Bunu yapma traducir francés
6,286 traducción paralela
Hey, orada dur, Lucas! Bunu yapma!
Arrête-toi là Lucas!
Ve lütfen kendine de bunu yapma.
Et s'il te plaît, ne te fais pas ça à toi!
Hepsi "yok bunu yapma, yok şunu yapma, bunu giyme" diyip duruyor.
Et que veut Divya?
Vincent bunu yapma.
Vincent, ne fais pas ça.
Bunu yapma.
Ne fais pas ça.
Bunu yapma.
Ne faites pas ça.
Hayır, hayır. - Hayır! - Bunu yapma dostum.
- Ne faites pas ça.
Bunu yapma şampiyonuyum ben!
Je suis le champion des escalators!
Lütfen bugün bana bunu yapma tamam mı?
S'il te plait, ne me donne plus d'ordres maintenant, d'accord?
Bunu yapma!
Ne fais pas ça!
Bunu yapma şeklim için özür dilerim. Oldu mu?
Je suis désolé de l'avoir fait comme ça, d'accord?
Lütfen bunu yapma.
Ne fais pas ça s'il te plait.
- Bunu yapma zorunluluğun yok.
Tu n'as pas à faire ça.
- Ray, bunu yapma bana.
Ray... m'oblige pas.
Yapma Ward! Bunu yapmak zorunda değilsin!
Ok, tu n'as pas à faire ça!
Bana bunu yapma!
Me fais pas ça!
- Bunu yapma.
- Ne fais pas ça.
Lütfen bunu yapma.
Ne fais pas ça.
Gabe bunu yapma.
Gabe, ne fais pas ça!
Lütfen bunu yapma.
Je t'en prie ne fais pas ça.
DNA'sı modifiye edilmiş ama bunu yapma nedeni bu değil.
Il a l'ADN modifié. mais ce n'est pas pour ça qu'il fait cela.
Greer, bunu yapma.
Greer, ne faites pas ça.
Lütfen yapma bunu.
S'il te plaît ne fais pas ça.
Lütfen bana bunu yapma.
S'il te plaît, ne me fais pas ça!
- Şimdi yapma bunu.
Ne fais pas ça maintenant.
Francis, yapma bunu lütfen.
François, ne faites pas ça.
- Yapma lütfen. - Bunu biliyoruz ve seviyoruz.
C'est tout ce qu'on connait et qu'on aime.
- Bunu sakın yapma!
- N'ose même pas.
- Yapma bunu, tamam mı?
- Ne faites pas ça, d'accord?
- Sakın yapma bunu.
- Ne fais pas ça.
Bunu bana yapma.
Ne me fais pas ça.
Andy, yalvarıyorum. Lütfen, yapma bunu!
Je t'en supplie, ne fais pas ça!
Bunu bir daha yapma.
Ne recommences pas.
- Yapma bunu bana ama.
- Ne faites pas ça, d'accord?
Sakın yapma bunu.
Ne fais pas ça.
Ama bunu ciddi anlamda yapacağız. Daha sağlıklı yemeye ve daha sağlıklı yemekler pişirmeye başlayacağız. ve NYADA jimnastik salonundaki karın kası yapma sınıfına katılacağız ve bu bizim bir süre dışarıda yemek yemeye elveda deyiş şeklimiz.
On dit juste qu'il faudrait qu'on commence à manger plus sainement, qu'on cuisine mieux, et qu'on fasse cet entraînement d'abdos à la gym de la NYADA et c'est notre manière de dire au revoir aux restos pendant un petit moment.
Sen bunu kendine yapma, aşkım.
Ne t'inflige pas ça, amour.
Yapma bunu!
Ne le fais pas, Ward!
Yapma bunu Harold.
Ne faites pas ça.
Bunu bana yapma lütfen.
Le fais pas pour moi.
- Yapma bunu. - Tabii ki, bu hekimin çocukla bir akrabalığı olduğundan yargıcın haberi falan yoktu.
- Bien sûr, le juge n'a pas été informé que le médecin était relié au garçon.
Bunu bir parçası yapma beni demiştim ve sen ileri gidip beni kullandın.
Je t'ai dit de ne pas m'y mêler et tu m'as utilisé.
- Hayır olmaz, yapma bunu.
- Non, ne fais pas ça. - Tais-toi.
Yapma bunu
Ne faites pas ça.
Yapma bunu.
Fais pas ça.
Lütfen yapma bunu.
Faites pas ça, je vous en supplie.
- Yapma bunu.
- Ne fais pas ça.
- Yapma şimdi bunu.
Ne fais pas ça.
Ama bunu sadece Birleşik Devletler'e bir adım öne geçme ve "inanılmaz" bir şey yapma fırsatı vermek için yapıyor.
Mais elle l'a fait uniquement pour donner une chance aux États-Unis d'aller plus loin et de faire quelque chose "d'incroyable".
- Yapma bunu kendine.
Ne t'impose pas ça à toi-même.
Bunu kendine yapma adamim!
Ne te tourmente pas, mon vieux.
bunu yapmana gerek yok 38
bunu yapmak istiyorum 21
bunu yapmak istemiyorum 75
bunu yapmak zorundayım 46
bunu yapmana izin veremem 59
bunu yapmayacağım 143
bunu yapmalısın 37
bunu yapmak zorundasın 20
bunu yapmak istemedim 22
bunu yapmak istemezsin 29
bunu yapmak istiyorum 21
bunu yapmak istemiyorum 75
bunu yapmak zorundayım 46
bunu yapmana izin veremem 59
bunu yapmayacağım 143
bunu yapmalısın 37
bunu yapmak zorundasın 20
bunu yapmak istemedim 22
bunu yapmak istemezsin 29