English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ T ] / Tïp

Tïp traducir francés

5,564 traducción paralela
Maalesef bu tip işler Jim'in elinden gelmiyor.
Malheureusement, Jim est dangereux avec les outils.
Ama bu durumun iyi tarafı bu tip yaralanmaları bu meslekte hasır altı edemeyiz.
Le bon côté des choses, c'est que c'est un rappel difficile qu'on peut pas cacher de blessures dans ce boulot.
Yine bu tip durumlarda teşhisimizi kendimiz koyamayız, tedavimizi kendimiz bulamayız.
Et qu'on peut pas faire son propre diagnostique ni se soigner tout seul.
Peki bu tip davranışların altında ne vardır?
Parce que qu'est-ce que c'est?
Hayır, sen pek unutulacak bir tip değilsin, genç adam.
Non, t'es plutôt, inoubliable, là, ptit gars.
Sinir olduğum tip.
Oh, je déteste ce genre.
O tip ebeveynlerden olmak istemiyorum.
On ne veut pas être ce genre de parents.
- Başka bir eski tip parçalara ayrıldı.
- Un autre stéréotype anéanti.
Bu tip Amerikan yöntemlerinin İsveç'e de ithal edilmesi üzücü.
C'est triste que ces méthodes américaines arrivent en Suède.
Söz konusu kişilerin içinde, onlara dediğimizi yapabilecek kapasitede herhangi biri olmadığı için örneğin söz konusu materyali upload eden kişiyle iletişime geçilmesi vs. gibi bu tip şikayetler ya görmezden gelinir ya da uygun veya uygun olmayan bir dille cevaplanır.
Puisque personne ne semble capable de faire ce qu'on leur a dit, par exemple, contacter l'utilisateur qui a mis le contenu en ligne, ces plaintes ont été soit ignorées, soit les réponses reçues ont été plus ou moins bien exprimées.
Ancak bu tip savlar aşağılama ve alay konusu olmaktan öteye geçmedi?
Mais une telle plainte peut-elle aboutir à autre chose qu'un résultat méprisant et ridicule?
Bu tip organizasyonları temsil ediyor muydu?
Représente-t-il ces organisations?
Jörgen Steen Andersen bir karşılık beklemeden kimseye yemek ısmarlayıp torbayla para veren bir tip değildir.
Jorgen Steen Andersen n'est pas du genre à lâcher du fric sans contrepartie.
Dünyada artık 1.500.001 tip böcek var.
Il y a 1,5 millions d'espèces d'insectes dans le monde.
Ben her tip erkeğe göre din değiştirdim.
J'ai retourné ma veste pour beaucoup de mecs.
Bu tip sıvılar mideye giderse çok zehirli olduğunu biliyorsundur.
Evidemment, vous savez que ce genre de liquide sont très toxiques quand on les ingère.
Sende tip ve para var.
Je veux dire, tu es bien et tu as de l'argent.
- Hayatımda 3 tip insan var benim dostlarım, ikimizin dostları ve Ava'nın dostları.
Il y a 3 types de personnes dans ma vie : mes amis, nos amis et ses amis.
Nasıl bir tip olduğunu görmek istiyorum. Fotoğrafını göster.
Très bien, je dois savoir à quoi elle ressemble... montre moi une photo.
Bilekliğin üzerinde bulunan kanın Treshon Clay'ın kanıyla aynı tip olduğu doğrulandı,... ve laboratuar şu anda DNA taraması yapıyor.
Le sang sur le bracelet est confirmé du même type que Treshon Clay, et le labo le teste pour l'ADN.
Bu fonksiyona uyan iki tip el testeresi mevcut, enine veya boyuna testereler.
Et bien, typiquement les scies à main sont un des deux designs basé sur la fonction : déchirure ou scie à refendre.
Biz o tip çiftlerden değiliz.
Ah, on ne fait pas partie de ces gens-là.
Ayrıca pek evinin erkeği olacak tip yoktu onda.
Et je crois pas qu'il est du genre homme au foyer.
Bu tip büyüyen hükümetlerin reformu kolaylaştırmak için Batı şirketlerinden finansal destek almalarını gerekli.
Ces gouvernements émergents ont besoin de l'aide financière des entreprises occidentales pour faciliter la réforme.
Evet, ama öyle bir tip ki, bıraktım diyebilir ama "boş ver ya" deyip tekrar başlamanın eşiğinde olduğunu hepimiz biliyoruz.
Oui, mais c'est le genre de personnage qui pourrait dire qu'il reprend pied, mais on sait que c'est un paumé qui dit toujours "et puis merde" et replonge.
Yaptığımı mazur göstermez ama kendimi bu tip bir barda bulduğumda, bazen kendimi kaybediyorum.
