Böyle bir şey olamaz traducir francés
232 traducción paralela
Böyle bir şey olamaz... O zaman...
Ce n'est pas possible.
Bu meteor ya çok hafif, ki böyle bir şey olamaz, ya da içi bos.
Soit ce météore est très léger, ce qui serait inouï, soit il est creux.
Böyle bir şey olamaz.
Ça ne peut arriver!
"Böyle bir şey olamaz" mı diyorsunuz?
Impossible, dites-vous?
- böyle bir şey olamaz!
- Qu'est-ce que tu dis?
Böyle bir şey olamaz.
Ça ne se fait pas ici.
Böyle bir şey olamaz.
Ça n'est pas possible.
Böyle bir şey olamaz.
Toute cette fichue chose est- - Non, c'est hors de question.
Böyle bir şey olamaz. Yumurtalarımız nerede?
Où est l'œuf?
Asla böyle bir şey olamaz ki.
Comment tu peux dire ça?
Ah-ha. Böyle bir şey olamaz mı?
Ça ne serait pas... quelque chose comme ça?
- Böyle bir şey olamaz.
Dites-moi que je rêve!
Bizim aramızda asla böyle bir şey olamaz.
Ce ne sera pas comme ça entre nous.
Polis merkezinde böyle bir şey olamaz.
Je ne veux pas de ça ici.
İmkânsız bir durum, böyle bir şey olamaz.
C'est impossible. Ça n'existe pas.
Hayır, böyle bir şey olamaz.
Non, ce ne serait pas possible.
Evimde böyle bir şey olamaz.
J'ai horreur de ça dans ma maison.
Tüm sistemleri kontrol ettim. Böyle bir şey olamaz.
J'ai tout contrôlé, négatif!
Böyle bir şey olamaz.
Je touchais plus terre.
Böyle bir şey olamaz.
C'est pas possible.
Böyle bir şey olamaz.
Ca n'aurait pas dû arriver!
Böyle bir şey olamaz mı? - Vampir insan bile değildir.
- Un vampire n'est pas un homme.
Böyle bir şey olamaz.
C'est impossible.
Böyle bir şey olamaz...
C'est impossible.
Ama böyle bir şey olamaz. Sonu hep aynı olacak.
Mais elle se terminera de la même façon.
Hayır kesinlikle, Şerif Woody varken böyle bir şey olamaz.
Pas quand le shérif Woody est là!
Bu kasabada buna hakkınız yoktur. Böyle bir şey olamaz.
Ici, on ne se rebelle pas.
Böyle bir şey, Watson, yüzyıllarca aktarılan bu şey sırf anlamsız olamaz.
Une tradition séculaire, Watson, ne peut se résumer à du charabia.
Böyle bir şey yapan hiç bir İngiliz beyefendisi bu kulübe adımını atacak kadar küstah olamaz.
Quel gentleman dévoyé aurait l'effronterie d'entrer dans ce club?
Böyle nazik biri, yapmış olsa bile, muhtemelen ona bir şey yapmış olamaz.
Il est tellement gentil, qu'il lui ferait sans doute rien.
Ben oradayken böyle bir şey olmuş olamaz.
Je ne devais pas être la quand ça s'est passé
Böyle bir şey demiş olamaz! Tabii ki dememiştir.
C'est ainsi que les personnages d'Addams sont devenus The Addams Family.
Böyle bir şey olamaz.
Ce n'est pas du tout ça.
Artık böyle bir şey söz konusu olamaz.
Ce n'est plus de notre ressort.
Olamaz böyle bir şey.
Cela n'existe pas.
Dışişleri Bakanlığı'nda görevli olduğum sürece böyle bir şey olamaz.
Pas tant que je serai aux Affaires étrangères.
Böyle bir şey olmuş olamaz!
C'est pas vrai!
Böyle bir şey mümkün olamaz!
Non, non n'enlevez pas.
Böyle bir şey kesinlikle olamaz, yoksa hatırlardım.
Je m'en serais souvenu.
Böyle bir şey olamaz!
Das ist nicht ausgezeichnet!
Böyle bir şey yapmış olamaz. " demiş kardeşini korumaya çalışmıştı.
"II n'a pas pu le faire." II essayait de couvrir son frère.
Biri böyle bir şey söylerse, dost olamaz. Ancak bir köpektir.
Quelqu'un qui dirait ça ne serait pas un ami.
Böyle bir şey olmuş olamaz. Oldu.
C'est la vérité, Kerrigan.
Böyle bir aşkta hiçbir şey ayıp olamaz.
Rien n'est obscène dans un tel amour
Sözünü unutmuş olamaz, kaptan böyle bir şey yapmaz.
Le capitaine n'oublierait pas une promesse.
Ve eğer böyle bir şey yapmaya kalkarsa, onu hiç çekinmeden vururum. Buna kimse engel olamaz.
Et dites-lui que s'il le fait, je l'abattrai.
- Sizce böyle bir şey olabilir mi? - Tabii ki olamaz!
- Vous croyez ça possible?
Olamaz böyle bir şey.
Putain! C'est pas possible.
Böyle bir şey asla olamaz.
Impossible.
Böyle bir şey olamaz.
Me fais pas ça.
No, no, Böyle bir şey olamaz.
Non.
böyle bir şey yok 21
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir yerde 16
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
böyle 531
boyle 17
böyle bir şey olmayacak 25
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir yerde 16
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle olsun istemedim 34
böyle söyleme 179
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42
böyle mi düşünüyorsun 72
böyle gelin 49
böyle olsun istemedim 34
böyle söyleme 179
böyle mi 243
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42
böyle mi düşünüyorsun 72