Onu takip et traducir francés
1,009 traducción paralela
Yüce Tanrım. Ölüm kadının ruhunun kibrindeydi ve adam da onu takip etti. Kadının her adımı adamı kötülüğe sürükledi ve ayakları ölüme takıldı.
Oui, Seigneur, morte de l'égoïsme de son âme, et l'homme la suivit, ses pas le menèrent au mal, ses pieds se dirigèrent vers la mort.
Sen onu takip et, ben de onun peşinden gideyim.
Suis-la, je m'occupe de lui.
İki adam al. Onu takip et.
Suis-le avec tes hommes.
Onu takip et, Petey, sonra da beni Eels'in dairesinin önünde bekle.
Suis-la et viens m'attendre chez Eels.
- Onu takip et!
Alors suivez-le!
Onu takip et.
Suivez-le.
Sadece bir yıldız al ve onu takip et.
Choisis une étoile et suis-la.
Gidelim, onu takip et.
Vas-y, fonce.
Benden ayrıldığında, Çocuklarla buluştum Bana verdiğin şu küçük atı serbest bırakıp onu takip ettik, doğru yuvasına döndü.
Quand tu m'as quitté j'ai retrouvé les gars. On a détaché le cheval que tu m'avais donné et on l'a suivi.
Onu takip ettim ve yakalamak için elimden gelen her şeyi yaptım, fakat onu yakalamayı başaramadım.
Je l'ai poursuivi et j'ai tout fait pour l'attraper, mais j'ai jamais réussi.
Onu takip et.
Ne relâche pas la pression.
Bir gün onu takip ettim sanki tanımadığım biri gibi apartmandan çıktığını izledim.
Je l'ai suivie un jour vue entrer et sortir de la maison - pure étrangère
Tamam bekle.Onu takip ettim. Sarışın bir kadınla birlikte çayıra doğru gitti.
Je l'ai filé et je l'ai vu avec une blonde.
O artık kendisini sevmediğimi sabit fikir haline getirmiş, hala benim ilk eşimi sevdiğimi ve Margaret'in hayaletinin onu takip ettiğini sanıyor.
Il lui est venu l'idée fixe que je ne l'aime pas, que je suis encore amoureux de ma première femme, et que le fantôme de Margaretha la persécute.
Onu takip et, peşini bırakma.
Suivez-le. Ne le lâchez pas.
Clem, onu takip et.
Clem, suis-le.
Benimki takdirdi. Okula devam ederken dahi olarak sınıflandırıldı ben de okulda onu takip ettim.
A l'école, on le considérait comme un génie et moi j'étais à la traîne.
Ben de uyuşturucuyu bırakıp, kaskımı kenara attım. Ve onu takip ettim.
J'ai rendu ma can te du parti démocrate et mon casque de moto et je l'ai suivi.
Onu takip et ve hayallerine dal.
Suis-la Et continue à suive tes rêves
Ya onu takip ettiğimi söylerse?
Et si elle riait de moi?
Onu takip et.
Suivez-la.
Onu takip et!
Suivez-la!
Onu takip etmeye kalkarsanız sizi bir daha aramayacağım ve geminiz de batacak.
Si vous tentez de le suivre, je ne vous contacterai plus et votre bateau coulera.
İlgimi çekti ve onu takip ettim, ama ortadan yok oldu. Onu bir daha görmeyeceğim.
Intrigué, je voulus la suivre, mais elle s'en fut et je ne la retrouverai plus.
Onu kayak merkezine kadar takip ettiniz ve bir ağacın arkasından vurdunuz.
Vous l'avez suivi, et lui avez tiré dans le dos de derrière un arbre.
Bu riski almaya gönüllü bir doktor bulmalıyız, ve idamı takip eden ilk bir saat içinde Onu Frankie'yle aynı yerde buluşturmalıyız, bir de kesinlikle Frankie'ye otopsi yapılmasını engellemeliyiz.
Il faudra un médecin prêt à prendre le risque, il faudra lui amener Frankie dans l'heure suivant l'exécution, et il faudra s'assurer qu'il n'y aura pas d'autopsie.
Hala takip ediliyor olabilirsin... o yüzden onu, sen burada yokken saklaması iyi olacaktı.
Alors, cette personne devait partir et vous éviter.
Onu takip edip şu sırık karıyı... kucaklarken görmeden önce son kez.
Si, quand je l'ai suivi... et trouvé sur cette grande perche!
Onunla bay Charles Adare eşyalarını toplayıp eve geri döner. Leydisi de onu takip eder.
L'honorable Charles Adare rentre au pays et sa dame le suit.
Hayır, dinle, hırslı ve alçak birinin bu topraklara koyun getirmesine müsaade edersek, diğerleride onu takip edecektir.
