Hazır olacağım traducir francés
431 traducción paralela
- Seni bulacaklar. - Bulduklarında hazır olacağım.
Peu à peu nous rétablissons l'ordre et le commerce en Méditerranée.
Bay Loophole'u bul. Beş dakikada hazır olacağımızı söyle.
Va dire à M. Loophole qu'on est prêts dans 5 mn.
- Ne yapacaksın? - Birkaç gün dinleneceğim. - Sonra işe hazır olacağım.
Un peu de repos et je reprends le travail.
Söylediğim gibi, emriniz geldiğinde hazır olacağım.
Je partirai dès qu'il le faudra.
Evet, hazır olacağım.
Oui, je serai prête.
Hazır olacağım.
Je serai prête.
Hazır olacağım Steve.
Je serai prête, Steve.
Hazır olacağımı sen de biliyorsun.
Tu sais que je serai prête.
Beni ne zaman almaya geleceksin? Tamam, hazır olacağım.
Tu passes me prendre à quelle heure?
Ben de derhal hazır olacağım.
Je suis prête dans un instant.
Yine karşılaştığımızda, bir hayli hazır olacağım, sizinle çatışmaya sadık bendeniz.
Quand nous nous reverrons, il sera l'heure d'en découdre. Vous avez ma parole d'honneur.
Birazdan hazır olacağım.
Je serai prête dans un instant.
Neye hazır olacağım?
Prête pour quoi?
- Hazır olacağım.
- Je serai prête.
O gün geldiğinde ben hazır olacağım.
Quand ce jour viendra, je serai prêt.
Gelişimi geciktirmek... zorundayım, ama yakında senin için hazır olacağım.
"Je dois de nouveau retarder mon retour, " mais bientôt, je serai libre, prêt â te retrouver.
- Ben hazır olacağım.
- Quand vous voulez.
Yakında antik saraylar için hazır olacağım eski insanların.
Je suis prêt à prendre place parmi l'antique cortège des hommes illustres.
- Hazır olacağım.
- Je serai prêt.
Seni engellemeye hazır olacağım.
Je pourrai intervenir.
Sonra da meteorolog'dan bilgi almaya hazır olacağım.
Ensuite, on verra ce que dit le météorologue.
- Hazır olacağım.
- Je serai là.
Bir iki hafta içinde, dünyayla tekrar yüzleşmeye hazır olacağım.
Dans une semaine ou deux, je serai prêt.
Onlara söyle Kirk'e hazır olacağımızı söyle.
Dites à Kirk que nous serons prêts.
Ona 55 dakika içinde tesisi kimyasalla doldurmaya hazır olacağımızı söyle.
Dites lui qu'on est prêt à recouvrir la zone, dans 55 min.
Üçüncü gün... hazır olacağım.
Le troisième jour, je serai parachevé.
Bomba düştüğünde ben hazır olacağım.
La guerre peut éclater, je suis prêt.
Bu sefer ben de hazır olacağım.
Voilà, on est presque prêts.
Bak, sonum geldiğinde ben hazır olacağım, sen olmayacaksın.
Quand je serai dans la merde, je serai prêt, et pas toi.
Gemiye adımını atar atmaz açılmaya hazır olacağız.
On sera prêt à dégager dès que vous monterez à bord.
Hazır olacağım.
Je suis prêt.
Sinirlenip bağıran adamlar olunca karşına çıkacağım. Çocuklar açken, yemeğin hazır olduğunu duyup güldüklerinde, orada olacağım.
Je serai là où les gens crient, là où les enfants rient parce qu'ils savent que le dîner est prêt.
Şekillenmesine katkım olamayan olaylardan haz almam... ama göz kamaştırıp neşeli olacağım.
Il est peu plaisant d'être menée.
Sen hazır olduğunda ben de olacağım.
Je serai prêt.
Onlara Bay Tatum'un yarım saat içinde konuşmaya hazır olacağını söyleyin.
Dites-leur que M. Tatum sera prêt à parler dans une demi-heure.
Hazır olduğu zaman beni arayın. Ben burada olacağım.
Appelez-moi ici, quand il sera libre.
Sabah özgür bir adam olacağım Ya da bileceğim ki... Pekala, olabildiğince hazırım.
Je suis disposé à chanter.
10 dakika içinde hazır olacağım.
Je serai prête dans 10 minutes.
Hazır olduğunda aşağı gel. Aşağıda ya da meydanda olacağım.
Rejoins-moi sur la place.
İş konuşmaya hazır olduğunda otelde olacağım, Kelly.
Quand vous serez prêt à parler affaires, je suis à l'hôtel.
Her an patlamaya hazır bir top gibi olacağını zannetmiştim. Ama epey yanılmışım.
Je craignais que sa folie la reprenne un jour, mais pas du tout.
Adamlarım ve ben yakınlarda gizleneceğiz suçlanacak bir şey olduğu zaman durdurmak için hazır olacağız.
Nous serons sous couvert tout près, prêts à les arrêter dès qu'ils se seront incriminés.
Hazır olduğunuzda odamda olacağım.
J'attendrai dans ma chambre que vous soyez prêt.
Onun tamamıyla hazır olduğundan emin olacağım.
Je vais voir si elle est parfaitement prête.
Mel tamamen iyileştiğinde sizin desteğe hazır olacağınızı bilmek beni rahatlattı. Asıl tam o zaman yardıma ihtiyacımız olacak!
Ravie de savoir que quand Mel sera complètement sur pied... je pourrai compter sur votre aide.
Mekikler kalkmaya hazır. - İyi olacağım. Hayır!
Les navettes sont prêtes.
Frank, biraz daha sert olacağım. Buna hazır mısın?
Frank, je vais devoir être dure avec toi.
Pekala, kümes hayvanları konusu üzerindeki düşünceme dönmeye her zaman hazırım, yanımdaki arkadaşımla seçeceğim kuşun kırsal cinsi olacağına dair beş dolara bahse girdik, değil mi, Watson?
Comment? Oui, absolument! Alors vous avez perdu votre pari, car elle a été engraissée en ville.
Gözünüz kapalı olacak elbette, ama beni tanıyacaksınız. "Hazır ol, nişan al, ateş!" diye bağıran ben olacağım.
Même avec le bandeau sur les yeux, vous m'reconnaîtrez.
Siz hazır olduğunuzda, ben hala burada olacağım.
Je serai toujours là quand vous serez prêt.
Atlaşmanın neden olacağı trafiğe hazır mısınız Chicago?
Hé, Chicago, prêt pour les embouteillages du traité?
olacağım 136
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırmısın 32
hazırlan 155
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazır mısınız 587
hazırsın 36
hazır değil 19
hazır mı 131
hazır ol 454
hazır değilim 49