Dinle traducir francés
59,808 traducción paralela
John, beni dinle.
John, écoute-moi.
Dinle, Chuck. Torunum ve kızım benimle yaşıyorlar.
Écoutez, Chuck, ma petite-fille et ma fille vivent chez moi.
Tamam, dinle. Sana söylemeliyim.
Je dois vous dire un truc.
Dinle Joe, aileye saygısızlık falan etmek istemem.
Joe, je voudrais pas être malpoli avec la famille...
Eminim öyledir. Dinle. Bence çok tatlı birisin ve seni çekici buluyorum.
Écoutez, je vous trouve gentille, vous êtes jolie.
Dinle, arkadaşım.
Écoute, mec.
Dinle, Joe. Her ne yapacaksan, yapmak zorunda değilsin.
Écoute, Joe, je sais pas ce que tu fais, mais t'es pas obligé.
Beni dinle.
Écoute-moi.
Ella, dikkatlice beni dinle.
Ella, écoutez-moi attentivement.
Beni dinle, paranı bulduk.
Écoute, on a trouvé ton argent.
Ella, beni dinle.
Ella, écoute-moi.
- Yok, yok. Dinle.
- Non, non, écoute.
Belle, beni dinle.
Belle, écoute-moi.
Beni dinle!
Écoutez-moi!
Dinle.
Écoute.
Hey, dinle, şurada kamp kurduk. sonra uğramak isterseniz biraz şekerleme pişirirken yardım edersiniz.
Écoute, on campe juste là-haut si vous voulez nous rejoindre plus tard, pour nous aider à rôtir des chamallows sur le feu.
Dinle beni. Hâlâ eşinden ayrısın, değil mi?
Écoute, tu es toujours divorcé?
Dinle, ben...
Écoutez, je...
- Adrian, dinle.
- Écoute.
Dinle. Kaygılanma. Anlaşmamız baki.
Et t'inquiète, notre marché tient toujours.
Sadece dinle.
Écoute-moi.
- Beni dinle!
- Écoute-moi!
Dinle!
Écoute!
- Beni dinle.
- Écoute-moi!
- Beni dinle.
- Écoute-moi.
- Dinle!
- Écoute!
- Beni dinle.
- Tu dois m'écouter.
Dinle.
Bon, écoute.
- Ama dinle.
- Mais écoute.
- Dinle.
- Écoute.
- Dinle.
- Écoute-moi.
Charles, dinle, benim birkaç günlüğüne gitmem lâzım.
Charles, écoutez-moi. Je dois partir quelques jours, d'accord?
Dinle, olanları ardımda bırakmaya hazırım.
Je suis prêt à tourner la page.
Beni dinle!
Écoute-moi!
Dinle, artık savaşmak zorunda değilsin.
Tu n'as plus besoin de te battre.
# Borazanları ve gaydaları dinle
Entendez les trompettes Et les flûtes
Tamam bak. Beni dinle.
Bon, écoute.
Beni iyi dinle seni küçük pislik.
Écoute, petit merdeux.
Dinle. Madem karşılaştık, toplantını 2.15'e ertelediğimi söylemem lazım.
Écoute, pendant que tu es là, je dois te dire qu'on a déplacé ta réunion à 14 h 15.
Tatlım, dinle, iş yerinde bir şey oldu ve...
Écoute, il s'est passé quelque chose au travail, et...
Ama dinle.
Mais, écoute.
Ama sorun yok. Tatlım, dinle.
Mais tout va bien.
Beni dinle.
Écoute.
Beni dinle seni pislik.
Écoute-moi, petit con.
- Yalancı. Dinle.
On a rentré 22.000 Rs aujourd'hui.
- Tamam. Dinle. Bu Dulari'nin bebeği için.
Pour le bébé de Dulari.
- Ağabey, dinle beni.
Bhai, c'est pas...
İçeri al. Ve dinle. Silahını al.
Laisse-le entrer, mais... prends son arme.
- Dinle!
- On y va!
Raees, dinle beni. Doha'ya gidiyorum.
Raees, écoute moi, je vais à Doha.
Dikkatle dinle! O, Raees.
Ecoute attentivement, il s'appelle Raees, il n'y en a pas deux comme lui.
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110