English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bunu biliyor musun

Bunu biliyor musun traducir francés

1,816 traducción paralela
Yardıma ihtiyacın var, bunu biliyor musun?
T'as besoin d'aide, tu sais? Je veux dire : "C'est pas Marissa."
Bunu biliyor musun?
Tu sais quoi?
Dün sende o görünüm yoktu. Bunu biliyor musun?
T'avais pas ce regard, hier.
Ona bir milyon dolara yakın para ödedim, bunu biliyor musun?
Je l'ai payée près de $ 1 million pour ça, vous savez?
Kendi ağzına da sıçtın, bunu biliyor musun?
Tu t'es baisée toute seule aussi, tu sais ça?
Sen eski toprak olmalısın, adamım, Bunu biliyor musun?
Tu dois être une vieille âme. Tu le savais?
Annen gözlerinden daha çok neyi ister, bunu biliyor musun?
Tu sais ce que ta mère désire plus que la vue?
Bunu biliyor musun?
Tu le sais?
Sen biraz çılgınsın, bunu biliyor musun?
Tu es un peu folle, tu sais?
Bunu biliyor musun?
Vous êtes au courant de ça?
Sen orijinal bir parçasın, bunu biliyor musun?
Tu... es un fille originale! Tu sais quoi?
Bunu biliyor musun?
- Vous savez ce que c'est?
Ve bunu biliyor musun bilmem, ama Marlon'ın anne ve babası geçen yıl bir araba kazasında öldü.
Et je sais pas si vous êtes au courant, mais les parents de Marlon sont morts dans un accident de voiture l'année dernière.
Bunu biliyor musun?
T'es au courant?
Bunu sana kimin yaptığını biliyor musun?
Tu sais qui t'a fait ça?
Bunu ne kadar aradığımı biliyor musun?
Tu m'as menti! Tu sais combien de temps je l'ai cherché?
Biliyor musun, seninle ilgili pek çok şeyi tahmin ederdim ama bir kadının önünde utanmak bunlardan biri değildi. Eğer bunu...
Je m'attendais à beaucoup de choses, mais pas à ce que vous soyez timide face à une femme.
Biliyor musun bunu yapacağım.
- Tu sais quoi? C'est ce que je vais faire.
Bunu kim demiş biliyor musun?
Tu sais qui a dit ça?
Bunu daha önce neden seninle paylaşmadığını biliyor musun?
Vous savez pourquoi il ne vous en a jamais parlé?
Biliyor musun? Bunu hoş karşılamayacağını biliyordum.
Je savais que tu ne serais pas sympa pour ça.
Bunu, ne kadar zamandır istediğimi biliyor musun?
Tu sais depuis combien de temps j'ai voulu ça?
Biliyor musun? Bunu bizim yeteri kadar uzattığımızı düşünmüyorum.
Vous voyez, je pense qu'on ne va pas assez loin.
Hayır Biliyor musun? bunu gerçekten. kendi başıma yapmalıyım
Ca je devrais vraiment... le faire moi-même.
Bunu çalıştırmasını biliyor musun?
Tu sais t'en servir?
Biliyor musun, bunu o da biliyor.
Et tu sais quoi, elle le sait aussi.
Bunu nasıl yapıyoruz biliyor musun?
Et vous savez comment on va le savoir?
Bunu basına nasıl anlatıyor biliyor musun?
Tu n'as pas prédit ce meurtre, tu l'as inspiré.
- Bunu yapamazsın. - Anne, biliyor musun?
- Tu ne peux pas.
Yani, biliyor musun, nasıl bir adam bunu yapar?
Quelle sorte d'homme fait ça?
Biliyor musun, bunu bağlamayı asla öğrenemedim.
Je n'ai jamais su nouer ça, en fait.
Herşey çok kötüye gidiyor ve biliyor musun dürüstçe, şu anda bunu hiç dert etmiyorum.
Tout part en vrille, mais tu veux que je te dises? Je m'en fous pour l'instant.
Biliyor musun bunu biliyordum.
Vous savez, je le savais.
Bunu gerçekten biliyor musun?
Tu vois l'avenir?
Ne zamandır bunu hayal ediyorum biliyor musun?
Tu sais depuis combien de temps je rêve de ça?
Bunu nasıl devre dışı bırakacağını biliyor musun?
Tu sais la désarmer?
Ne var biliyor musun? Bunu görmeni istiyorum.
Écoute, faut que tu voies ça.
Hayır, tatlım, bunu sonra konuşmak için çok zamanımız var. Biliyor musun?
Non, chérie, on aura tout le temps de parler plus tard.
Bunu kimin yaptığını biliyor musun?
- Tu sais qui l'a fait?
Tabi, bunu nasıl yapacağımı da biliyor musun?
Ouais, et comment tu me suggères de faire ça?
Biliyor musun, tahtın varisi olmanın işe yarayacağını düşünüyor olabilirsin ama hayır, Duncan kendisi gibi benim de bunu haketmemi istiyor.
Tu vois, on pourrait penser que ça fasse quelque chose, d'être l'héritier du trône, mais non, Duncan veut que je le gagne, comme il l'a fait.
Biliyor musun, daha önce bunu yaşadık. İlk yasağı hatırlıyorsun değil mi?
Nous le savons depuis longtemps, souvenez-vous la première prohibition...
Kocan komik piçin teki biliyor musun bunu Betty?
Betty, ton mari est un drôle de salopard, tu sais ça?
Biliyor musun, bunu Nathan'la konuşmalıyız.
On devrait en parler à Nathan.
Biliyor musun, bunu nasıl olacağını gerçekten anlamadım.
Je ne vois vraiment pas comment.
Bunu nasıl kullanacağını biliyor musun?
vous savez vous en servir?
Bunu biliyor musun?
Tu t'en rends compte?
Bunu kim yapmış olabilir, biliyor musun?
Tu as une idée de qui aurait pu faire ça?
Ve biliyor musun? Bir gün bunu önemli bir deneyim olarak göreceksin.
Un jour, tu trouveras cette expérience enrichissante.
Bunu halletmek için kaç kişiyi aradım biliyor musun?
Tu sais combien de ficelles j'ai dû tirer pour toi?
Bunu biliyor musun?
Vous le saviez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]