English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bu böyle

Bu böyle traducir francés

18,069 traducción paralela
Seni böyle iyi bir gazeteci yapan da bu.
C'est pour ça que tu es une bonne journaliste.
Bu iş böyle yürümüyor.
C'est pas ce que vous croyez.
- Bu ne böyle, kardeşim?
- C'est quoi, ça?
Bu yüzden böyle bir günde Barış Kayası'na gelip herkesi yan yana bulabilirdiniz.
On pouvait venir au Roc de la Paix, comme aujourd'hui, et trouver tout le monde, côte à côte.
Bu da ne böyle?
C'est quoi, tout ça?
Öyle ya da böyle bu evde müzik çalacağız.
On aura de la musique d'une façon ou d'une autre.
Bu da ne böyle?
Quelle est cette chose?
- Bu şey nedir böyle?
C'est quoi, cette chose?
- Bu kargaşa da ne böyle? - Aman Tanrım!
- Seigneur, que se passe-t-il?
Bu ne böyle?
C'est quoi, ce bordel?
Bu nasıl şeytanlık böyle?
Que se passe-t-il?
Bu işe son vereceğim. Öyle ya da böyle.
- Je vais en finir d'une façon ou d'une autre.
Bu yanar döner şeyler de ne böyle?
En quel honneur, ce spectacle son et lumière?
Bu da nedir böyle?
Qu'est-ce que c'est?
- Bu ne böyle?
- Qu'as-tu là?
"Bu kadar yeter." dedi. Böyle söyledi.
"C'est définitif." Voilà.
Bu ne böyle?
Dites-nous.
Bu da ne böyle?
C'est quoi ce délire?
Bu ne saçmalık böyle!
C'est absurde.
- Bu da ne lan böyle?
- C'est quoi ce cirque?
Bu da neydi lan böyle?
Wouah. C'était quoi ça?
- Bu ne lan böyle?
- Qu'est ce que c'est que ça?
Bu tarz kadınlar böyle durumlarda öldürülebilir.
Ces femmes-là se font tuer dans ce genre de situation.
- Bu kim böyle?
- C'est quoi, ça?
Tanrı aşkına, bu ne boktan bir iş böyle!
Jésus, tout ça n'est qu'un gros tas de merde.
- Bu ne böyle ya? - Çok üzücü.
- Qu'est-ce qui se passe?
Bu turuncu, olmaz, böyle aracıma binemezsin.
C'est orange. Non, madame. Pas dans mon véhicule.
Siktir. Hey, konuşacağız, ama Mosley onun vardiyasında böyle... yaparsam beni mahfeder ve bu işe ihtiyacım var.
On parlera, mais Mosley m'a vraiment entubé en quittant son poste, et j'ai besoin de ce travail.
Bu gözümü böyle yapıyorum.
Je ferme celui-ci comme ça.
Bu da ne böyle?
Qu'est-ce qui vous prend?
Hayır, bu da ne böyle?
C'est quoi, cette merde?
Aşağı yukarı böyle, efendim. Ya Swopes başından beri bu işin içindeydi ya da daha çok meseleyi çaktıktan sonra mallardan aşırmaya karar verdi.
Soit Swopes était dans le coup, soit il a vu clair dans leur jeu et s'est servi au passage.
Bu ne böyle?
T'as chié dedans?
Bu şablonları kim yapıyor böyle? Irkçı bir yaklaşım.
- Ces trucs sont racistes.
Bu ne lan böyle?
C'est quoi, cette merde?
Ne bu şimdi böyle?
De quoi s'agit-il?
Hepsinde böyle bir şey yok izleyen yıllar çocukluğumuzdan bu geceye kadar, 45'inci toplantısı lise sınıfımız.
Plus jamais, depuis notre enfance jusqu'à ce soir, à la 45e réunion de notre promotion de lycée.
Bu böyle mi, Swede?
C'est ça?
Bu ne lan böyle?
C'est quoi, ça?
Bu konuda gerçekten düşünmedim. Bilmiyordum yani grubun böyle önemli olacağını.
Je ne savais pas que le groupe...
Düzenli bir işim var ve yaptığım bu! Hem şimdi birdenbire böyle sorunların varsa keşke lanet olası imza kısmına o imzayı atmadan önce söylemiş olsaydın.
J'ai un boulot stable, si ça te dérange, t'aurais du le dire avant que je signe ce contrat!
Ama iş bu ve benim abim böyle şeylerin kolay olmasından hoşlanmaz.
Mais c'est du travail, et mon grand frère n'aime pas ça quand les choses n'arrivent pas facilement.
Bu ne halt böyle Chet?
C'est quoi, ces conneries, Chet?
Bu çok yoğun bir iş ve böyle bir şeyde 5.000 dolardan aşağısı kurtarmaz derim.
C'est un travail très intense. Pour une affaire comme ça, DIX je dirais pas moins de 5000 dollars.
- Bu da nedir böyle?
C'est quoi, ce bordel?
Bu şekilde hissediyor olduğunu, o adamla böyle bir tecrüben olduğunu ondan ayrılmanın seni üzdüğünü kabul edebilirim.
Je peux accepter que tu... que tu aies ressenti ça, que tu aies eu cette... cette expérience avec cet homme, et que le quitter ait brisé ton coeur.
Burada, bu kadar insanın önünde böyle sorulara cevap vermek?
De répondre, devant tous ces gens, à des questions de ce genre?
Harry, bu da ne böyle?
Putain, Harry!
Bu da ne böyle?
Ça va pas, mec?
Efendim, bu davayı böyle ela almanızın onurlu olduğunu söylemek istiyorum.
Écoutez, je voulais vous dire, monsieur, que je trouve très honorable la façon dont vous vous occupez de l'affaire.
Bu iş böyle bitmeyecek, Mims.
Ça va pas se passer comme ça, Mims. Si je fais ça, c'est pour elle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]