Bilmiyorum traducir francés
143,982 traducción paralela
Ne oluyor bilmiyorum.
J'ignore ce qui se passe!
Bilmiyorum.
Je ne sais pas.
Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
Je ne vois pas de quoi tu parles. Je veux dire, comme Eliot.
Bilmiyorum. Düşmanlarınızı ezmek için, Onları senden önce görüp görme,
Écraser tes ennemis, les voir chassés devant toi, et entendre les lamentations de leurs femmes.
Ne kadar süreceğimi bilmiyorum Rhinemann'ı atmak zorundasın.
Je ne sais pas combien de temps je devrai jeter le Rhinemann.
Bilmiyorum.
Quel choix avons-nous?
Quentin, bilmiyorum.
C'est juste...
Ne diyeceğimi bilmiyorum, Quentin. Ayrıca, seni vereceğim
Aussi, je vais te faire la meilleure glace que tu as jamais eue.
Neye inanacağımı bilmiyorum.
J'ignore quoi croire.
Bilmiyorum.
J'en sais rien.
Artık ne olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais plus ce que je suis.
Neden bahsettiğini bilmiyorum?
Je ne sais pas de quoi tu parles.
Bilmiyorum, ben sadece bir çocuksun?
Je ne sais pas... je ne suis... Qu'une enfant?
Öyle bir grup bilmiyorum.
Je ne connais pas un tel groupe.
- Bilmiyorum.
- Je ne sais pas.
Nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.
Je ne trouve pas les mots.
Seni iyileştirirler mi bilmiyorum ama en azından biraz vakit kazandırırlar.
J'ignore si elles te soigneront, mais elles te donneront du temps, au moins.
Ne kadar vaktim kaldı bilmiyorum ama umarım kafataslarındaki vericileri hedef alan yeni bir yükseltme yapmaya yetecek kadar vardır.
J'ignore combien de temps il me reste, mais espérons-le assez pour produire une amélioration, qui ciblera ces traceurs crâniens.
Nasıl açıklayacağımı bilmiyorum.
je ne sais même pas comment le décrire.
Olabilir ama uzaysal referans noktaları olmadan navigayon bilgisayarını nasıl ayarlayacağımı bilmiyorum.
Probablement... mais sans points de référence spatiaux, Je n'aurais aucune idée de comment configurer l'ordinateur de navigation.
Burada bana yardım ederek geri ödersin kahretsin bilmiyorum işte belki bir günümü bile devralırsın.
Tu pourrais me rembourser... En donnant un coup de main par ici. Enfin, je ne sais pas.
Ne diyeceğimi bilmiyorum...
Je ne sais pas quoi dire.
Çocuklar daha ne kadar dayanırım bilmiyorum.
Les gars, je ne sais pas combien de temps je peux rester.
Bilmiyorum...
Je ne sais pas, euh...
Onları aldığımız diğer değerlerle... kıyaslayabilir miyiz bilmiyorum.
On sera sûrs après les avoir comparés avec ceux des autres.
- Bilmiyorum.
- J'en sais rien.
Bilmiyorum. Bunu artık yapabilir miyim, bilmiyorum.
Je doute de pouvoir continuer.
Bilmiyorum.
C'est mieux que sur les colonies.
Bilmiyorum, belki seninledir diye düşünüyordum.
Je ne sais pas, je le croyais avec toi.
Bak, kim olduğunu ve ne konuştuğunuzu bilmiyorum ama o kadına zarar verirsen.
Qui que vous soyez, j'ignore de quoi il s'agit, - mais si vous blessez cette femme...
Bilmiyorum, sanırım ihtiyaç duyulduğum bir yere giderim.
Je ne sais pas. J'irai où on a besoin de moi, j'imagine.
Burada bana yardım ederek geri ödersin kahretsin bilmiyorum işte, belki bir günümü bile devralırsın.
En donnant un coup de main par ici. Enfin, je ne sais pas. Et peut-être un jour en prendre les commandes.
Bilmiyorum, ama artık onlardan biriyim.
Je l'ignore, mais je suis avec eux maintenant.
... mahkumları topladı ve bilmiyorum.
Il rassemble les prisonniers, et il va... Je ne sais pas.
Başta öyle değildi, nasıl oldu bilmiyorum.
Pas au départ. Je ne savais pas le faire.
Bak, ne olduğunu bilmiyorum. Ama bizim bir alakamız olmadığından sizi temin ederim.
Écoutez, je ne sais pas ce qui se passe, mais je vous assure qu'on a rien à voir là dedans.
Bilmiyorum, her şey çok bulanık.
Je ne sais pas. Tout est flou.
Sen olmasan ne yaparım bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que je deviendrais sans toi.
İşe yarar mı bilmiyorum ama bize verdiğin kanalları kullanarak bağımsız kolonilerin liderleriyle iletişime geçtik.
Incidemment, nous avons contacté les chefs des colonies indépendantes avec tes canaux de transmission.
- Bilmiyorum!
- Je ne sais pas!
Bu sisteme geldiğimizden bu yana bilmiyorum, sadece, içimde kötü bir his var.
Depuis qu'on est arrivés ici... Je sais pas, j'ai juste... un mauvais pressentiment.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Je ne vois pas de quoi tu parles.
- Bilmiyorum ama daha önce karşılaştık.
Je ne sais pas. mais nous les avons déjà rencontrés.
Ne bilmiyorum?
Qu'est-ce que je ne sais pas?
Burada bir pislik gibi görünüyorum. Ne dediğimi bilmiyorum.
J'ai l'air d'un con, je dis n'importe quoi.
Nasıl bilmiyorum, ama çıkmıştım.
Je sais pas comment j'ai fait.
Kim olduğunu bilmiyorum.
Ce n'est pas Mei. J'ignore qui c'est.
- Bilmiyorum.
- Je sais pas.
Nasıl olduğunu bilmiyorum bile Yapmamız gereken...
Ne sois pas si hâtive.
- Bilmiyorum.
Bien, alors trouve.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas de quoi tu parles.
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordum 699
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordum 699
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyor musun 481
bilmiyordun 27
bilmiyor musunuz 98
bilmiyorlar 33
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25
bilmiyordun 27
bilmiyor musunuz 98
bilmiyorlar 33
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25