Unutmak traducir francés
1,781 traducción paralela
Seni unutmak zordur kızım.
- Pire que ça.
Seni unutmak için Mark'la yattım, ve işe yaramadı.
- J'ai couché avec Mark pour me remettre de toi, et devine quoi? Ca n'a pas marché.
ve ne olduklarını unutmak istemiyorum onun için lütfen seninle konuşabilir miyim?
Et je ne veux pas oublier, donc si on pouvait juste discuter s'il vous plait?
Eğer bunu unutmak istiyorsan, öyle yapacağım.
Demande-moi de t'oublier et je t'oublierai.
Bana kalan da bütün kanıtları yok etmek ve herşeyi unutmak, değil mi?
Il me reste à effacer les preuves et à tout oublier, c'est bien ça?
Unutmak istiyorum.
Je veux acheter de l'Oubli.
Ne kadar unutmak istiyorsun?
Combien voulez-vous oublier?
Unutmak 43, iki kredi tutuyor.
Oublie 43, Ça fait deux crédits.
Unutmak için oldukça uzun bir süre, öyle düşünmüyor musun?
Ça fait beaucoup de choses à oublier, non?
Tamam, belki tamamen unutamadım ama unutmak üzereyim.
Ce n'est peut-être pas fini avec Jason, mais c'est en passe de le devenir.
Unutmak mı?
Que j'oublie? Tu entends ça?
Hayatında olup bitenleri unutmak için kadınlarla yatıyorsun.
Vous couchez avec ces femmes pour oublier ce qui vous arrive.
Herşeyi, tüm olan biteni unutmak istedim... Sonra bu dava...
Je voulais tout oublier, et puis cette affaire...
Kampanya sırasında bu idealleri unutmak kolay olabiliyor.
Parfois durant une campagne, il est facile d'oublier ces idéaux.
Şimdi bunu unutmak üzereyiz.
Nous allons tout oublier à présent.
Bunu unutmak için yeterli mi?
C'est suffisant pour oublier ce qui s'est passé?
Hayatında olup biteni unutmak için kadınlarla yatıyorsun.
Vous couchez avec des femmes pour oublier votre vie.
Ama eve döndüğünde bir kahraman gibi karşılanmak yerine ; ülkesinin savaştan utandığını ya da bunu unutmak istediğini gördü.
Mais au lieu d'être accueilli à son retour comme un héros... il a trouvé un pays qui avait honte de la guerre... ou qui voulait la renier...
Seni unutmak istemiyorum.
J'ai pas envie de t'oublier.
Diğer bir tanım ise ; eski hayatını unutmak istediği için ağustos böceklerini incelemeye gitmek isteyen kafası karışık ve sorunlu adamın özür durumu
Autre définition : excuse pour un homme confus et inquiet qui veut oublier la réalité, en allant étudier les moustiques Cicadas sur place.
Bu da okul sonrası özel derslerin bana öğrettiği şeyleri unutmak demekti :
Ce qui signifiait oublier ce que chaque cours du soir m'avait appris :
Evet, anahtarlari arabada unutmak veya çamasirlari pembe renge çevirmek gibi.
Ouais, enfermer mes clés dans la voiture, ou faire tourner ma lessive au rose.
Bunu unutmak zor.
Difficile d'oublier ça.
Sanırım Beth ve kocası, kötü anılarını unutmak istiyorlar.
Je crois que j'arrive mieux à comprendre Beth et son mari, ils veulent juste... Effacer les mauvais souvenirs.
Gerçek şu ki, hayatımın o bölümünü unutmak için elimden geleni yaptım.
À dire vrai, j'ai fait de mon mieux pour tourner la page.
Biliyorsun, birçok insan yaptıklarını unutmak için üstüne para bile verirdi.
Tu sais, les gens seraient prêts à payer pour oublier les choses que tu as faites.
Unutmak zorundasın. Lou Boudreau da kim?
C'est qui Lou Boudreau?
Evet unutmak, kimseyi tanımamak acı bir şey.
Oui, nous n'oublierons personne Difficile de ne pas connaître
Unutmak mı?
Oublier?
Babanı unutmak istiyor olamazsın.
T'as pas envie d'oublier ton père.
Unutmak bir çözüm değil.
Ce n'est pas la solution.
Sizi temin ederim, bunu unutmak daha kârli.
Je vous assure, vous feriez mieux de laisser tomber.
Yapabileceğin tek şey, Zack'in yerini doldurmayı unutmak ve buraya yardımcı olabilecek birini bulmak.
Tout ce que vous avez à faire c'est d'oublier de vouloir remplacer Zack, et de trouver quelqu'un qui puisse... nous aider ici.
Herkes, sadece... unutmak istiyor.
Tout le monde veut simplement... oublier.
Bence her şeyi unutmak en iyisi.
Je pense qu'on devrait oublier tout ça.
Yaşamış olduğun cehennemi unutmak kolay değil.
Je te comprends... Ce n'est pas facile d'oublier ta souffrance.
Fakat unutmak istemiyordum.
Mais je ne voulais pas oublier.
Değersiz hayatının açlığı ve soğuğunu unutmak için anılarına tutunmanı istiyorum. Kibir dolusun Nansac.
Accroché a tes souvenirs pour oublier la faim, le froid et la médiocrité de ta vie.
Artık unutmak istemiyorum.
Je ne veux plus oublier.
Unutmak için uğraştığım o değerli anları.
Ces souvenirs précieux que je rêve d'oublier.
Ben unutmak, kaçmak için resim yapıyorum.
Je peins pour oublier, pour m'échapper.
Unutmak istediğim bir dönem.
C'est une époque que je préfère oublier.
O zamanları unutmak istedim.
C'est une époque que je préfère oublier.
O olayı unutmak istiyorum.
J'insiste sur ce fait.
Herkes Ruanda'yı unutmak istiyor.
Tout le monde veut oublier le Rwanda aujourd'hui
Acını mı adını mı unutmak istiyorsun?
Et bien, vous voulez oublier votre peine ou vous voulez oublier votre nom?
Onu unutmak zorundasın.
Oublie cette fille, mon chéri.
büyüyüp, kendini unutmak istiyorsun.
Il te faut agir en adulte et ne plus être si vaniteuse.
Olup biteni unutmak istiyorum.
Je veux oublier tout ça.
Bir milyon dolar unutmak için oldukça yüksek bir miktar.
Un million de dollars, ça s'oublie pas comme ça.
Unutmak kolay olmamalı.
Dur à oublier.
unutmak mı 39
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmam 161
unutmuşum 444
unutmuştum 37
unutma bunu 38
unutma ki 32
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unutmam 161
unutmuşum 444
unutmuştum 37
unutma bunu 38
unutma ki 32