English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ş ] / Şuraya bir bak

Şuraya bir bak traducir español

400 traducción paralela
Şuraya bir bakın.
Mire este lugar.
Şuraya bir bak!
- Qué tipo.
Gitmeden önce şuraya bir bak Owens.
Antes de empezar, Owens, echa un vistazo allá.
Şuraya bir bak ve bir saniye beni rahat bırak.
Contemple todo eso y déjeme descansar un rato.
Biz bu seyahatte herkesi kullanıyoruz, Bay Benson, şuraya bir bakın.
Esta vez participan todos, Sr. Benson, eche un vistazo.
Şuraya bir bak.Ormanda yaşıyor gibiyiz.
Pero míralo, es como vivir en el bosque.
Şuraya bir bakın hele.
Eh, mira eso.
Şuraya bir bakın.
Fíjese en esto.
Şuraya bir bak Edna!
¡ Mírala, Edna!
Şuraya bir bak!
¡ Mírala!
Şimdi şuraya bir bak Popcorn.
Y, eche una mirada hacia allá, Palomitas.
Şuraya bir bakın beyler.
Miren eso, caballeros.
Beyler! Şuraya bir bakın!
¡ Eh, muchachos!
Şuraya bir bak! .
¡ Tan solo mira esto!
Şuraya bir bak.
Pero... Mira ahí.
Şuraya bir bakın, Bay Mclntosh!
¿ No lo ve, Sr. McIntosh?
Şuraya bir bak, bütün şehri kontrol ediyorlar.
Mira eso, controlan la ciudad entera.
Şuraya bir bak.
Observa estos bordes.
Hey, şuraya bir bak istersen!
¡ Hey, eche un vistazo!
Şuraya bir bak.
- Prueba ahí. Por Dios...
Şuraya bir bak.
Mira este lugar.
Şimdi şuraya bir bak.
Fíjate ahora.
Şuraya bir bakın. Sabah bir gazetede okuduğuma göre...
Leo en un periódico local...
Şuraya bir bak.
Miren este lugar.
Şuraya bir bak.
- Mira, ven a ver esto. - Vale.
Şuraya bak, ne kadar güzel bir kürkü var.
Mire. Mire qué cabeza. Es perfecta.
Sonra on beş santim filan yukarı çek. Böylece balık şöyle bir bakar ve, " Şuraya bak.
Luego súbelo unos 15 cm para que vea al pez a los ojos y le diga : " Mira aquí.
Bir. Şuraya bak.
Miren.
Bir de şuraya bakın.
Mirad aquí.
Şuraya bak Will. Mucit ya da bilimci değilim. Ama bu iyi bir fikir.
Will. pero sé que ésta es una buena idea.
Şuraya bak! Şuraya bak, burnundaki elmastan! Burnunda elmas bir şey var.
Mira eso, en la nariz lleva un diamante, un diamante.
- Bir de şuraya bak.
Mira este lugar.
Ne buldun? - Şuraya bakın bir kere!
¿ Qué has encontrado, socio?
Şu sessizliği dinleyin! Şuraya bakın, bir ışık.
- Escuchad el silencio.
Şuraya bir bak.
¡ Mírala!
Şuraya bak! Bir başka gecikme daha!
Mire, otro retraso.
Bak, şuraya bak. Orada, yerde bir işaret var.
Venga, párate en la marca que hay en el suelo.
bakın şuraya, marada nerede? sadece bakın. Hiç, hiç bir yerde değil -
Fíjese dónde está Marada.
Şuraya bir bak.
¡ Allí!
Şuraya bir bakın.
- Fíjese.
Böyle bir ev için, oraya bak, şuraya bak, onu al, bunu koy, bütün gece sürer, belki daha da fazla.
En una casa como ésta, mirarlo todo, seleccionarlo y escogerlo, me llevaría toda la noche... y más.
Şuraya bak, mükemmel bir yer değil mi?
Mire este lugar. Es un burdel, ¿ no es cierto?
Şuraya bir bak.
Mira allí.
Şuraya bak, güzel bir av geliyor.
Pero miren ; una presa fácil.
Mesele halkın fikriyse şuraya bakın. İşte halkın fikri. Bir bakın, Yoldaş.
Hablando de opinión pública vamos a ver cual es su punto de vista
Ama bir bakalım.Şuraya bakın.
Pero veamos.. Mire aquí.
Şuraya bak, bir yabancı.
Mira para allá- - viene un extraño.
Çalışmıyor onlar. Gözlerini kapkara yapıyor. Şuraya bakıyorsun bir oyun beliriyor.
Te enceguecen, son una broma.
Şuraya bak, Starlight Kilisesi manzarasına sahip çok benzer bir oda ve Xanadu Oteli de hemen köşede.
Es la misma habitación. Da a la capilla Luz de las Estrellas y al Hotel Xanadu, justo enfrente. Sí.
Şuraya bakın. Bir avcımız rotasından sapıyor.
La escuadra está totalmente fuera de curso.
Bir de şuraya bakın.
Mire aquí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]