English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bu kadar konuşma yeter

Bu kadar konuşma yeter traducir francés

122 traducción paralela
Bu kadar konuşma yeter! Sen benimsin! Sahi mi?
Oh, misère de la vie.
Bu kadar konuşma yeter!
Assez discuté!
Bu kadar konuşma yeter.
Ça suffit.
Bu kadar konuşma yeter.
Assez pour les discours.
Bu günlük bu kadar konuşma yeter.
On a assez discuté pour aujourd'hui.
Oh, benim hakkımda bu kadar konuşma yeter.
Mais assez parlé de moi.
- Bu kadar konuşma yeter.
Assez parlé!
- Bu kadar konuşma yeter!
- Assez parlé!
Tamam, tamam, bu kadar konuşma yeter. Buyurun lütfen.
Dis pas de bêtises mange!
Haydi, bu kadar konuşma yeter yemek yiyelim.
Allez. Assez de bavardage. Mangeons.
Ama bu... Bu kadar konuşma yeter.
- Ca suffit, assez discuté.
Bu kadar konuşma yeter. Haydi birbirimize sokulalım.
Assez parlé, on se câline.
Bu kadar konuşma yeter. Biraz dinlen.
Mais assez dit.
Usta Wong, bu kadar konuşma yeter hoşça kalın
Il a été durement gagné. Plus de discours, maître?
Bu kadar konuşma yeter! Artık eylem zamanı!
Puis de le salir sur le sofa.
- Bana ne yapacağımı mı söylüyorsun? - Bu kadar konuşma yeter.
Assez parlé.
Bu kadar konuşma yeter, tamam mı?
Bon, ça suffit maintenant.
On altı civarında olmalı. Daha sakalı çıkmamış. Hadi bu kadar konuşma yeter.
Ici le Capitaine Dylan Hunt, commandant le vaisseau Androméda l'Ascendant de la République.
Bu kadar konuşma yeter, Robby.
On a assez parlé, Robbie.
Bu kadar konuşma yeter galiba.
Peut-être qu'il ne faut plus parler.
Siz ikiniz, bu kadar konuşma yeter!
Comment elle est morte?
Bu kadar konuşma yeter!
Assez parlé!
Bu kadar konuşma yeter!
Assez parlé! Dessine.
Bu kadar konuşma yeter.
Assez parlé de ça.
Bu kadar konuşma yeter. Ben de devam etmeliyim.
Je dois vivre ma vie.
Tamam, öyleyse bu kadar konuşma yeter.
Alors il faut agir au plus vite.
Bu kadar konuşma yeter!
Assez bavardé, Remus!
Bu kadar konuşma yeter. Hadi savaşalım.
Allons nous battre.
Bu kadar konuşma yeter.
Fini les bavardages.
Bu kadar konuşma yeter, hadi dans edelim.
Asssez parlé.
Hayır, bence bir günde bu kadar konuşma yeter.
Non, je crois qu'on a assez parlé pour la journée.
Evet ya da bir kız olabilir. Bu kadar konuşma yeter değil mi?
Apparemment, la confusion règne sur la question de l'entraîneur.
Peki. Pizza hakkında bu kadar konuşma yeter.
Assez parlé du morceau pizza.
Bu kadar konuşma yeter.
Non, j'en ai assez de parler.
Bu kadar konuşma yeter.
- La discussion est terminée.
- Bu kadar konuşma yeter.
Ca suffit. Envoyez-moi ça.
- Bu kadar konuşma yeter.
- Assez parlé.
Bu kadar konuşma yeter, artık başlayalım.
Assez parlé, maintenant. Au travail!
Sağ olun. Rex hakkında bu kadar konuşma yeter.
Assez parlé de Rex.
Bu kadar konuşma yeter.
Assez parlé Quelle est votre stratégie?
Hadi ama, bu kadar konuşma yeter, içelim!
- Assez parlé. Trinquons! - Santé.
Bu kadar konuşma yeter!
Et plus de bavardages!
Bu ne demek biliyor musun? Bu konuşma bu kadar yeter!
Que tu me les brises.
Bu kadar konuşma yeter.
Assez parlé.
Bu kadar boş konuşma yeter!
Général, arretons là cette futile conversation.
- Bu gecelik bu kadar konuşma yeter.
Un péché!
Bu kadar şifreli konuşma yeter.
Finies les devinettes, bouffon.
Yukarının nasıl göründüğünü görmem gerek! Bu kadar konuşma yeter!
Assez parlé!
Bu kadar konuşma bana yeter, Fulbright.
- Tout ça, c'est du chinois pour moi, vous savez.
Ayakkabısının altına mı yapışıyor nedir. Kız kardeşin hakkında bu kadar konuşma yeter.
Ne parle pas de ta sœur comme ça.
Yeter bu kadar konuşma, ne izlemek istiyorsun?
Assez parler, qu'est-ce que tu veux regarder?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]