English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ü ] / Üş

Üş traducir español

831 traducción paralela
Baskı altındaki bu adada pek çok üs saldırı füzeleri üretmektedir. Tamamlanan ilave bir üs, Kuzey yarımkürede Kanada ve Hudson Körfezi'yle güneyde Lima ve Peru'ya kadar pek çok büyük şehri yok edebilecek kapasitede orta menzilli balistik füzelerin yapımı için inşa edildiği düşünülüyor.
... una base adicional, aún no terminada, parece haber sido diseñada para cohetes balísticos de alcance medio, capaces de destruir la mayoría de las principales ciudades del Hemisferio Occidental entre la bahía de Hudson, Canadá, al norte y Lima, Perú, al sur.
Evet, bir askeri üs için daha yaratıcı bir yer düşünemiyorum. Ya siz?
Sí, es un lugar bastante original para ser un cuartel militar, ¿ no le parece?
Churchill, bir yandan Norveç karasularının mayınlanmasını istiyor bir yandan da eğer Narvik ele geçirilirse, Komünistlere karşı Finliler'e yapılacak yardımlar için bir lojistik üs olarak kullanılabileceği düşünsesini taşıyordu.
Churchill, deseaba minar las aguas. Sugirió que si Narvik fuera capturado, podría ser usado como base para ayudar a Finlandia contra los Rusos.
Bana bu çetenin Jamaika Hanı'nı üs olarak kullandığını ve elinde ev sahibiyle suç ortaklarını darağacına göndermeye yeterli kanıt olduğunu bildirmiştir.
Delincuentes de estas costas. Me informa que esos delincuentes tienen su guarida en la posada de Jamaica y que posee suficientes pruebas...
Birisi sizinle üste veya üs dışında niye burada olduğunuz hakkında konuşmaya çalışırsa ne kadar masum görünürse görünsün hiçbir önemi yok derhal adını bana vereceksiniz ve ben de derhal FBI'a havale edeceğim.
Tanto mejor. Si alguien, dentro o fuera de la base, intenta saber por qué están ustedes aquí, incluso si es preguntado inocentemente, ustedes deben darme su nombre y yo lo transmitiré al F.B.I.
Az önce karargahtan bizi alacak uçağın burasıyla üs arasında... inebileceği hiçbir alan olmadığını öğrendim.
Según comunicado del cuartel general no hay ningún aeródromo... entre la base y este punto para que pueda aterrizar un avión y recogernos.
Hepinizin üs yerine neden kuzeye gittiğimizi merak ettiğinizi de biliyorum.
Sé que os preguntáis por qué vamos al norte y no a la base.
- Cavite artık üs olarak işe yaramaz.
Cavite está acabada como base.
Kıyıda bu bölgeyi üs olarak kullanırsak çocuğu kurtarma şansımız artar.
Con esa empalizada como base en tierra tenemos más oportunidades de rescatarlo.
Bu bir çeşit gizli üs mü?
¿ Es ésta una especie de base secreta?
Saipan'a altı bin adam saldırıyor Japon anakarasını bombalamak için bize üs bulmak amacıyla.
Sesenta mil hombres asaltarán a Saipán para obtener una base desde la cual bombardear al Japón.
Çok güzel bir üs.
Una estación muy agradable, Lewis.
Ay tüm Güneş sisteminin fethi için bir üs olacak.
La Luna se convertirá en una base para la conquista de todo el sistema solar.
Biliyor musun üs cerrahı başarısız olduğunu söylemedi aslında.
Sabe el cirujano no dijo que ustedes eran miserables.
Seni, yarın üs hastanesine aldırıyorum.
Mañana lo mando al hospital de la base.
Bütün üs Kırmızı Alarma geçiyor.
La base estará en Alerta Roja.
Ripper. General 843üncü hava üs komutanı General Ripper'i aramanızı öneriyor.
El general sugiere llamar al Gral. Ripper, de la base de comandos 843.
Şimdi sonuç olarak, şunu söylemek istiyorum ki üs komutanınız olarak çalıştığım şu son iki senede, sizden herzaman en iyiyi bekledim ve siz asla daha azını vermediniz.
Bueno, caballeros, en conclusión, me gustaría añadir que he sido su comandante durante dos años. Siempre esperé lo mejor de ustedes y me lo han dado.
- Bay Başkan... Eğer bir tavsiyede bulunabilirsem... Kırmızı Alarm halinde üs kapatılır ve üs güvenlik güçleri tarafından savunulur.
Bajo Condición Roja la base está precintada y defendida por tropas de seguridad.
O üs, ne zamandan beri burada?
- ¿ Cúanto lleva la base aquí?
Orada bir tür gizli üs var, Bay Başkan ve sanırım bunu benim bilmem gerekliydi.
Hay una base secreta por allí. Deberían haberme informado.
