English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Ama bu gece

Ama bu gece traducir francés

2,502 traducción paralela
Yanlış anlama, ama bu gece randevun yok muydu?
Pas que je me plaigne, mais je croyais que tu avais un rencard ce soir.
Ama bu gece vazgeçemeyeceğim tek şey sensin.
Ce soir, je veux ne pas vomir sur toi.
Ama bu gece eğlenmek zorundayız.
Mais on s'amusera quand même ce soir.
Pekâlâ, bu şu an muhtemelen yapmak isteyeceğin son şey ama bu gece olanlar hakkında konuşmalıyız.
C'est la dernière chose que tu as envie de faire mais on doit parler de ce qui s'est passé hier soir.
Bunun ne anlama geldiğini ya da inanıp inanmayacağımızı bile bilmiyorum. Ama bu gece dolunay var Stefan.
J'ignore ce que ça signifie ou si on doit le croire.
Ama bu gece ölmemen gerekiyordu.
Vous ne deviez pas mourir ce soir.
Ama bu gece takılmaya gelmek için meşgul olmamana memnun oldum.
Mais je suis content que tu ne l'aies pas trop été pour sortir avec moi ce soir.
Her zaman yıldız olmalısın, değil mi? Ama bu gece olmayacak.
Tu dois toujours être la star?
O seksten kaçıyor, ama bu gece kaçamayacak.
C'est le sexe qui est parti, et ce soir, je le récupère.
Jimbo, çok üzgünüm ama bu gece yine sıkışıp kalacaksın.
Désolé, tu restes dans les cages ce soir.
Ama bu gece....... huzur hissettim.
Mais ce soir, j'ai senti... cette... paix.
Çocuklar, benim süper hayatımı dinleyip monoton hayatınızdan kaçabilmek için dakikaları saydığınızı biliyorum ve bunu sizin için seve seve yapıyorum ama bu gece olmuyor.
Les amis, même si vous comptez les heures avant d'oublier votre routine grâce à ma vie géniale que j'aime vous raconter, ce soir, je peux pas.
Ama bu gece başlayacak.
Mais il commence cette nuit.
Ama bu gece geç saatlere kadar yardıracağız.
Ça va envoyer du gros pâté.
Ama bu gece kendi yatağıma ihtiyacım var.
Mais je vais avoir besoin de mon lit ce soir.
Hiç bir detay verme, ama onlara, bir askeri temsilcinin, bu gece bizimle buluşması gerektiğini söyle.
Ne donnez aucun détail, on doit rencontrer un représentant de l'armée ce soir.
Bu sizin istediğiniz sonuç değil, ama Reggie'nin dün gece tetiği niye çektiğini, kesin olarak biliyoruz.
Ce n'est pas le résultat escompté, mais maintenant on sait pourquoi Reggie a tiré la nuit dernière.
Ama, bu gece anne ve babamın dışarda olacaklarını biliyorum.
Mais je sais que mes parents sortent ce soir.
Harika, buna gerçekten minettarım, Sweets. Ama Hannah, bu gece bütün eşyalarını getirecek.
J'apprécie, Sweets, mais Hannah amène toutes ses affaires ce soir.
Bu gece erkek avına çıkacağım, ama bir ikilemde kaldım.
Je sors pour rencontrer des mecs ce soir, mais, problème.
Lions penaltı yaptırıyor, ama sanırım Panthers'in bu gece hak kazanabilmesi bu tek şansı gibi gözüküyor.
Est-ce le seul moyen pour les Panthers d'obtenir un premier down?
Ama, arzu ederseniz bu gece izleyebilirsiniz.
- mais venez me voir ce soir.
Ama bilin bakalım. Bu gece burada olacak,
Mais elle sera là ce soir, vous pourrez la voir.
- Leslie bana yemek pişirecekti, ama benim bu gece işim çıktı, ve o da yalnız kalacak.
- Pourquoi? - Leslie allait me préparer à dîner mais j'ai un truc à faire donc elle se retrouve seule.
Ama Bay Ingle bu gece bunu gerçekten yapmam gerektiğini söyledi.
Mais M. Ingle a dit que ce soir, - je devais vraiment le faire.
- Evet, Biliyorum, bu senin için çok önemli ve büyük bir gece. Ama, internet olmadan iş arıyamıyorum.
C'est super que ce soit le grand soir, mais je dois chercher du boulot sur Internet.
