English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sizinle geliyorum

Sizinle geliyorum traducir francés

274 traducción paralela
Bekleyin beni, sizinle geliyorum!
Attends-moi, j'arrive.
- Ben de sizinle geliyorum.
- Je viens avec vous.
- Sizinle geliyorum.
Je viens avec vous.
Ben de sizinle geliyorum.
Je pars avec vous.
Aslında işin gerçeği, ben de sizinle geliyorum.
La vérité est que je vais avec vous.
- Tamam, sizinle geliyorum.
D'accord, on arrive.
Sizinle geliyorum.
Allez, je viens avec vous.
Burada beklemem. Sizinle geliyorum.
- Non, j'y vais avec vous.
Sizinle geliyorum.
Je vais avec vous et Ben.
Sizinle geliyorum.
Je vais avec vous.
Ben de sizinle geliyorum.
Je viens avec vous. - Où?
Bayan kararını verene kadar bekleyeyim mi? Şimdi sizinle geliyorum.
Dois-je attendre qu'elle se décide?
Sizinle geliyorum.
Je vous accompagne.
Bekleyin. Sizinle geliyorum.
Attends, je viens avec vous.
Sam, yarın ben de sizinle geliyorum.
Sam, demain, je pars avec toi.
Sizinle geliyorum!
- Il est là. Je viens avec vous.
- Ben de sizinle geliyorum.
- Alors, je marcherai à côté de vous.
- Sizinle geliyorum.
- J'y vais aussi.
Hayır, sizinle geliyorum.
Je viens avec toi.
Sizinle geliyorum. Katırlarından başka düşünmen gereken şeyler de var, Clell Miller.
Tu oublies que tu es marié!
Peki, sizinle geliyorum. Ama tehditlerinizden dolayı değil.
Je vous suis mais pas à cause de vos menaces.
- Sizinle geliyorum.
- Je vais avec vous.
- Bekleyin. Ben de sizinle geliyorum. - Belki yardımım dokunabilir
- Je vous suis, je peux peut-ëtre aider.
- Sizinle geliyorum.
- D'accord, je te raccompagne. - Salut.
- Evet. Sanırım sizinle geliyorum.
Eh bien, je vais vous suivre.
- Sizinle geliyorum. Hayır.
Je viens avec vous.
Gelecek sefer yola çıktığımızda, Sizinle geliyorum.
J'irai avec vous dans la jeep, la prochaine fois.
Gidip hemen dönerim. Sizinle geliyorum!
- Je vais chercher Christine, au port.
- Sizinle geliyorum.
- Je vous accompagne.
o treni yakalamak için. ben, sizinle geliyorum
Certains de nos hommes seront dans le train.
- Ben de sizinle geliyorum.
- Je viens avec toi. - Moi aussi.
Peki, sizinle geliyorum.
OK, je vous suis.
- Sizinle geliyorum. - Hayır, birisi gelirse diye burada kalıyorsun.
- Tu restes ici.
Sizinle geliyorum.
- Je viens avec vous.
Sizinle geliyorum.
Je viens avec vous
Sizinle geliyorum.
Je viens avec vous.
Sizinle beş günlüğüne geliyorum ve sorun çıkarmayacağım. Ama Mayısın 14'ünde, gün batımında sürem dolunca... nerede olursak olalım, siz iki hergelenin kafalarını tokuşturacağım.
Je pars cinq jours avec vous et je serai de bonne compagnie, mais le 14 mai, au coucher du soleil, mon service sera fini et où que nous soyons, je cognerai vos têtes de singes l'une contre l'autre.
Sizinle geliyorum.
Lancez-les sur la piste.
Hadi atları hazırlayın, ben de sizinle birlikte geliyorum.
Allez, apprêtons les chevaux. Je pars avec vous.
Sizinle beraber geliyorum.
Je sors avec vous.
Şimdi sizinle geliyorum.
Maintenant, je suis guéri.
Ben de sizinle Bisbee'ye geliyorum.
Il veut bien m'emmener.
- Ben de sizinle geliyorum.
Je viens avec vous.
Harrison Shaughnessy Madencilik'ten geliyorum. - Sizinle biraz görüşmek istiyorduk.
Je travaille pour une compagnie minière, on voudrait vous parler.
Ben de sizinle beraber Pearl Harbour a geliyorum.
Je veux aller à Pearl Harbor avec vous.
- Ben geliyorum sizinle.
- Moi de toute façon j'y vais!
Sizinle içeri geliyorum.
Je viens avec vous.
Ben de sizinle geliyorum.
Je viens avec vous.
Ben de geliyorum sizinle.
Je viens. - Moi aussi.
Sizinle geliyorum.
Je pars avec vous.
- Ben de sizinle geliyorum.
Je serai avec vous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]