizi olarak bakıyorum.
Yo lo veo como un ejercicio de libertad.
Merhamet ve sevgi bize yol gösterecek ve ödülümüz de özgürlük olacak.
La compasión y el amor nos guiarán y la libertad será nuestra recompensa.
Dinesh mi o? Özgürlük Heykeli mi o?
¿ Es la Estatua de la Libertad?
Hayal gücüne sınırsız özgürlük tanınırsa...
Si se deja correr la imaginación...
Taşıdığım bu kılıç şu kelimeleri taşıyor ; "İnsanlara özgürlük".
La espada que cargo tiene grabadas las palabras "Libertad a la gente"
Özgürlük hakkında yaptığın onca konuşma neydi?
- ¿ Lo que decías de la libertad era eso?
Başka herkes için, ben herşeyi olan genç bir adamım... Para, özgürlük, baş zamanımda gezebileceğim bir Dünya.
Para cualquier otra persona, soy un joven que lo tiene todo... dinero, libertad, un mundo para explorar a mi placer.
hapse gideceksin bunun neresi özgürlük?
vas a ir a prisión... ¿ en qué sentido eres libre?
Özgürlük hiç hoş kokmadı, değil mi kartopu?
La libertad nunca olió tan dulce, ¿ verdad, bola de nieve?
Ama sonra özgürlük, gerçek özgürlük üzerine olan bakışımız ters düşebilirdi.
Para entonces nuestros puntos de vista sobre la libertad verdadera libertad, pueden ser diferentes.
Aslında vapura binip... Özgürlük Heykeli'ne gittim.
En realidad cogí un taxi acuático a la Estatua de la Libertad.
Evet, Özgürlük Heykeli'ni romantik bir gece için kiralama konusunda bilgi almak istiyorum. Meşalede yatak var mı acaba? Hayır mı?
Sí, quería preguntar sobre el alquiler de la Estatua de la Libertad para una noche romántica. ¿ Hay una cama en la antorcha?
Ama Tiaki Wairua'nın tüm amacı, özgürlük hissini teşvik etmektir.
Pero todo el propósito de Tiaki Wairua es promover un sentido de independencia.
Bir dolu özgürlük korursun bununla. 6 mermilik silindirli, basma horozlu askeri kalite silah.
Protege un montón de libertades. Cilindro de seis vueltas, doble acción, arma de grado militar.
Elma yanaklı analarının karnından yeni çıkmış genç oğlanlarla dolu bir Connecticut süvari birliği özgürlük için sizin adınıza savaşıyor.
Una unidad de Dragones de Connecticut llena de jovenzuelos recién salidos de los vientres de sus madres que pelean por la libertad, pelean por usted.
Kendilerine Özgürlük Vatandaşları adını veren internet topluluğu Wall Street'teki büyük finansal kurumları da etkileyen yavaşlamanın sorumluluğunu üstlendi.
El grupo de hackers radical Ciudadanos por la Libertad reclama la autoría de la ralentización que ha paralizado alguna de las mayores instituciones financieras de Wall Street.
Bir hata yaptım, ve tüm bu özgürlük yılı çok boktandı. ve ben tekrar seninle beraber olmak istiyorum.
Cometí un error, y todo este año de libertad fue una completa estupidez y quiero estar contigo otra vez.
İşbirliği yapmaya çalıştım Şerif Reyes ancak bu ülke özgürlük hariç başka bir amaç için savaşmayanlar tarafından kuruldu. Bir diktatörün arzularına boyun eğmeyi reddedenlerin kanlarıyla şekillendi.
Sheriff Reyes, he intentado cooperar, pero este país fue fundado por hombre que no pensaban en nada más que en la libertad individual, forjada en la sangre de los hombres que se negaron a inclinarse ante la tiranía de un villano.
Deliverance'da kölelere özgürlük yoktur.
No tenemos esclavos libres aquí en Deliverance.
- Özgürlük için hiç vakti yok ki.
- No tiene tiempo para eso.
özgürlük anıtı 18
özgür 86
özgürsün 105
özgürlüğe 19
özgürüm 106
özgür adam 18
özgürsünüz 27
özgürüz 59
özgür değilsin 19
özgür mü 21
özgür 86
özgürsün 105
özgürlüğe 19
özgürüm 106
özgür adam 18
özgürsünüz 27
özgürüz 59
özgür değilsin 19
özgür mü 21