Non, écoutez, quand un seul homme est assez mesquin et cupide pour amener des moutons dans ce pays, d'autres suivront.
Onu gördüm. Beni eve kadar takip etti.
Je l'ai vu et il m'a suivi jusqu'à la maison.
Bunun kararını belki de Bay Gerard'a bırakmalıyız, sayın yargıç... Onu anlamak için üzerimizdeki rütbeleri çıkarıp, öyle takip etmeliyiz.
Si nous devions admettre que Mme Girard a raison, cher Juge, nous devrions retirer, vous votre toge et moi, ma blouse, pour la suivre.
Takip et onu Johnson.
Suivez-le, Johnson.
İçtiği sigaralardan onu bulabilirsin. - Zinciri takip et.
Pour le trouver, suis la fumée de ses cigarettes.
İçindeki ateş, onu durmadan kamçılayıp gece ve gündüz, er ya da geç avını takip ettiriyordu
La nuit, le jour, tôt ou tard Il cherche un endroit, une ville ou un visage... Et au fond de lui, brûlent les feux
Ve herkes, biri hariç herkes onu takip edecek.
Et tous, tous sauf un le suivront!
Onu sazlıklardan takip et.
Surveille-le de derrière les roseaux.
Bırakın gitsin ve takip edin onu.
Laissez-la partir et faites-la suivre.
Joe'yla aşağı inip onu takip edin.
Descends avec Joe et suivez-la.
Edgar'ın çalışma anlayışı insanoğlunun bildiği bütün modern satış tekniklerini denemekti... Crawleyville de onu dikkatle takip ediyordu.
Pour Edgar, le travail c'était les repas à l'extérieur avec des représentants modernes et Crawley en était toujours exclu.
Ve en hızlı jetlerimiz onu takip ediyorlar.
Et nos jets les plus rapides essayant de l'attraper. Contrôle?
Sam onu arkadan takip etti. Tıpkı benim biraz önce yaptığım gibi.
Sam l'a suivi et il est arrivé par derrière, comme moi.
Onu takip et.
- Suivez-le!
18 Square d'Anvers'de bir buçuk saat kadar takip ettim onu.
Je l'ai suivie jusqu'au square d'Anvers, au numéro 18, et là, elle est restée une bonne heure et demie.
Şu anda hissettiğim mutluluğu birinin anlayabilmesi için onu benim gibi, dikkatini bir şeye verdiği ilk andan bu hayal gücü kıvılcımına kadar geçen sürede almış olduğu eğitimin bütün acılarını çekmiş, onun yorucu gelişme evrelerinde bu çocuğu takip etmiş ve yönlendirmiş olması gerekir.
Il faut avoir éprouvé l'angoisse d'une telle instruction, suivi et dirigé cet enfant dans ses laborieux développements, du 1er acte de l'attention jusqu'à cette étincelle de l'imagination, pour se faire une idée de ma joie et pardonner de produire avec ostentation un fait aussi simple et ordinaire.
Bir de onu arkadan takip edip aslında amacım bu olmasa da biraz casusluk yaptığımı hatırlıyorum çünkü onu hastalık derecesinde çok seviyordum.
Je la suivais alors à distance... et je l'espionnais...
O kanepe her nereye gidiyorsa onu takip edeceğim çünkü diğer tarafta onu bekleyen birileri olacaktır ve ben bunun kim olduğunu öğrenmek istiyorum.
Et où qu'il aille, je veux savoir qui l'attend à l'arrivée.
Onu bir ay boyunca takip et.
J'aimerais que tu le surveilles discrètement pendant un mois.
Gerekirse onu kiliseye kadar takip eder, orada meydan okurum.
Je le suivrai jusque dans l'église, et je l'y combattrai.
- Ayağa kalkmanızı istiyorum, kalkın... - Onu takip edin. ... pencerelerinize gidip camı açın, kafanızı çıkarıp haykırın :
Levez-vous maintenant, allez à la fenêtre, ouvrez-la, penchez-vous et criez :
Kedinin kafası ve vücudu canlanıyor ve onu takip ediyor.
Le corps et la tête reviennent à la vie et se mettent à la poursuivre.
onu takip ettim 18
takip et 78
takip et beni 17
etienne 37
ethan 178
etti 29
ethel 94
ettore 17
ettim 71
ettin 18
takip et 78
takip et beni 17
etienne 37
ethan 178
etti 29
ethel 94
ettore 17
ettim 71
ettin 18
etme 17
etkilendim 140
etmeyeceğim 40
etkileyici 234
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etkilendim 140
etmeyeceğim 40
etkileyici 234
etrafta 23
etmez 34
etmiyorum 100
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47