Vaktimiz var traducir francés
1,149 traducción paralela
Patlamadan önce ne kadar vaktimiz var?
Al! Combien de temps il reste avant qu'on se trouve à cours de capacité de stockage?
- Ne kadar vaktimiz var? - Trafik berbat durumda.
- On sera à l'heure?
Boğulacak seviyeye gelmeden sızıntıyı kesecek vaktimiz var.
On a le temps de colmater cette fuite.
- Yemeğe vaktimiz var mı?
- On s'arrête manger? - La 17 vers le nord.
- Ne kadar vaktimiz var?
- Combien de temps avons-nous?
Ama, hala vaktimiz var.
Mais, on a encore le temps.
Hâlâ vaktimiz var.
On a juste assez de temps.
- Pekala, vaktimiz var sonra yaparsınız, asker.
- Au pas de course.
Önüne geçecek vaktimiz var mı?
On lui passe devant?
Hala vaktimiz var.
On a le temps.
Eğer isterseniz, hızlı bir tur için vaktimiz var.
- On a le temps de visiter.
- İstediğimiz kadar vaktimiz var.
On a tout le temps qu'on veut.
Sorun bu. Ne kadar vaktimiz var? Eğer hızı sabit kalırsa 1 saat 57 dakika.
Combien de temps avons-nous? Si sa vitesse reste constante, 1h57mn.
Yemeğe vaktimiz var mı?
On a le temps de manger?
İtiraf ettiğini duymak için dünyalar kadar vaktimiz var, Martin.
J'ai tout le temps d'attendre ta confession.
Bir eve daha gidelim. Sizleri geri götürmeden önce biraz vaktimiz var.
Essayons une dernière maison, il nous reste encore quelques minutes.
- Merak ediyorumda oyuna başlamadan once duş için vaktimiz var mı?
J'ai peut-être le temps de prendre une douche avant qu'on commence.
Hala kaçmaya vaktimiz var.
On peut encore faire demi-tour.
Başka bir cinayeti önlemek için 12 saatten daha az vaktimiz var, anlaşıldı mı?
On a moins de 12 heures pour empêcher une autre exécution.
Başlamadan önce sandviç yemek için vaktimiz var mı?
- J'ai le temps pour un sandwich?
- Ne kadar vaktimiz var?
Combien il reste?
Doğru olduğunu görmek için 4 dakikadan az vaktimiz var.
- Nous avons moins de quatre minutes pour voir si c'est vrai.
Daha vaktimiz var.
On a le temps.
Evet, evet, hakkımı alacağım sen benim olana kadar sabredemeyeceğim çünkü evet, evet, kızım, ağırdan alabiliriz büyümeye de vaktimiz var...
Génial! On va tuer tous les bleus et Jimmy? Vous avez hâtes de commencer la course?
Doğru olduğunu görmek için 4 dakikadan az vaktimiz var.
- On le saura d'ici quatre minutes.
Anlaşılan sadece çörek ve kolaya vaktimiz var.
On a juste le temps pour un beignet et un soda.
Çok vaktimiz var.
On a le temps.
Selam. Sinemaya yetişmek için hâlâ vaktimiz var mı?
Pas trop tard pour le ciné?
Çok az vaktimiz var.
Le temps presse.
Bir takım kurmak ve rakiple karşılaşmak için iki haftadan az vaktimiz var.
Nous avons moins de deux semaines pour former une équipe.
Gövde bükülmeden önce bir saatten az vaktimiz var.
Nous avons une heure.
Carter? Tost olmadan önce ne kadar vaktimiz var?
Carter, il nous reste combien de temps avant d'être grillés?
- Ne kadar vaktimiz var?
- On a combien de temps?
Peki, Dünya'ya gidiyorsak, çok vaktimiz var o zaman.
Donc, si on se dirige vers la Terre, on a un bon moment.
Yarın akşam 18 : 00'e kadar vaktimiz var değil mi?
Tu as jusqu'a 18 h demain.
Ama gemi hareket etmeden önce çok az vaktimiz var...
Mais avant peu, le bateau reviendra et...
Saat daha 9 bile olmamış. Vaktimiz var.
Il est à peine 21 h. on a le temps.
Hızlı bir keşif için vaktimiz var.
Pardon. Explorons un peu.
Onu ayrıntılı bir şekilde incelemek için vaktimiz var
On a pu l'examiner avec soin.
depo temizleyen, amrinden azar işiten daha vaktimiz var!
"Nettoyez l'entrepôt!" "Changez les néons!" Quel ennui! Comment tu tues le temps?
2 saatten az vaktimiz var.
II nous reste moins de 2 heures.
- Önümüzde daha bir dolu macera var, değil mi? Aşk maceraları için çok vaktimiz var.
On a toute la vie pour vivre des aventures, pas vrai?
Yani bolca vaktimiz var.
Nous avons tout le temps qu'il nous faut.
Bir daha diplomatik yol denemek için vaktimiz var.
Il nous reste le temps pour une tentative diplomatique.
Vaktimiz var.
Regarde!
- Ne kadar vaktimiz var?
On a combien de temps?
Biraz vaktimiz var.
Hé, on a fait vite. On prend un petit-déj?
İzinizi kaybettirdiyseniz bir çıkış yolu bulacak vaktimiz var demektir.
Si vous les avez semés, on a le temps de penser à un plan.
Umarım hazırlık yapacak vaktimiz olur. Sadece birkaç haftaya ihtiyacımız var.
On devrait pouvoir se préparer, il suffit de quelques semaines.
- Öpülmek için çok vaktimiz var.
Et pour être embrassés.
Hayır, vaktimiz var.
Non.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19