Iyi ol traducir francés
1,884 traducción paralela
Sen iyi ol.
Toi, sois gentil.
Lütfen iyi ol.
Prends bien soin de toi.
Tamam, dostum. Çıkarken saklasanız iyi olur çünkü oda arkadaşım görürse... Sağ ol.
D'accord, merci.
Tamam, baştan alalım. Daha iyi ol. daha iyi ol.
Bien, faut que je sois mieux que moi-même.
Diana, bana bir iyilik yap, herkesin iyi olduğundan emin ol. Ve onları oyalayabildiğin kadar oyala, tamam mı?
Diana, vois si tout le monde va bien dehors et retiens-les aussi longtemps que tu pourras, OK?
Sen iyi ol da.
Du moment que tout va bien.
Bana uygun birini bulsan iyi olur, Vince'in de onayını aldığından emin ol.
Tu as intérêt de trouver quelqu'un de bien, et de t'assurer que Vince est toujours partant.
Jerry, şişman adama odaklan. Kanları çektiğinden emin ol. Ne kadar çok kan çekersen o kadar iyi olur.
Jerry, filme le gros bonhomme, filme bien le sang, plus il y a de sang, mieux c'est.
Sakin ol dostum, önüne gelene havlayanın sonu pek iyi olmaz.
Calmos. T'emballe pas.
- İyi ol.
- Sois gentille.
- Evet, iyi, çabuk ol.
Ok, dépêche toi.
İyi bir çocuk ol.
Sois sage.
Mutlu ol. Hâlâ hayatta ve iyi.
Réjouis-toi, elle est bien vivante.
İyi bir çocuk ol!
Soyez un bon garçon!
İyi bir kız ol ve dışarı çık. İşte böyle.
Voilà une bonne fille, vas-y, c'est ça.
Şimdi, burada asistanlarımla çalışmak istiyorsan o zaman daha iyisini yapmalısın. Daha iyi bir öğretmen ol.
Si vous voulez travailler ici, avec mes résidents, vous devez vous améliorer, devenir un meilleur professeur.
Betty, böyle iyi, sağ ol.
Betty, c'est bon, merci.
En iyi adam ol.
Soyez le meilleur.
- Sağ ol, iyi.
On vieillit tous.
Bu iyi bir şey benim adıma mutlu ol
C'est une excellente chose, soyez heureuse pour moi.
Jenna, hadi iyi kız ol da bana bir içki getir.
Jenna! Sois gentille et va me chercher un verre.
Kim olursan ol, iyi veya kötü, hiçbir duygu kaybolmuyor.
Ces sentiments, bons ou mauvais, ils ne disparaissent jamais, peu importe qui on est.
Emin ol dışarda bir yerlerde hala iyi birileri var.
Je te promets qu'il en reste des biens qui traînent.
Dinle, iyi bir çocuk ol, ben de saçını okşayayım.
Écoute, sois un brave garçon, et je te ficherai la paix.
Hakkında ihtiras duyduğun bir şeyi seçtiğinden emin ol. Ve iyi insanları seç.
Choisis bien ton sujet et ton tuteur.
Beni aldırdığın için sağ ol. Şanslı tişörtleri giymemiz iyi bir şey, ha?
Heureusement qu'on a nos chemises porte-bonheur, hein?
Ama daha iyi bir kız bulacaksın, emin ol.
Mais tu trouveras une meilleure fille...
- Sağ ol, iyi geceler.
Merci. Passez une bonne nuit.
O zaman iyi bir asker ol ve satışın yerini söyle.
Soyez un bon soldat et dites-moi où va être la vente. Où ça va être?
Sağ ol Larry, iyi.
Merci Larry.
iyi. hazır ol.
Restez là.
İyi ol.
Bon rétablissement.
İyi tarafını çizdiğinden emin ol.
Dis au peintre de prendre ton bon profil. Attends.
Daha iyi ol!
T'as intérêt!
Sağ ol. - İyi.
Super.
- İyi görünüyorsun, sakin ol.
Reste calme. Respire.
İyi iş çıkardın. Sağ ol.
- Bien joué.
Sağ ol, paylaşmasam daha iyi. Bu biraz hassas bir mesele.
Merci.Je ne préfère pas.C'est une sorte de sujet sensible.
İyi ol, iyiyi elde et, ya da pes et.
Être bon, devenir bon ou abandonner.
İyi bir kız ol.
Être une bonne fille.
Bu yüzden, iyi bir adam ol ve çeneni kapat.
Alors, sois gentil, et ferme-la.
- Sağ ol. - İyi misiniz?
- Comment ça va?
İyi bir kız ol.
Sois sage et avale.
Yavaş ol. İyi misin?
C'est moi.
Hadi ama Rembrandt, daha iyi niyetli ol.
S'il vous plaît, un peu de reconnaissance.
Sakin ol, İyi olacaksın.
Whoa! Whoa! Calme-toi!
Şimdi iyi bir çocuk ol ve şu İki Numara saç bandını güzellikle, yavaşça bize ver...
- Te fatigue pas. Donne-nous gentiment le bandeau n ° 2.
Yani tüylerini alsa da deodorant sürse de, cildini gerdirse de bu adam bu sinyalleri mutlaka alacaktır. Senin vücudunun göndermediği sinyalleri. Vücudunu ne kadar iyi korumuş olursan ol.
Malgré les régimes, les épilations et les déodorants, lui reçoit un signal que ton corps n'émet plus, en dépit de tous tes efforts.
O halde daha iyi biri ol.
- Mm-hm. - Donc, sois juste un homme meilleur.
Çılgın Motorcular! - Çok iyi iş çıkarttınız. - Sağ ol, Şerif.
C'est du beau travail.
En iyi arkadaşım ol.
Tu seras mon meilleur meilleur ami.