English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sekiz yıl

Sekiz yıl traducir francés

1,260 traducción paralela
Sekiz yıl önceki olayın bir şekilde faturası mı çıkarılıyor, Mulder ISU'yu terk ettiği için mi?
Vous vous vengez de ce qui s'est passé quand il a quitté l'unité de soutien?
Yeni eğitmenin Carlos'un sekiz yıl önceki sevgilisi olacak.
Tu vas avoir un nouvel instructeur. L'ex-copine de Carlos, il y a 8 ans.
Bu kasabayı imar etmek sekiz yılımızı aldı.
Huit ans pour donner vie à cette ville...
Sekiz yıl oldu.
8 ans.
Seni tekrar görebilirsem, Sekiz yıl önce söyleyemediğim sözcükleri söyleyebileceğim.
Et si j'ai un jour le bonheur de te revoir, je te dirai... les mots que je n'ai pas pu te dire il y a huit ans.
"Sekiz yıl oldu ve ben senin hareketlerinin... bazen ne kadar kırıcı ve yıkıcı olduğu konusunda... sana bir şey söylemedim ve hep dilimi tuttum."
"Depuis huit ans maintenant, " je tiens ma langue au lieu de vous dire " â quel point je suis blessée et irritée
Eee, Carol'la sekiz yıl beraberdik. Ve onu kaybettim.
J'ai été avec Carol pendant huit ans et je l'ai perdue.
Belki maçtan önce, sekiz yıllık Basil Haydens'le biraz takılırız.
Avant le match, on pourrait boire un Basil Haydens.
Bundan sekiz yıl sonra, ben ölmek üzere iken, bütün bunlar baş...
Tout a commencé huit ans dans le futur, juste avant ma mort.
Yedi yada sekiz yıl önce... Bolian sektöründe bir gemide... bilim subayı olarak çalışıyordum.
Il y a sept ou huit ans de cela, je travaillais comme officier scientifique dans le secteur bolien.
Sekiz yılımı ona ulaşmak için harcadım. Bir yedi yılımı da kilit altında tutmak için. Çünkü fark ettim ki bu çocuğun gözlerinin ardında yaşayan şey...
J'ai passé 8 ans à essayer d'établir le contact et 7 de plus à tenter de le garder enfermé, car j'ai compris que ce qui se cachait derrière le regard de ce garçon était purement et simplement
Sekiz yıl kadar önce.
Il y a huit ans de ça.
Hüküm, sekiz yıl.
Peine : 8 ans.
Sekiz yıl öncesinden.
Peut-être l'avez-vous connue il y a huit ans.
Sekiz yıl önce.
Ça fait 8 ans environ.
Federasyondan sekiz yıl önce ayrıldık, Beta Çeyreği'nde uzun menzilli bir keşif yapmak için.
Nous sommes partis explorer le quadrant Bêta il y a huit ans.
Hayatındaki ilk sekiz yıl doktorlar, üfürükçüler, ruh bilimciler tarafından yapılan göz araştırmalarında ve operasyonlarında geçti.
Jusqu'à l'âge de huit ans, ses yeux ont été sondés, percés, enfoncés par des médecins, guérisseurs, spirites, chamans, sorciers!
İyi düşün Leslie, sekiz yılı aşkın süredir birlikteydik.
Souviens-toi, on a vécu ensemble plus de 8 ans.
Sekiz yıl önce, gemimiz kaza yaptığında.
Notre vaisseau s'est écrasé il y a 8 ans.
Sekiz yıl önce, kazadan sonra, ne olduğunu bulmamız lazım...
Il faut que nous sachions ce qui est arrivé il y a huit ans, après l'accident.
Sekiz yıl önce nano sondaları onlara enjekte ettiğini söyledin...
Vous leur avez injecté des nanosondes il y a 8 ans.
Sekiz yıl önce, onları kollektife dönmeye zorladım.
Je les ai obligés à rejoindre le collectif.
Bu insanlar için doğruyu mu yapmak istiyorsun... yoksa sekiz yıl önce yaptıklarından duyduğun suçluluğu hafifletmeye mi çalışıyorsun?
Agissez-vous dans l'intérêt de ces trois personnes? Ou essayez-vous de soulager votre conscience?
Sekiz yıl boyunça başkalarının kötü fikirleri için çalıstım.