Il n'y a pas d'excuse mais, vous savez, quand je me retrouve dans un bar comme celui-ci, je ne suis pas à mon meilleur.
İçeride olanların bu tip listeleri anlatan Bucket List filmini veya diğer kültürel şeleri unuttuklarını atlıyorsun.
On oublie que ces prisonniers sont complètement isolés en matière de films et de culture populaire.
Bu tip şeyler bile bizim ne kadar şanslı olduğumuzu anlatıyor.
Les petites choses qu'on prend pour acquises.
İyi ki, devlet bu tip şeyleri katı güvenlik protokolleri ile koruyor. - Ama ne yazık ki...
Je veux dire, heureusement, notre gouvernement garde ces choses sous un strict protocole de sécurité, mais malheureusement...
Birdenbire Ajan DiNozzo'nun zulası bitti bu tip şeyleri bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
Depuis que la cachette de l'Agent DiNozzo est vide, tu sais à quel point c'est dur de trouver ces choses?
Bu tip durumlar için binada arıza güvenliği var.
Et bien, ils ont des protections construites pour ce genre de chose.
- Tip uzmani deri hücrelerinin kurbanin tirnaklarinin altindan toplanmadigini dogruladi,... çünkü kadinin tirnaklari yoktu.
- L'expert médical a confirmé que les cellules de peau n'ont pas été prise sous les ongles de la victime, parce qu'il n'y avait pas d'ongle.
Umarim adamin tip diplomasini istemezsin!
Vous n'allez pas lui demander un arrêt?
Benimle alakasız, senin gibi bir tip insanı çözmeye çalışmaktan bıkıp usandım.
J'en ai ras le bol d'essayer de te décoder comme si tu étais un être humain complètement déconnecté de moi.
Ve birikimlerini diğer topluluklarla... paylaşma istekleri, bu tip projelerin... Afrika'nın başka yerlerinde de tekrarlanabileceğini gösteriyor.
Leur volonté de partager leur savoir avec d'autres communautés signifie que des projets semblables pourraient être répétés ailleurs en Afrique.
Bu tip işler bana tamamen ters.
Tu sais, ce genre de chose va contre chaque fibres de mon être.
Kanıtınızı incelerken bu tip protezlerin servolarının altına kazınmış gizli bir kayıt numarası olduğunu fark ettim.
Quand j'ai examiné votre preuve, j'ai découvert que ces prothèses particulières ont un numéro de série caché gravé dans le moteur.
Ne tip bir istihbarat?
Quelle informations?
Yanımızda olmasını isteyeceğimiz tip değilsin.
Pas le genre d'homme que l'on veut fréquenter.
Sevimli bir tip, değil mi?
C'est une jolie petite bête, hein?
Garcia, seni hoparlöre veriyorum. Millet, hemşirelerle derdi olan şaşırtıcı sayıda garip tip var.
Les gars, il y a un nombre impressionnant de cinglés dehors qui ont un faible pour les infirmières.
Hayır, ama, Dr. Byrnes onun yıllardır bu tip işler yaptığını söylemedi mi?
Non, mais Dr Byrnes, n'a-t-elle pas dit qu'elle faisait ce type de boulot depuis des années?
- Bu tip yerler beni ürkütüyor.
Ce lieu me donne la chair de poule.
O tip bir insan değil o. Huysuz Sellers'dan bahsediyoruz burada.
Avec Sellers le Sans-cœur, on a le bâton et jamais la carotte.
Buradan eski tip bir "balonike" geçeceğiz.
Après, un traditionnel pique-nique-en-l'air.
- O tip bir adam değilim ben.
Je ne marche pas comme ça.
- Evet, o tip bir adam değilsin.
- Non, c'est vrai.
Bu nedenle de bu tip davalarda yani sizinki gibi davalarda diyelim failler, Bayan Teugels gibi seçkin avukatları tutabiliyorlar.
Voilà pourquoi, dans des cas fortement médiatisés, comme le vôtre, M. Segers, les auteurs peuvent se permettre des pointures du barreau, comme Mlle Teugels.
Bu tip yorumlar oldukça yersiz sayın bakanım.
Ce type de discours est très déplacé, M. le Ministre.
Canınızı sıkıyorsa, sizleri üzüyorsa bu durumu düzeltmenin yolu, siyasilerin daha açık ve düzgün yasalar koyarak bu tip olumsuzlukların tekrarlanmamasından geçmektedir. Tabii yasaların uygulanmasında da çok dikkatli olunmalıdır.
Et si ça vous dérange, si ça vous fait mal, il revient aux politiciens et à la justice d'assurer que ça ne se reproduise plus en faisant des lois correctes et claires et en prenant garde a leur application.
- Aynı tip insanları...
Qui se ressemble...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]