Buraya geldim traducir francés
6,978 traducción paralela
Neden buraya geldim sanıyorsunuz?
C'est pour ça que je suis ici.
Uçaktan indiğim gibi buraya geldim.
Je serai bref, comme je suis venu directement de l'aéroport.
Buraya geldim, çünkü biraz endişeliyim.
Je suis venue ici parce que je suis un peu inquiète.
Ben de bir çözümle buraya geldim.
Et je suis justement ici pour vous apporter la solution.
Buraya geldim çünkü Diana aradı.
Dianna m'a appelée.
Tanrım, başka dua edecek yer kalmadı. Bu yüzden yeni tapınağına, buraya geldim.
Cher seigneur, je n'ai nulle part pour prier désormais, donc je suis venue à votre nouveau temple... ici
Bu yüzden buraya geldim.
S'Ce qui m'a amené ici.
Buraya geldim çünkü başım belada.
Je suis revenu et j'ai des problèmes.
Buraya geldim çünkü bisiklete ve annemi 5 dakika oyalamaya ihtiyacım var.
Je suis venu parce qu'il me faut un vélo et quelques minutes d'avance.
Buraya geldim ama çok geçti.
Je suis venu ici. C'était trop tard.
Babamın hatırına buraya geldim.
Je suis venu à cause de mon père.
Mesajımda dediğim gibi, iş için buraya geldim.
Comme je l'ai dit dans mon message, je suis en ville pour affaires.
Dün gece işten bazı arkadaşlarla buraya geldim.
Je suis venu hier avec des collègues.
Buraya senden boşanmaya geldim.
Je veux divorcer.
Ama buraya kadar konuşmanı dinlemeye geldim.
Je suis venu écouter ton discours.
Buraya bir arkadaşımın geyce davranmasına destek vermek için geldim.
Je suis là pour soutenir un ami qui fait des trucs gays.
Buraya adını temize çıkartabileceğimizi söylemeye geldim James.
Je suis venu te dire qu'on pouvait t'innocenter, James.
Sana acıdığım için gelmedim buraya. Annem zorla gönderdiği için geldim.
Je suis là parce que ma mère me l'a demandé.
Buraya seni sevmeye geldim.
Je suis venu ici pour t'aimer.
Buraya Bay Jumhari ile 5 dakika içinde buluşmak için geldim.
Je dois rencontrer M. Jumhari dans cinq minutes.
Buraya, uzun zaman önce yaşanmış bazı şeyleri unutmaya geldim.
Désolé de pas t'avoir appelée plus tôt. J'avais quelque chose à... à terminer ici. Quelque chose qui s'est passé il y a longtemps.
Aslında, Don, buraya tamamen farklı bir sebepten dolayı geldim.
En fait, j'étais venu pour autre chose.
Jersey'den otobüse atlayıp geldim buraya, yaşamak için harika bir yer olduğunu düşünmüştüm.
En arrivant de Jersey, je me voyais pas vivre ailleurs.
Son kez buraya ne zaman geldim hatırlamıyorum bile
- J'étais pas venu depuis longtemps.
Buraya kadar yürüyüp geldim kan gölünün içinde meşakkatli, daha ileri gitsem de durup geri dönsem de.
J'ai tellement marché dans le sang, que si je ne traverse pas le gué, J'aurai autant de peine à retourner qu'à avancer.
Buraya at üstünde 20 saatte geldim.
J'ai fait vingt heures de cheval.
Hakkinda duydugum ºeylere ragmen geldim buraya.
Je suis venue en dépit de tout ce qu'on m'a dit.
- Buraya sana yakın olmak için geldim.
Je suis venu ici pour me rapprocher de toi.
Bir : Ben Brooktown, Indiana'lıyım ve iki ; hayatım keçilerle yiyişerek geçmedi ve üç ; buraya, sonbaharda Columbia Üniversitesi'ne gideceğim için geldim.
D'abord, je viens de Brookston, dans l'Indiana, et ensuite, je n'embrassais pas les chèvres quand j'étais petit.
Buraya seni bulmaya geldim.
Je suis venu ici pour te trouver.
Ben buraya seninle çalışmak için geldim. Bu işler böyle yürür.
- Je devais travailler avec toi.
Seni teftişe geldim buraya.
C'est plutôt une mise au point.
De Luca'yı kaçırmaya geldim buraya ben.
Je vais me farcir De Luca.
Buraya sadece bir işi bitirmeye geldim.
Je suis ici pour terminer un truc.
Buraya sizden bir şey istemek için geldim.
Je... Je suis ici pour demander une faveur, un grande.
Ben buraya beş gün önce geldim ve 2014 yılındaydık.
Je suis venue ici il y a cinq ans, et on était en 2014.
Buraya kaybolan iki ajanımızı soruşturmak için geldim.
J'ai été envoyé ici pour enquêter sur la disparition de deux de nos agents.
- Buraya birkaç gün önce geldim de.
- Je suis rentré il y a peu.
- Buraya uyumaya mı geldim?
- Je suis venue ici pour dormir?
Buraya mezar taşını halletmek için mermerci ayarlamaya geldim.
je suis ici pour faire marquer sa pierre tombale.
Ben de buraya gelmeni umarak geldim.
Je... suis sortie en espérant que tu...
Yani sadece, biliyorsun Houston'da tanıştık sonra birkaç gün birlikte geçirdik sonra bu koca hafta var, buraya geldim ama biliyorsun, o zamandan beri evindeydim, yani...
Euh, et bien, seulement pour... Enfin, je veux dire... On s'est rencontré à Houston, ensuite on a passé quelques jours ensembles... et toute cette semaine...
Ben Theresa Burke. Buraya yardıma ihtiyacınız olduğunu duyduğum için geldim.
Je m'appelle Theresa Burke, et je suis ici... parce que j'ai entendu qu'il vous fallait de l'aide.
Buraya yardım etmeye geldim.
Je suis là pour aider.
Buraya onun ne yaptığı hakkında hiç bir fikrimin olmadığı söylemek için geldim.
Je suis juste venu ici pour te dire ça. Je n'avais aucune idée de ce qu'il faisait.
Buraya eğlenmeye geldim, lanet olsun.
Je suis venue m'amuser, bordel.
Ve bugün buraya sizlerin yardımını istemeye geldim...
Et je suis venu aujourd'hui pour demander votre aide...
- Buraya bir saat önce falan geldim.
Je suis arrivé il y a une heure.
Buraya on kez falan geldim ama senin olduğunu bilmiyordum.
J'y suis venue une dizaine de fois, je l'ignorais.
Ben buraya doğru dürüst bir çatışma için geldim, tamam mı?
Je suis venu pour une fusillade, non?
Hayır, ben buraya yaşananlardan kaçmak için geldim.
Non, je suis juste ici pour m'évader de tout.
geldim 384
geldim işte 33
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
geldim işte 33
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya kadar geldik 26
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya kadar geldik 26