Huit ans au service des mauvaises idées des autres
~ Çin sekiz yıl direndi ~
"le peuple se réjouit de sa victoire..."
- Yedi, sekiz yıl mı?
Huit ans? - A peu près.
Yirmi sekiz yıl bisikletçide çalıştım.
J'ai bossé 28 ans dans un magasin de vélos.
Sekiz yıl içerde, beş yıl gözetimde.
Huit ans, dont 5 sous traitement.
Sekiz yıl uğramadım diye büromu depoya mı çevirdiniz?
Je viens pas pendant 8 ans et mon bureau sert de cagibi?
Hey, önce beni başından savıp, sekiz yıl sonra hayatıma girip her şeyin yolunda olduğunu bekleyemezsin.
Tu ne peux pas m'abandonner et revenir dans ma vie après 8 ans... en pensant que tout serait ok.
Onu sekiz yıl kadar önce yaptım.
J'ai fait de la taule avec toi, il y a huit ans.
Sen ve o sekiz yıl önce aynı koğuştaydınız.
Vous et lui étiez dans le même bloc cellulaire, il y a huit ans.
Sekiz yıl önce Sarah'ı, akıncı Gurkhan esir aldı.
Il y a huit ans, Sarah a été capturée lors d'un raid de Gurkhan.
Botanik Bahçesiyle ilgilenerek geçirdiği sekiz yıl boyunca cömertliği ve gayretiyle hepimizi kendisine hayran bıraktı.
Elle se consacre depuis huit ans à notre jardin botanique et nous admirons tous sa générosité et son enthousiasme.
Yirmi-sekiz yıl.
Vingt-huit ans.
Akşam sekiz nasıl?
Et si on s'y retrouvait à 20 heures?
Şuan hayatın aşk ile dolmuş durumda ve, bu harika birşey... olağanüstü birşey, ama bir yıl kadar devam eder, en iyi durumda on sekiz ay.
Pour l'instantvotrevie est pleine d'amour, et c'est merveilleux... formidable, mais ça ne dure environ qu'un an, 1 8 mois maximum.
Simpsonlar'ı sekiz uzun yıldan sonra nasıl taze ve komik tutacaksın?
Comment les Simpson peuvent-ils être aussi drôles après 8 saisons?
Düşünsene, daha on yıl önce sistemin işlemesi için sekiz dokuz istasyon gerekirdi.
Imaginez, il y a dix ans... Il fallait huit ou neuf stations pour faire tourner le système.
Üç gün içinde ortaya çıkacağa benziyor buradan sekiz ışık yılından az mesafede. Tehara sisteminde.
Il apparaîtra dans trois jours à moins de 8 années-lumière d'ici.
Neredeyse Ağustos. Yirmi altı yıl sekiz ay.
On est bientôt en août, 26 ans et 8 mois!
Kız kardeşimin kocası Chino'da, sekiz yılı var.
J'ai fait mon temps.
Güven bana, o serseri sekiz yüz dolarlık ayakkabıyı atmaz.
Crois-moi, ce connard n'a pas foutu en l'air des pompes à 800 dollars.
- Sanırım sekiz yıl oldu. Hayır, dokuz yıl.
Votre manteau.
Diyebilirim ki geçen yıl yedi sekiz kez, her seferinde farklı bir şehirden.
Je dirai.. sept ou huit fois l'an dernier, chaque fois dans une ville différente.
Sen altıyı on sekiz geçe gelirsen nasıl çalışabileceğiz biz?
Comment peut-on réviser si vous arrivez à 6h 18?
Kendi kendine oldu. Praetorius'ta, Salinas'ta teknisyenler çözümü bulmak için görevlendirildi. Sonunda bir Andreas Werckmeister, tanrıların sekiz oktavlık armonilerini bölerek sorunu çözdü.
Il y est parvenu en se fiant à des techniciens, des Praetorius et Salinas, à Andreas Werckmeister qui a résolu le problème en divisant le système divin de l'octave en douze unités égales sans battement.
Son tur. yedi, sekiz... kasılıyor.
Vas-y. Sept, huit... C'est bien.
Sekiz yaşındayken götürmüştüm onu.
Je l'y avais emmenée à huit ans.
Sekiz ile on yıl ne demek?
Comment ca "8 contre 10"?
Ben 29 yıl üç ay ve sekiz gündür yaşıyorum.
J'avais... 29 ans... trois mois et huit jours.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]