English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bunu biliyordum

Bunu biliyordum traducir francés

1,387 traducción paralela
Bunu biliyordum, gördün mü?
Je le savais.
Sen unutmuş olsan bile ben bunu biliyordum.
Je le sais, même si toi, tu l'as oublié.
Ve bunu biliyordum.
Et je le savais.
Bunu biliyordum.
- Je le savais.
Ben bunu biliyordum.
Je suis bien placée pour le savoir.
Önce polisler saldırmış. Bunu biliyordum.
Ce sont les flics qui l'ont attaqué.
Oysa ağaçlara tırmanmayı seviyormuşsun. Bunu biliyordum.
Tu aimais juste grimper aux arbres.
Bunu biliyordum, çünkü ben ilk buluşmada seks yapmak isteyen kız rolü yaptığım için sen de istemeyen erkek rolü yapacaktın.
Je savais que si je jouais la fille qui couche la 1 ère fois... vous joueriez à celui qui ne couche qu'après plusieurs fois.
Gerçek şu. Seni evlenirken, bunu biliyordum.
Mais je pensais qu'avec Assez de volonté et d'effort...
- Bunu biliyordum.
Sale menteuse!
Bunu biliyordum.
Je le savais.
Bunu biliyordum. biliyordum,
Mon Dieu!
Bunu biliyordum.
J'en étais certain.
Bunu biliyordum, hissedebiliyordum.
Je le savais. Je le sentais.
Bunu biliyordum!
Ah, bien je le savais, je le savais.
Bunu biliyordum zaten. - Evet.
- Ouais, je le savais déjà.
Komik. Bunu söyleyeceğini biliyordum.
Je savais que tu te dévouerais.
Bunu yapmadığını biliyordum bebek.
- Il a pas fait ça?
- Bunu söyleyeceğini biliyordum.
Je m'en doutais.
Bir binanın patlayacağını biliyordum ve bunu önlemek istedim... Ama hiçkimse dinlemedi beni.
Je savais qu'un immeuble allait exploser, bien sûr, j'essayais de l'empêcher mais personne ne m'écoutait.
Bunu söyleyeceğini biliyordum. - Parası iyi mi?
On peut dire ça.
Bunu söyleyeceğini biliyordum.
Je savais que tu allais dire ça.
Kay öldükten sonra herkesin bunu isteyerek yaptığımı düşüneceğini biliyordum.
Après la mort de Kay, je savais qu'on m'accuserait de l'avoir fait intentionnellement.
Bunu yapabileceğini biliyordum.
On savait que tu y arriverai.
Önümdeki uçağı düşürmem gerektiğini biliyordum, kuyruğuna takılıp onu vurmalıydım ve bunu başardım da.
Je savais ce que j'avais à faire, je devais abattre cet avion devant moi, le coller et le descendre. Et je suis parvenu à le faire.
Bunu söyleyeceğini biliyordum.
Je savais que tu voulais dire ça.
Bunu biliyordum.
Et je savais qu'il allait se faire avoir, je le sentais.
- Bunu diyeceğini biliyordum.
- Je savais que vous alliez dire ça.
Biliyordum ve bunu çok ironik buluyorum..
Je le sais, et je trouve ça ironique.
Bunu hep biliyordum.
Je l'ai toujours su.
15 dediğimde bunu söyleyeceğini biliyordum.
- Je savais que tu dirais ça.
Bunu kastettiğini biliyordum.
Je savais que tu étais faite pour ça.
"Bunu not aldım." diyeceğini biliyordum.
J'étais sûr que tu dirais ça.
Bunu söyleyeceğini nereden biliyordum?
- Ok. - Je ne dis pas que c'est une erreur, mais en voyant ce qu'ils veulent lui faire faire. - Je ne t'ai pas vu venir.
Onun ne kadar harika biri olduğunu biliyorum. Bunu senden önce de biliyordum.
Je sais qu'il est génial, je l'ai su avant toi.
- Bunu söyleyeceğini biliyordum.
- Je m'y attendais.
Dedi ki : "Bunu düşündüğünü biliyordum ve aradan çıkarıp dost olmak istedim."
"Tu y penses depuis ce matin... maintenant que c'est fait, soyons amis."
Bunu söyleyeceğini niye biliyordum acaba?
Je connaissais votre réponse...
Mitch'in bunu bele yapacağını zaten biliyordum
J'espère que Mitch va accepter de le faire avec moi.
Bunu yapmaya devam ettiğini biliyordum.
Elle va bien, merci. Ton coup de fil m'a étonné. J'ignorais que tu continuais ça.
Bunu olacağını biliyordum.
Je savais que ça arriverait? Tu te rappelles.
Kim olduğunu biliyordum ama bunu fazla abartmadım.
Je savais qui il était, mais j'en faisais pas tout un plat.
Bunu baştan beri biliyordum.
Je le sais depuis le debut
bunu biliyordum.
Je savais que ça te plairait.
Ae-soon'umun bunu soracağını biliyordum. Mektup önemli değil.
La lettre n'est pas importante.
Yakardım okulu. O beyninle ancak, bunu diyeceğini biliyordum.
Je savais que tu dirais ça, avec un cerveau comme le tien.
- Bunu söyleyeceğini biliyordum.
Je savais que tu allais dire ça.
"Tanrı aşkına bunu yapma!" diye geçirdim içimden. Çünkü beni zemine indirebilecek kadar uzunlukta halat olmadığını biliyordum.
Je voulais lui dire d'arrêter, parce que je savais qu'il n'y avait pas assez de corde pour atteindre le bas.
Bunu neden yaptığımı bilmiyordum. Sanırım başıma gelenlerin anlamını ve ve yapmam gereken şeyin büyüklüğüyle başa çıkamayacağımı biliyordum.
J'ai fait ça parce que ma situation était si désespérée que je ne pouvais pas l'envisager dans son intégralité.
Bunu söyleyeceğini biliyordum. o yüzden hazırlıklıyım.
Je savais que tu dirais ça, alors je t'ai préparé ça.
Bunu söyleyeceğini biliyordum.
J'étais sûre que tu dirais ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]