Katılmıyor musun traducir francés
151 traducción paralela
- Bana katılmıyor musun genç usta?
Le public ne nous approuverait pas.
Bana katılmıyor musun, Bart?
Tu es bien d'accord Bart?
- Sen katılmıyor musun, John?
- Tu joues, John?
Sen de bana katılmıyor musun?
Tu n'es pas d'accord avec moi?
- Bana katılmıyor musun?
- Un problème?
Katılmıyor musun?
N'est-ce pas?
Bana katılmıyor musun?
N'es-tu pas d'accord avec moi?
Katılmıyor musun?
- Tu n'es pas d'accord?
- Evet. Bir taht koltuktan başka bir şey değil, biliyorum. ama sembolizm önemlidir, katılmıyor musun?
Je sais qu'un trône n'est rien d'autre qu'un fauteuil, mais le symbolisme est important, non?
Bana katılmıyor musun?
Tu n'es pas de mon avis?
- Sen yürüyüşe katılmıyor musun, Cabbar?
- Tu ne nous rejoins pas?
- Kendi düşüncene katılmıyor musun?
- Non, moi non plus. Vous n'êtes pas d'accord avec ce que vous avez dit?
Sen katılmıyor musun?
Vous n'êtes pas de cet avis?
Katılmıyor musun?
N'êtes-vous pas d'accord?
Katılmıyor musun, Melodi?
Pas vrai, Melody?
Katılmıyor musun, Silanus?
N'est-ce pas, Silanus?
Sen katılmıyor musun?
Me contredirez-vous?
Katılmıyor musun?
Pourquoi elle s'est mise à chanter comme ça?
Buna katılmıyor musun?
Tu n'es pas d'accord?
- Katılmıyor musun? - Hayır.
- T'es pas d'accord?
- Katılmıyor musun?
- Ah bon? Non.
Çok modası geçmiş şeyler, katılmıyor musun?
Cela semble un peu dépassé, non?
Katılmıyor musun?
Tu n'es pas d'accord?
- Katılmıyor musun, Francis?
- D'accord, Francis?
- Katılmıyor musun?
- Vous n'êtes pas d'accord?
Yani, sen de katılmıyor musun?
C'est la meilleure chose à faire.
Buna sen katılmıyor musun?
Et alors, tu n'es par d'accord?
Sen Debbie'ye katılmıyor musun?
Tu n'es donc pas d'accord avec Debbie?
Bana katılmıyor musun, Gerardo Escobar, beyefendi? Kendini savunmak için bana verdiğinden daha fazla imkana sahip.
N'est-ce pas, Maître Escobar qu'il a plus de chance que j'en ai eu?
Kehanet hakkındaki yorumuma katılmıyor musun?
Vous n'êtes pas d'accord avec mon interprétation?
- Katılmıyor musun Çavuş?
- Vous n'êtes pas d'accord, sergent?
Katılmıyor musun bana?
N'ëtes-vous pas d'accord?
Sen katılmıyor musun?
C'est pas vrai,..
Katılmıyor musun?
Je t'encourage, c'est tout.
- Buna katılmıyor musun Felix?
Pas vrai, Felix? Il paraît.
- Bana katılmıyor musun?
- Tu n'es pas de mon avis?
Katılmıyor musun?
D'accord?
Liu Zheng, bize katılmıyor musun?
Liu Zheng, tu ne viens pas?
Bana katılmıyor musun?
Tu ne serais pas d'accord?
Aslında sadece... özgürce. Bana katılmıyor musun?
En fait, c'est plutôt une libération, tu ne trouves pas?
Katılmıyor musun? Bu tam da coşkunun resmi değil mi?
N'était-ce pas l'image même de l'ardeur?
Katılmıyor musun?
Tu es d'accord?
Katılmıyor musun?
Tu ne trouves pas?
Sen de katılmıyor musun?
Tu n'es pas d'accord?
Bana katılmıyor musun?
Tu n'es pas d'accord?
İkinci kat balkonundan atlamak kendini öldürmek için garantili bir yol değil. Sen de katılmıyor musun?
Et sauter d'un balcon au premier étage n'est pas la façon la plus sûre de se suicider, vous ne trouvez pas?
Onları kullanmak büyük bir hikaye yapacaktır, katılmıyor musun?
Avec eux, l'information avait plus d'importance.
- Katılmıyor musun?
- Tu n'es pas de mon avis?
- Katılmıyor musun?
Non?
Bütün gece Ibsen'de aç aç oturmak insanı öldürebilir. Bahar Bayramı'na katıldık diye ailemiz bize darılmıştı, hatırlıyor musun?
Tu te souviens de la colère de nos parents après notre défilé du 1er mai?
Katılmıyor musun Lee?
N'est-ce pas, Lee?
katil 463
katılıyorum 578
katiller 205
katil o 25
katılmıyorum 104
katıl bize 24
katil mi 30
katılmak ister misin 24
katılıyor musun 47
katılıyor musunuz 27
katılıyorum 578
katiller 205
katil o 25
katılmıyorum 104
katıl bize 24
katil mi 30
katılmak ister misin 24
katılıyor musun 47
katılıyor musunuz 27