English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hangisi olursa

Hangisi olursa traducir francés

144 traducción paralela
Hangisi olursa.
Aucune préférence...
Hangisi olursa olsun dualarım sizinle.
Peu importe, vous avez ma bénédiction.
Hangisi olursa olsun, yere indiğimizde kimse kimsenin esiri olmayacak.
Quelle que soit la situation, plus de prisonnier au moment où nous atterrirons.
Bu herif hangisi olursa olsun, bence bir erkek kadınlar hakkında bu herifin konuştuğu şekilde konuşmamalı.
Peu importe ce qu'il est, il n'a pas à parler des femmes ainsi.
Hangisi olursa amca.
Ça m'est égal.
Hangisi olursa olsun, eminim, benim için uygun olacaktır.
L'une d'elles me conviendra parfaitement.
- Hangi şarkıyı çalmasını istersin? - Hangisi olursa.
Quelle chanson voudrais-tu qu'il joue?
Hangisi olursa!
N'importe.
Hangisi olursa olsun, yüceltecek bir şey yok.
Résultat : il n'y aura pas d'apothéose.
Biriniz Hertz'i ya da Avis'i arayın. Hangisi olursa.
Que l'un de vous appelle Hertz ou Avis.
Hangisi olursa.
N'importe quelle armée.
Hangisi olursa.
Peu importe.
Hangisi olursa olsun, oraya girmek için öleceksin.
D'une façon ou d'une autre, on doit mourir pour y aller.
Bir tuğla seç, hangisi olursa.
Choisis une brique.
Hangisi olursa olsun, bunu bulacağım.
Que ce soit l'un ou l'autre, je devais savoir ce qu'il en était.
Plak yada silah, hangisi olursa.
Le disque ou le flingue.
Hangisi olursa olsun, çok geçmeden bir otobanda bir arabanın bagajında bulacaksın kendini.
De toute façon, tu vas finir dans le coffre d'une bagnole, quelque part le long d'une autoroute.
Bir tanesine! Hangisi olursa!
N'importe lequel.
Yiyeceğimiz bitene ya da yaşlılıktan ölene kadar. Önce hangisi olursa.
Jusqu'à ce que les provisions manquent ou qu'il meure de vieillesse.
Hangisi olursa!
N'importe lequel.
Evet, ışınlama aletini kullanıyor. Hangisi olursa çalıyor.
Il utilise un dispositif de translocation qu'il a également volé.
Hangisi olursa olsun, sence de bir sırrı olan biri değil mi?
Dans les deux cas, c'est un homme qui a quelque chose à cacher, non?
Hangisi olursa.
N'importe quoi.
Hangisi olursa olsun, seni nakavt ettiği kesin.
Qui que ce soit, il ne vous a pas raté.
Yeşil olmasın da hangisi olursa olsun.
Déconnecte tout sauf le vert.
Bilmem ki, hangisi olursa.
Je sais pas. Un ou un autre.
Bay Dayton ne zaman bizde kalsa gece benim odama gelirdi. Annem uyuduğunda ya da sızdığında. Önce hangisi olursa.
Quand M. Dayton restait chez ma mère, il venait dans ma chambre, tard le soir, une fois qu'elle s'était endormie ou évanouie, selon le cas.
Her neyse, hangisi olursa olsun, ortalık dağıldı diye arkadaşlarıma bağıran veya çamaşır sepetinin üstündekiler için deliye dönen kişinin sen olmadığını biliyorum.
Quoi que ce soit, je sais que c'est pas toi qui crie après mes copains bordéliques ou qui s'excite pour du linge. Je sais que c'est pas toi.
Hangisi olursa olsun, ama şu kadarını sakın unutma.
Mais y a une chose que tu dois te mettre dans la caboche.
Hangisi olursa olsun, ağzından yapışkan bir madde püskürtüp, kurbanları sersemletiyor.
Ils crachent tous une espèce de matière visqueuse qui paralyse leurs victimes.
- Hangisi olursa, benim için fark etmez.
- Lequel? Peu importe, j'suis pas difficile
Hangisi olursa olsun, bu tarihi bir gerçek. Dünyayı paylaşmak asla insanlığın tanımlayıcı bir niteliği olmadı.
Quoi qu'il en soit, l'histoire a prouvé que l'humanité n'est pas disposée à partager le monde.
Hangisi olursa.
.. tu le choisis.
Hangisi olursa olsun, burayı yuvam gibi benimseyemedim. Yeter ya!
Dans tous les cas, on ne s'y sent pas à la maison.
- Bana mı soruyorsun? - Hangisi olursa olsun, tuzak olacak.
- Vous me demandez ça à moi?
Hangisi olursa olsun, bu inanılmaz!
C'est incroyable.
- Hangisi olursa.
- Comme vous voudrez.
Hangisi olursa olsun çok güzel görüneceksin.
Tu seras sexy dans les deux cas.
- bir oyuncu söyle. Hangisi olursa.
- Nomme-moi un joueur des Giants.
Yani hangisi önce olursa olsun mahvolmasını önleyemez mi?
De toute façon, il est perdu?
Öyle mi? Bay Crewe, yaslanıp saçların beyazlasana kadar burada kalabilirsin veya ölene kadar. Hangisi önce olursa.
Monsieur Crewe, vous pourriez rester ici jusqu'à la fin de vos jours, ou bien mourir avant, c'est la même chose de toute façon.
Hangisi olursa.
N'importe lequel.
Hangisi önce olursa olsun.
Ce sera l'un ou l'autre.
Cehennem veya cezaevi, hangisi önce olursa.
Ou en prison... tout dépendra.
Bana cevap verene, ya da 18'ine kadar, hangisi önce olursa.
Jusqu'à ce que tu me répondes ou que tu aies 18 ans.
Sonunda babam Debo'nun çıktığını öğrendi... Rancho Cucamonga'da amcam ve küçük kuzenimin yanına taşınmamı istiyor... olaylar sakinleşene kadar... veya Debo tekrar hapise girene kadar, hangisi daha önce olursa.
Dès que papa a su que Debo se ferait la belle, il a décidé de m'emmener à Rancho Cucamonga, chez mon oncle, en attendant que ça se tasse, ou que Debo se fasse reprendre.
Artık hangisi önce olursa. - Senin yüzünden her gün suçlular serbest kalıyor!
Vous écoeurez tout le monde.
Ya da Nick yüzüncü davasını çözene kadar, Hangisi önce olursa.
Qu'il forme Gribbs jusqu'à ce que Nick finisse sa 100ème enquête.
- Bir kart seç, hangisi olursa.
Choisissez une carte.
Hangisi önce olursa.
Peu importe qui arrive en premier.
Tamam. O zaman, 2 tane hangisi olursa...
Je peux avoir deux tasses du plus fort des deux?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]