English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hemen burada

Hemen burada traducir francés

1,319 traducción paralela
Yardım hemen burada, ve adı da Haloth.
Quelqu'un peut t'aider. Et ce quelqu'un, c'est Holath.
Hemen burada ineyim. - Tamam.
Très bien.
Hemen burada, şimdi, onu çekici buluyor musun?
A l'instant même, elle t'attire?
Pekala. Bunlara hemen burada bir son veriyoruz.
Ca suffit maintenant.
Pekâlâ, tamam Plio. Hemen burada öpüşebiliriz!
C'est rien, Plio, on peut se bécoter ici.
Tamam sevişelim.Hemen burada.
Faisons l'amour. Ici même.
Ama gene de... bence sakıncası yok, fikrini değiştirirsen hemen burada hallederiz.
Remarque... ça m'ennuierait pas de remettre ça tout de suite, si vous voulez.
Eğer istiyorsan bunu hemen burada yapabiliriz.
On peut essayer maintenant si vous y tenez.
- Bu bok çuvalının işini hemen burada bitirmeliyiz. - Evet.
On devrait achever cette merde tout de suite.
Bunu hemen burada yapmalıyız...
Non, il faut le faire ici.
Hemen burada, terasta.
Ici sur le toit?
Plan ve çizimle arşivleri burada ama dia kütüphanesi hemen alt katta, mutfağın yanında.
OK. Archives des plans ici, celles des diapos, en bas près de la cuisine.
Vajina değil... - Eğer beni burada bırakırsan seni avlayıp öldürürüm. - Hemen döneceğim.
- Je vais chercher l'addition.
Eğer çalmış olsaydım... tam burada yolun aşağısındaki, hemen sonraki handa olur muydum?
Si c'était le cas, serais-je encore dans cette auberge?
- Eğer çalmış olsaydım... tam burada yolun aşağısındaki, hemen sonraki handa olur muydum?
Serais-je encore dans cette auberge?
Bak, burada hemen hemen kimse kalmadı.
Ils sont tous partis.
Haydi gel, hemen şimdi burada sevişelim.
Viens, baisons sur-le-champ.
- Burada diyor ki "Hemen eve koşup polisi aradım." Tanrım Henry dışarıda telefon açacak bir sürü yer olmalı.
'J'ai couru chez moi pour appeler la police.' Vous auriez pu appeler de plus prês!
Burada bekleyin. Hemen döneceğim.
- Attendez, je reviens.
Hemen burada, buyrun.
Elle est ici.
Burada işim bitince hemen gitmem gerekecek. Oh, lütfen Lucy.
- Merci mais je finis tard...
Hemen git yoksa arkadaşlarına burada olduğunu söylerim.
Dégage ou je dis à tes copains que tu as participé.
Hemen biter. Ama burada biraz kalman lazım. Araba da kullanamazsın.
Mais tu ne repartiras pas tout de suite et tu ne pourras pas conduire
20 saat sonra burada düğün var. Foseptik hemen boşalmalı.
J'ai un mariage dans 20 heures, alors pompez ma fosse!
Burada ne yapıyorsun? Hemen git!
Qu'est-ce que tu fais là, va-t'en.
Burada bekle. Hemen gelirim.
Attends-moi ici, je reviens.
Eğer burada savaşacaksam, düşmanlarımın benim gerçekte ne olduğumu hemen anlamalarını istemem.
si je dois livrer bataille ici, je ne veux pas que mes opposants... sachent trop vite qui je suis réellement.
Burada olsa ne iyi olurdu. Hemen kendine gelirdi.
Il se retrouverait en un clin d'oeil.
Hemen şimdi, burada.
Ici, tout de suite.
Hemen şimdi. Kendisi burada.
Pardon, tout de suite. ll est là.
Hemen birşeye burada açıklık getirelim.
Mettons les choses au clair ici, maintenant.
- Burada görmek isteyeceğiniz bir şey var. - Hemen geliyorum.
- J'ai quelque chose à vous montrer.
Burada işim hemen bitiyor.
Je termine et je te retrouve dans une sex-une seconde.
Burada neler olduğunun farkında olduğunu sanıyorum fakat hemen çabucak açığa kavuşturabiliriz. Bazı testlerimiz var- - "Biz mi?"
Je sais que vous pensez que vous savez ce qui se passe ici mais je peux éclaircir ce point très rapidement.
Hemen burada.
Ici.
- Burada bekle. Hemen döneceğim.
Attends-moi ici.
Polis raporuna göre, restorandan çıktıktan hemen sonra..... ofisine geri dönmekte olan Manzetti'nin karşısına,..... silahlı şahıs tam burada çıktı,... ve yedi el ateş etti.
D'après la police, il sortait du restaurant et retournait à pied à son bureau quand le meurtrier est apparu, a tiré 7 fois à bout portant et s'est enfui à pied.
Onları görürsen ya da burada olduklarını öğrenirsen bana hemen haber ver.
et si tu les vois ou si tu as une preuve de leur passage... tu viendras me prévenir.
Hemen susmazsanız burada yalnız kalırsınız.
si vous vous taisez pas immédiatement, vous allez rester seul.
Hemen, burada kocanın öldüğünü görmek ister misin?
Tu veux voir ton mari mourir devant toi?
Tam burada bekle. Ben hemen geri döneceğim.
Attends-moi, je reviens.
Siz de hemen arkamdan çıkmış olmasaydınız şimdi burada olmazdım.
Je ne serais pas là si vous n'aviez grimpé aussi juste derrière moi.
diyorumki burada bir sözleşme yapalım, hemen şimdi.
Faisons un pacte. Ici, tout de suite!
Hemen dönerim. Bekle burada.
Je reviens, bouge pas.
Sen bir dakika burada takıl ben hemen dönerim.
Attends-moi ici, j'en ai pour une minute.
Burada neler olduğunu bilmiyorum ama hemen öğreneceğim.
J'ignore ce qui se passe, mais je vais le découvrir.
Burada önemli bir durum var hemen uzaklaşın.
Eloignez-vous du bâtiment. C'est dangereux.
Peki.Burada kal.Hemen döneceğim Tamam mı Amal?
- Je reviens. Vous ne bougez pas d'ici, vous me le promettez, Amal, d'accord?
Ben alırım. Sen Max ile burada otur, ben hemen döneceğim.
Tu m'attends ici avec Max, j'en ai pour un instant.
Annem geceyi burada geçirecek, ve bende geceyi seninle geçireceğim, yalnız hemen burdan çıkmamız lazım..
Maman passe la nuit ici donc je viens coucher chez toi à condition qu'on parte tout de suite.
Burada. Toplantıdan hemen sonra bilim ve teknoloji başkanına gönderilen mesaj.
Un message a été envoyé à notre chef des sciences et technologies juste après la réunion.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]