English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ U ] / Unutmuşsun

Unutmuşsun traducir francés

945 traducción paralela
Cambaz giysini unutmuşsun.
Tu as oublié le collant.
Her şeyi unutmuşsun.
Tu as tout oublié!
- Mendilini unutmuşsun.
Vous avez oublié votre mouchoir.
Cihazını kapı kolunda unutmuşsun.
- Tu as laissé ton gadget sur la poignée.
Seni tekrar gördüğüme çok sevindim Jean çünkü sana verdiğim iki gümüş şamdanı almayı unutmuşsun.
Je suis très heureux de vous revoir, Jean... Vous avez oublié d'emporter les deux bougeoirs en argent je vous ai donné.
Artık gemide değiliz Bütün pozisyonlar değişti 1930'da partiye üye olan ilk bir milyon kişiden birisi olduğumu unutmuşsun.
Notre situation a changé. Je suis un haut membre du parti.
Clement, viskiyi unutmuşsun.
Clément, tu as oublié la carafe.
- Unutmuşsun.
- Tu as oublié...
Çok fazla kişiyle tanıştığın için, benim nasıl biri olduğumu unutmuşsun.
A force de voir de nouvelles têtes, tu as oublié la mienne.
Merhaba, şapkanı unutmuşsun.
Bonsoir. Vous avez oublié votre chapeau.
Unutmuşsun.
Tu as oublié.
Her şeyi olduğu gibi bunu da unutmuşsun.
Tu l'as oublié, comme le reste.
- Diş fırçanı unutmuşsun. - Hay aksi!
- Tu as oublié ta brosse à dents.
Kalbinle düşünmeyi unutmuşsun.
Tu ne sais plus écouter ton coeur.
- Francie, çiçeklerini unutmuşsun.
Tu as oublié tes fleurs!
Elveda demeyi unutmuşsun.
Tu as oublié de dire au revoir.
Ay ve Dünya'nın sürekli döndüğünü unutmuşsun.
Tu oubliais que la lune et la Terre bougent.
- Elwood dayının bornozunu unutmuşsun.
Tu as oublié le peignoir de ton oncle Elwood.
Annemle tanışmaya lâyık olup olmadığına emin değilim sinyorita çünkü cesur bir adamın nasıl olduğunu unutmuşsun.
Je ne suis pas sûr que vous méritiez de rencontrer ma mère... car vous avez oublié ce qu'est un homme courageux!
Neyi unutmuşsun, Blanche?
Qu'avez-vous oublié?
- Unuttun kravatını bağlamayı unutmuşsun
Vous avez oublié... d'attacher votre noeud papillon.
Sıcak su torbamı valize koymayı da unutmuşsun.
Et tu as oublié ma bouillotte!
Doğrusu odamda bir ceset unutmuşsun.
Il y a un cadavre dans la chambre.
Kapatmayı unutmuşsun.
Tu n'avais pas arrêté l'appareil!
Bugün tıraş olmayı unutmuşsun.
Tu t'es pas rasé. Comment ça se fait?
Gördün mü? Kürkünü unutmuşsun.
Tu oublies ta fourrure.
Senden ona uzun uzun bakmanı istiyorum. Çünkü bana kalırsa, sen Amerikalı kızların neye benzediğini unutmuşsun.
Je te demanderai de la regarder avec beaucoup de soin car j'ai peur que tu aies oublié à quoi ressemble une Américaine.
Herhalde unutmuşsun, ama şöyle dedin,
Vous m'avez dit ceci :
Kartın üzerini yazmayı unutmuşsun tatlım.
Tu as oublié d'écrire la carte, chéri.
Geçen gün, arabamda babandan gelen bir mektubu unutmuşsun.
J'ai trouvé une lettre de ton père.
Ciro utanmıyor musun? Unutmuşum anne! Konuşmalarımızı da unutmuşsun sen!
Tu as pas honte d'oublier le patois?
Unutmuşsun gibi davranma.
Ne faites pas l'idiot.
Işığı açık unutmuşsun.
Il y a de la lumière.
Ama, derbi günü Epsom tribününde olanları unutmuşsun.
Tu m'a oublié dans les tribunes d'Epsom le jour du derby.
Yanılıyorsun Jane. Sadece unutmuşsun.
Tu te trompes, Jane.
Tanrı aşkına, kartalı tümden unutmuşsun.
Bon sang! Vous avez oublié un aigle.
Ama her şeyi talan edilmiş bu insanların, kendisine addedebilceği bir şeyleri daha kaldığını unutmuşsun.
Mais vous avez oublié qu'un peuple dépouillé de tout peut encore avoir une chose qui lui soit propre.
Ne kadar da dikkatsizsin Thomas. Onu unutmuşsun.
Combien es-tu négligeant, Thomas, tu l'as oubliée.
Yerine takmayı unutmuşsun.
- Evidemment. - As-tu resserré le bouchon?
Kibarlığı da unutmuşsun!
Tu as oublié la politesse aussi!
Unutmuşsun, Yussef dün gece minibüsteyken benden aldı.
Yussef me l'a pris dans le camion, hier soir.
Unutmuşsun Pat.
Pat, vous avez oublié.
Sanki bir şey unutmuşsun gibi hislere kapılır mısın?
Est-ce que tu as l'impression d'avoir oublié quelque chose?
Unutmuşsun, Cambridge'de doğu dilleri derecesi almıştım.
Je suis diplômé de Langues Orientales.
Tişörtünü unutmuşsun.
Tu as oublié ton T-shirt.
Unutmuşsun.
Vous l'aviez oublié.
Armanı unutmuşsun.
Tu as oublié ta plaque.
Evet, unutmuşsun.
Vous l'avez fait.
Hiç de az düşünmediğimi, her zaman çok düşündüğümü unutmuşsun.
Tu as oublié que je pense toujours à long terme,
Jess, nasıl çalıştığımı unutmuşsun.
Jess, tu as oublié la manière dont je fonctionne,
O'nun bir kahraman olduğunu unutmuşsun.
tu comprends, c'est un héros!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]