İznim olmaksızın Genelkurmay'ın Acil Durum Fonu'ndan yüklü miktarda bir fon kullanarak üs kurup, varlıklarının ve amaçlarının ne olduğu benden, Maliye Bakanlığı'ndan, Kongre üyelerinden gizli tutulan özel bir birlik eğitmek!
Ha destinado sin mi autorización... fondos del presupuesto del Estado Mayor... para crear una base y entrenar una unidad especial... cuyo objetivo y existencia me han sido ocultados a mi... a la Oficina de Presupuestos y los congresistas.
Bana bu birim ve üs için sözlü yetki verdiniz.
Me autorizó verbalmente esta base y la unidad.
Ayrıca üs komutanı, Kaliforniya Senatörü Prentice siz ve bu üssün varlığını bilen bir avuç insan arasında dönen dolaplara da tanıklık edecek.
También testificará sobre la confabulación... entre el comandante de la base y el senador Prentice... quien, aparte de usted y otros pocos, conocía la base.
Gizli bir üs için seçilen komuta subayı ki bu subay, sivil otoriteyi açıkça hor gören ve kanunlara isyan ve tecavüz derecesinde raporlar yazan birisi...
La elección de un oficial para una base secreta... que desprecia la autoridad civil y que ha hecho declaraciones... que prácticamente violan las leyes de sedición.
Bunu geminin tayfa veya üs personeliyle konuşmayacaksınız.
No le hablará de esto a la tripulación o al personal de la base.
Hayır, Gloucester'de hiç üs yok.
No, no hay ninguna base en Gloucester.
Mesaj, Kaptan. Corinth IV'deki üs gecikmenin sebebini soruyor.
La base de Corinth IV solicita explicación de nuestro retraso, señor.
Ama adasında bir üs kuracağım.
Establecer una base en la isla Ama.
Burayı, üs olarak kullanırız.
Usaremos este lugar... Es defendible.
Askeri üs gibi bir yer.
Es como una base militar.
Bir yerlerde bir üs gibi.
Uno que usaba como base de operaciones.
Finlandiya, komşusu Rusya'nın toprak ve üs talebini reddetti.
Finlandia se ha negado a entregar bases y territorios exigidos por su vecina Rusia
Corinth IV'deki üs gecikmenin sebebini soruyor.
La base de Corinto lV solicita una explicación por el retraso.
Leningrad daha çok askeri bir üs gibi görünmeye başladı.
Leningrado comenzó a parecerse a más como una base militar.
Lancaster uçakları dahil, üs boyunca ağır uçaklar ağır bombardıman uçakları, bu gece için hazır.
Estación tras estación, hay pesados, incluyendo Lancasters, el pesado bombardero del momento, listos para esta noche.
Gemiyle üs arasındaki iletişimi kaybettik.
Hemos perdido la comunicación con la nave.
Bir zamanlar ayda bir üs vardı.
" Solía? haber una base en la luna.
Fraser, üs bilgisayarından yardım almadan uçabilir misin?
Fraser, ¿ podría volar sin la guía de equipo base?
- On-dört, üs.
- Mensaje recibido.
Mesela bir askeri üs...
¿ Un objetivo militar?
– Keşif gemilerimiz Dantooine'e ulaştı. Terk edilmiş bir üs bulmuşlar. Uzun zaman önce terk edildiğini tahmin ediyorlar.
Han hallado restos de una base rebelde abandonada hace algún tiempo.
Buralarda bir üs yok ki.
No hay bases por aquí.
Kuzeye doğru gideceğim, haritaya göre orada askeri bir üs var...
Voy a la cabeza del Norte,... algo que en el mapa se ve como una instalación militar...
Muhtemelen 25 saat önce kurtulduğumuz üs gemisindendir.
Probablemente de esa nave madre que eludimos 10 centares atrás.
Lucifer... Seni tamamen senin yönetiminde olacak bir üs gemisi ile göndereceğim.
Lucifer le enviaré una nave base...
Hmm? Bir üs gemisi Galactica'ya karşı zafer için yeterli değil.
Una base estelar no alcanza para asegurar la victoria sobre la Galáctica.
Hiç anlayamadığım birşey vardı. Neden üs gemilerini bizi yok etmek için göndermedikleri.
Lo que nunca entendí fue por qué no nos enviaron un batallón de naves madre para acabarnos.
Tüm üs için tekrar mı gidiyoruz?
¿ iremos contra toda la base?
Bir Savaş Yıldızı üç üs gemisine denk değildir.
Una astronave de combate no es rival para tres naves madre.
Ama bombacılarının sayısına bakılırsa 3 üs gemisi ile hareket ediyorlar.
No estamos seguros. Pero por el tamaño de esa falange de bombarderos, tienen tres naves madres acercándose.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]