English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hazırmısın

Hazırmısın traducir francés

275 traducción paralela
Şimdi, hazırmısın?
Tu es prêt?
Hazırmısın?
Bon, tu es prête?
Hazırmısın?
Vous êtes prêt?
Şimdi dürüstçe döğüşmeye hazırmısın, Fremont?
Tu es prêt à te battre, Fremont? Équitablement?
Şimdi yatmaya hazırmısın?
Prêt à aller te coucher?
Hazırmısın?
Ah, tu es prêt?
Pekala, halkına dönmeye hazırmısın, evlat?
Tu retournes chez les tiens?
- Hazırmısın?
- Vous êtes prêt?
Annie, süpriz için hazırmısın?
Annie, tu es prête pour une surprise?
Şimdi içelim ve şarkı söyleyelim. Hazırmısınız?
Buvons et chantons, prêts?
Hazırmısın?
Tu es prêt?
Şimdi beni dinlemeye hazırmısınız?
Vous allez m'écouter maintenant?
Scannapieco para aklamaya hazırmısın? ;
Prêt à écouler l'argent, Scannapieco?
Hazırmısın Sean?
Sean, t'es prêt?
- Hazırmısın, dostum?
- Prêt, l'ami?
Hazırmısın?
- Prête?
Buna hazırmısın?
Vous êtes prêt pour ça?
- Süper gözüküyorsun. - Teşekkürler - Hazırmısın?
T'as l'air super!
Lift için hazırmısın?
Prête pour le porté?
- Hazırmısınız?
- Vous l'avez?
Hazırmısınız!
Prêt? Oh!
Işini bir kaç çocuk için kaybetmeya hazırmısın? Birkaç oyun için?
Etes-vous prêt à perdre votre emploi pour quelques gosses, quelques matchs?
Hazırmısınız efendi Bruce.
Votre voiture est avancée, Monsieur Bruce.
Hazırmısın, çocuk?
Allez fillette..
Hazırmısınız?
Coureurs, à vos marques!
Hadi, hazırmısın?
Préparons-nous.
- Kimya deneyin için hazırmısın?
Prêt pour ta leçon?
Hazırmısınız? - Evet, hazırız.
- Vous êtes prêts?
Sen hazırmısın?
Tu es prêt?
- Hazırmısın?
- Tu es prêt?
Hazırmısın?
- Ça va. Tu es prêt?
Dışarı çıkmaya hazırmısın? - Evet.
Va mourir.
- Hazırmısın, Duane?
- Prêt, Duane?
Eğer haklıysam siz bedelini ödemeye hazırmısınız?
Êtes-vous prêts à en payer le prix sij'ai raison?
Sıradışı bir uçuş için hazırmısın?
- Prêt pour un peu de voltige?
Büyükelçi ve askerleri ışınlamak için hazırmısınız?
- Sont-ils prêts à être téléportés? - Oui, capitaine.
Evet, kızının anlattığına göre çok öfkeliymiş. - Paine'ni perişan etmeye hazırmış.
Selon sa fille, il était fou de rage, prêt à dérouiller Paine.
- Evet. Hatta kalın. Madrid hazırmış.
- Oui, ne quittez pas.
Şimdi, kumar oynamaya hazırmısınız?
Prendrez-vous ce pari?
Sayın William, oteldeki odanız hazırmış.
Il y a une suite pour vous, à l'hôtel.
Sanki- - Bunları tüm samimiyetimle söylüyorum. Kadının yanına ilk kez gitmiş olsan da, diş fırçanın yeri bile hazırmış gibi ağırlıyor seni.
Quand tu vas chez elle, elle a une place pour ta brosse à dents.
Bir kelimesiyle elektriği salmak için hazır kıta bekleyen, bir milyon silahlı yıldız savaş gemisi varken, kırmızı mücevherli savaş şortu giyen VI'hurgların kumandanı, yeşil, tatlı bir buhar bulutu içinde, karşısında çömelmekte olan G'Gugvunt liderine dik dik bakarken,
Un silence menaçant tomba sur la salle de conférence lorsque le commandant des Vl'urghs, resplendissant dans son short de combat rouge incrusté de pierreries, regarda droit dans les yeux le chef des G'Grumphs accroupi face à lui
Ve şimdi, foton fırtınaları girdap bulutları halinde etrafımızı sarıp, son sıcak kırmızı güneşi parçalamaya hazırlanırken, umarım, bu muazzam heyecanlı ve bitirici deneyimden benimle beraber zevk alırsınız.
Et maintenant que les orages de photons se groupent en de menaçants nuages autour de nous, se préparant a déchirer les restes des soleils rougeoyants, j'espère que vous êtes tous bien installés, prêt à apprécier cet instant si fantastiquement excitant de l'ultime expérience.
Orada fırınlar da hazırmış.
Je répondis : " C'est sûr, il n'y a pas d'issue pour eux.
hazırmısın!
Prêts?
Ve yeniden oturuyorum. Sonra hazır olduğunu hissediyorum ve kalkıyorum ve elbiselerimi düzeltiyorum ve sonra senin hazırmış gibi bir izlenim yarattığını anlıyorum ve sonra bunun izlenim olmadığını öğreniyorum.
Plus tard, je pense que tu es prête, je me lève, j'arrange mes vêtements et je me rends compte que tu donnais l'illusion d'être prête et que moi, j'y avais cru.
Naber'? - Hazırmısın?
alors,...
O her yere uçmaya hazırmış.
Elle prendrait n'importe quel avion.
hazırmısın
Prêt?
Dünya henüz bu cihaza hazırmış gibi görünmüyor.
Il me semble que le monde n'est pas encore prêt.
Bomba kendi kendini patlamaya hazırlıyor. Görüldüğü gibi kırmızı sıvının bulunduğu pompa burada temiz gözüküyor kendini patlatmadan önce.
Une pompe envoie le liquide rouge dans le liquide clair avant la détonation.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]