English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Ben ayrılıyorum

Ben ayrılıyorum traducir francés

231 traducción paralela
- Tamam, ama burada kalamazsın. Ben ayrılıyorum.
- Tu ne peux pas rester, je pars.
- Ben ayrılıyorum.
- Je démissionne.
Ben ayrılıyorum.
Je vous laisse.
- Yetki Gannon'da. Ben ayrılıyorum. Yoksa Lily yüzünden bana onu da mı öldürteceksin?
Gannon aussi, je dois le tuer, à cause de Lily?
Ben ayrılıyorum.
Je m'en vais.
Ben ayrılıyorum.
Je te quitte. Tu me quittes?
Ben ayrılıyorum.
Je me casse.
Ben ayrılıyorum.
Moi, j'abandonne.
- Görüyorsunuz ben ayrılıyorum- -
- Eh bien, je pars pour...
Peki! Eğer sen beni kovmayacaksan, ben ayrılıyorum.
Bon... si tu ne me vires pas, je démissionne.
Ben ayrılıyorum.
Je pars.
- Merak etme, ben ayrılıyorum!
Tiens, puis le voilà, ton insecte de merde!
- Ben ayrılıyorum.
Je suis en train de disparaitre.
- Ben ayrılıyorum. - Ne? Ayrılmak mı?
Je m'en vais.
Ve ben ayrılıyorum.
Alors je pars. A la vôtre!
Ben ayrılıyorum, patron.
Je m'en vais, patron.
Kulaklarını hemen gösterse iyi olur yoksa ben ayrılıyorum.
Il a intérêt à pointer ses oreilles très vite ou je m'en vais.
Ben ayrılıyorum.
Bon. Je m'en vais.
- Hadi ya, ben ayrılıyorum.
- Dommage, je pars.
İşte ben burada ayrılıyorum.
C'est là où je suis différent.
Düğün ne zaman? Ben bu akşam şehirden ayrılıyorum.
As-tu fixé la date?
Ben de ayrılıyorum.
Moi aussi, je pars.
- Meşgul olacağını biliyorum, ben... Ayrılıyorum.
Je sais que tu vas être très occupé, aussi... je quitte la société.
Ben burada ayrılıyorum.
Je débarque ici.
Ben şimdi Karayipler'e gitmek için ayrılıyorum.
Je pars aux Caraïbes maintenant.
Onu görene kadar buradan ayrılmıyorum. O ve ben yalnız, bu odada.
Je ne pars pas avant de l'avoir vu, seul dans cette pièce.
- Ben de aynı trenle ayrılıyorum.
Nous partons par le même train.
İnanılmaz birisin. Güya ben senden ayrılıyorum.
A vous entendre on dirait que c'est moi qui vous quitte.
Ben artık buradan ayrılıyorum. Sen de benimle gelmelisin.
Je m'en vais et tu vas venir avec moi.
Ben de işten ayrılıyorum işte.
Alors, je pars.
- Ben burada ayrılıyorum.
Bonsoir.
Ben yemin etmeyeceğim, ayrılıyorum.
Je ne prononcerai pas mes vœux, Je m'en vais,
Şey, ben memleketten ayrılıyorum.
Je pars de chez moi.
Ben hissemi alıyorum ve ayrılıyorum!
Je prends ma part et je m'en vais.
- Ben burada ayrılıyorum.
- Je suis pressée.
Ben buradan ayrılıyorum. Bir an önce hastaneye dönmeliyim.
Je dois retourner à l'hôpital.
Ben klandan ayrılıyorum.
Je quitte le clan.
Evet, ben de vadiden ayrılıyorum.
Je quitte la vallée, oui.
Ben ikisini baş başa bırakıyorum ve ayrılırken onların bir kez daha yalnız kalabildikleri için mutlu olduklarını farketmemek elimden gelmiyor.
" qu'ils espéraient se retrouver en tête-à-tête.
Williams değil, ben. Ayrılıyorum.
- Pas Williams, moi.
Bizden ayrılalı üç yıl oldu... ve ben seni hâlâ kalbimde taşıyorum.
Jose... Mon Jose...
Aslında ben kayınbiraderim için çalışıyorum. Fabrikanın sahibi o. Ama yakında ben de ortak olacağım ve o emekliye ayrıldığında... şirketi ben devralacağım.
Je travaille pour mon beau-frère qui est propriétaire de l'usine mais je serai bientôt associé et à sa retraite, je le remplacerai.
Ben parçalara ayrılıyorum ve sen aptal caz hatıralarından bahsediyorsun.
Je suis au bout du rouleau et vous ne pensez qu'au jazz.
Merhaba, ben 1035'den Axel Foley, otelden ayrılıyorum.
Axel Foley, suite 1035, je quitte ma chambre.
Daulton henüz bilmiyor ama ben RTX'den ayrılıyorum.
Daulton l'ignore, mais je quitte RTX.
Bir beyaz olarak ayrıcalıklı günlerimin sayılı olduğunu söylüyorsunuz ben de hala imkanım varken tadını çıkarıyorum.
Alors laissez-moi profiter de mes derniers privilèges tant que je le peux!
Ben izne ayrılıyorum.
Je dois prendre des vacances.
Hayır, ben hemen ayrılıyorum.
Non, j'arrive.
- Ben bu gruptan ayrılıyorum!
- Je quitte le groupe.
Ben senden ayrılıyorum.
Je... romps avec toi.
Ben senden ayrılıyorum.
Je romps... avec toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]