Bu gece beni bir televizyon programı izlemek için davet etmişti ama görünen o ki bu pek mümkün olmayacak.
Il m'a invitée à regarder une émission avec lui, - mais c'est râpé, on dirait.
- Hayır ama bunu bu gece konuşsak olur mu?
- Non. - On en parle ce soir?
Gece kilitli oluyor sanıyorduk ama sanırım bu konuda yanılmışız.
L'Arena est censée être verrouillée, mais on devait avoir tort.
Hadi ama hala önünde bu gece var.
Il reste encore ce soir.
Tamam, bu gece tek başıma olabilirim, ama daha aramayı bırakmadım.
Je suis seule, mais je cherche encore.
Ama yine de bu gece dışarı çıkacaksınız.
Mais vous êtes quand même dehors ce soir?
Ama dün gece bu işi şehre bıraktı.
Mais il a laissé la ville le faire hier soir.
Yeni kitabını kutlamak için bu gece ufak bir "parti" veriyor. Ama bana oda numarasını söylemeyi unuttu.
Il fait un truc ce soir pour fêter son livre.
Bence bu gece evlemelisiniz belki eski kafalıyım ama beraber yaşayan insanlar, evlenmeliler.
Vous devriez vous marier ce soir. Je suis peut-être vieux jeu. Mais c'est ce que je pense.
Öyle olmadığını biliyorum ama sanki bu gece randevumuz var gibi geliyor.
Ce n'en était pas un, mais ça ressemblait malgré tout à un rencard.
Dinle, Tanya. Biliyorum, bu gece umduğumuz gibi olmadı ama yarın onu ararsın.
Je sais que ce soir, rien ne s'est passé comme on l'avait prévu... mais appelle-la demain, d'accord?
Nasıl bilmiyorum ama, bu gece bana yardım etti.
Je ne sais pas comment, mais il m'a aidée ce soir.
İster inan, ister inanma ama geçirdiğim en garip gece bu değil.
J'ai déjà vécu des situations plus bizarres.
Evet, ama dışarı çıkamam Joe. Bu gece olmaz. İmkansız.
Mais je ne peux pas sortir Joe, pas ce soir, c'est impossible.
Bu gece ev ödevi yok, ama yarın ki geri tepmelere başlamak için hazır olun.
Pas de devois ce soir, mais soyez prêts à débuter la lecture de "Separate Peace" demain. C'est un de mes bouquins préférés.
Bu gece tüm istediğim şey seni daha iyi tanıyabilmekti. Ama onun yerine, senin eski deli sevgilinle beraber... -... yatmaya mahkum oldum.
Tu sais, ce que je voulais ce soir, c'était apprendre à mieux te connaître, mais à la place, je suis obligée de dormir dans une mini tente, avec ta fêlée d'ex.
Üzgünüm, ama maalesef bu gece müsait olamayacağım.
Je suis désolée mais je vais pas pouvoir venir ce soir.
Ama buna değer. Çünkü bu gece, 1979'daki kadar eğleneceğim.
Mais ça vaut le coup, car ce soir je fais la fête comme en 1979.
Öyle olsa çok daha güzel olur ama, çocuklar yine bu gece sizde kalıyor.
Gentiment par contre... Encore désolé, mais tu gardes encore les garçons.
Geçen gece de bu kadar sesli ağlamıştı ama iki dakika sonra kendi kendine uyudu.
Elle pleurait aussi fort, hier soir, pour s'endormir deux minutes après.
Ama söz veriyorum, bu izin konusunu gece konuşacağız.
On parlera ce soir de ton argent de poche, promis.
Ama... bu gece yani, gelebilseydiniz...
Ce soir, si vous pouviez...
Her ikimiz de, bu gece burada olanların farkındayız. Ama bu şekilde devam etmek zorunda değil.
On sait ce qui s'est passé, ça n'a pas à continuer.
Üçünüzün de şu ara hayatınızın en narsistçe döneminden geçtiğinizi biliyorum ama takdir edersiniz ki bu gece benim gecem olmalı.
Vous traversez la phase la plus narcissique de votre vie, mais retenez bien que cette soirée est en mon honneur.
Mac, Hawkes, neden burada olduğunuzdan emin değilim ama dün gece getirilen adam ve bu sabah helikopterde bulunan adam yüzünden biraz yoğunuz.
Je ne suis pas sûr ce que vous cherchez ici. J'ai eu une grosse matinée avec le cadavre d'hier soir et celui de l'hélicoptère.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]