Ben bir şey demedim traducir francés
454 traducción paralela
Ben bir şey demedim.
Je n'ai rien dit.
Ben bir şey demedim ki.
J'ai rien dit de mal.
- Kim, ben mi? Ben bir şey demedim.
- Qui, moi... je n'ai rien dit.
- Ben bir şey demedim. Sabahın ikisinde... Jules'ün sözlerine katılmam genelde.
- Moi, je n'ai rien dit, et je n'approuve pas forcément ce que dit Jules â 2 h du matin.
- Ben bir şey demedim.
- Je n'ai rien dit!
Geri dönelim falan deme! - Ben bir şey demedim, efendim!
- Quand j'vous l'dirai on rentre!
"Enayi." Ben bir şey demedim.
Je lui ai cassé la mâchoire et je suis parti.
Sen benim karıma saldırdığında ben bir şey demedim.
J'ai rien dit quand vous avez empoigné ma femme.
Ben bir şey demedim tabii, öyle bir yerden kim ev almak ister ki?
Je n'ai rien dit, mais pourquoi acheter dans un tel endroit?
Ben bir şey demedim.
- Pardon? Je n'ai rien dit.
- Ben bir şey demedim!
- Je n'ai pas prononcé un mot!
Ben bir şey demedim!
Mais j'ai rien dit.
Ben bir şey demedim.
Je devrais la boucler.
- Ben bir şey demedim bayan.
- Je n'ai rien dit, madame.
Ben bir şey demedim ki.
J'ai rien demandé!
- Yok ama, ben bir şey demedim ki!
Tu dramatises.
Ben bir şey demedim.
- J'ai rien dit.
- Ben bir şey demedim ki.
- Je n'ai rien dit.
Öyle bir şey demedim, Bax. Çünkü lanet olası Sahara çölünün ortasında yasadışı bir hapishanede tıkılmış durumdayım. Öyleyse ben neden buradayım?
j'ai pas d'opinion, bax je suis coincé dans une prison illégale au milieu du putain de sahara et je suis ici parce que tu m'as persuadé...
Ben öyle bir şey demedim. Babamı öldürdüğünü söylemedim.
Je n'ai jamais dit qu'il l'avait tué.
Ben böyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais dit ça.
Ben öyle demedim. Ben bunun güzel bir şey olduğunu söylemedim.
- Je ne dis pas que c'est bien.
"İşçi olmak nasıl bir şey?" demedim. Ben işçiydim. Fark bu.
Je n'ai pas dit : "Comment c'est, d'être un vagabond?" J'en étais un!
- Ben bir şey demedim.
- Je n'ai rien dit.
Clint, tatlım, ben bir şey demedim ki.
Ne m'empoisonne plus avec ça!
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai pas dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- J'ai jamais dit ça!
Ben asla böyle bir şey demedim. "Yarın geceki gala Lina Lamon'un büyük müzik yeteneğini ortaya çıkaracak."
"Les dons musicaux de Lina sont éclatants."
Ben hiç öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais dit cela.
Ben daha bir şey demedim.
J'ai rien dit encore.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais rien dit de tel.
- Sana bir şey demedim ben.
Mais je n'ai rien dit.
- Dediğim gibi. Dalga geçmiyor. - Ben öyle bir şey demedim ki.
- C'est bien ce que je disais.
O bir şey demedi, ben de bir şey demedim.
Il n'a rien dit, du coup, moi non plus.
- Ben böyle bir şey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Hayır, ben öyle bir şey demedim.
Non, je n'ai jamais dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai rien dit de la sorte.
Şey ben öyle bir şey demedim hiç.
C'est que... je n'ai jamais dit ça, moi.
Ben böyle bir şey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
- Ben hiç bir şey demedim.
Je n'ai rien dit.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais attendu de vaisseaux spatiaux.
Ben öyle bir şey demedim...
Je n'ai jamais dit ça!
Ben bir şey demedim!
J'ai rien dit!
- Ben böyle bir şey demedim.
- Je n'ai jamais dit ça.
Ben de bir şey demedim, tamam mı?
A ta place, j'écraserais, d'accord?
- Ben bir şey demedim.
J'ai rien dit.
Bilim adamı değiliz ki ve ben de bir şey demedim.
- et je n'ai rien dit.
Ben asla öyle bir şey demedim.
J'ai jamais dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai rien dit de pareil!
ben bir kadınım 61
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir kızım 25
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bir profesyonelim 32
ben bıraktım 27
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir kızım 25
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bir profesyonelim 32
ben bıraktım 27