English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ V ] / Vurulduk

Vurulduk traducir francés

149 traducción paralela
Biz Yerliler tarafından korkutulduk, yaşlı bir çöl faresi tarafından vurulduk...
On a echappe aux Indiens, on s'est fait tirer dessus...
Kötü mü vurulduk?
Des dégâts?
Kötü vurulduk efendim. Telsiz kompartımanı yanıyor.
Incendie au compartiment radio.
- İkimiz de vurulduk.
On l'est tous les deux.
Vurulduk!
On est touché.
Beckman ve ben vurulduk.
Beckman et moi sommes touchés.
Vurulduk ama önemli değil.
Nous sommes touchés.
"Bir anlamda sanırım birbirimize vurulduk."
On peut dire que c'est le coup de foudre.
Kardeşim, vurulduk!
On nous a dévalisés! Fils de pute!
Saldırıya uğradık, vurulduk, sizin bölgenize düştük. Şükürler olsun.
Attaqués, on a dû sauter en parachute et on s'est retrouvés ici, grâce á Dieu.
- Vurulduk!
- On est touchés!
Vurulduk!
On est touchés!
Kırmızı Hava Devriyesi İki, ağır askeri gereçlerimiz var. Vurulduk!
- Red Cap 2, la riposte est sévère.
Vurulduk! Arka taraf yanıyor.
On s'est fait tirer dessus!
Sanırım çok kötü vurulduk.
- Je crois qu'on a été gravement touchés.
- Vurulduk!
- Nous sommes touchés.
Hayır! Vurulduk!
Nous sommes touchés.
Vurulduk.
On a été touchés.
Vurulduk.
On est touchés.
Bir kuantum lifi tarafından vurulduk.
Nous avons heurté un filament quantique.
- Vurulduk.
- Nous sommes touchés.
Hangi "arkadaş" tan bahsediyorsun? Yeni tanıştığım biri, ve sanırım bir nevi vurulduk. Sanırım benden hoşlanıyor.
Je viens de la rencontrer, je crois qu'elle m'aime bien.
Sağ yan kalkandan vurulduk.
Notre bouclier tribord est touché.
Vurulduk.
Nous sommes touchés.
Kalkanlarımızı sıkıştıran ve kabinin içine dolan, bir tür, enerji silahı ile vurulduk.
La décharge qui nous a touchés a transpercé nos boucliers.
Bir çeşit çoklu-kutupsal patlayıcı ile vurulduk.
Des charges multipolaires s'abattent sur nous.
Öyleyse sanırım ikimiz de vurulduk.
On a reçu un coup tous les deux.
Sonra biz vurulduk...
Puis ce fut notre tour.
Plazma çatlağından çıkarken, bir çeşit, alt uzay türbülansı tarafından vurulduk.
- Une sorte de turbulence subspatiale.
Bir çeşit polaron patlaması ile vurulduk.
Nous désirons traverser pacifiquement votre secteur.
Bizi vuran şeyin, şimşek çarpması olduğunu zannetmiyorum. Sanırım vurulduk.
- Je crois qu'on nous a visés.
Beş yıl aynı zincire vurulduk.
On a passé 5 ans enchaînés ensemble.
- Bu neydi? Yine mi vurulduk? - Farklı bir ses bu.
ça ne sonnait pas comme ça.
Asker tarafından vurulduk! Bunun altında mı kalacağız?
S'ils tirent sur nous, nous répondrons de même.
Şok dalgasıyla vurulduk. Kaynağı? Kontrol ediyorum.
Une sorte d'onde de choc vient de nous heurter.
- Vurulduk!
Nous sommes touché! Nous sommes touché!
- Vurulduk Hank!
Hank, on est touché!
Görünüşe göre sonunda hepimiz aynı erkeğe vurulduk.
Pour une fois qu'on aime le même homme...
Bir çeşit silah tarafından vurulduk.
Nous avons été frappé par une sorte d'arme.
Bilinmeyen bir fenomen tarafından vurulduk ve ağır hasar aldık. Acilen yardıma ihtiyacımız var.
On a subi des dégâts après avoir été frappés par un phénomène inconnu.
... Delta Flyer. ... fenomen tarafından vurulduk...
Phénomène inconnu...
C-2, burası 68. Vurulduk.
On est touchés!
Bir altuzay mayını tarafından vurulduk.
Nous avons heurté une mine subspatiale.
- Vurulduk!
- On a été touchés!
Vurulduk! Ana bataryalar vuruldu!
Nous sommes touchés!
- Vurulduk.
- On a été touchés.
Vurulduk mu?
On est touchés?
Baba, vurulduk mu?
On est touchés?
Hepimiz vurulduk. İyileşeceksiniz.
Ça va aller.
Vurulduk.!
On est touchés!
... bilinmeyen bir fenomen tarafından vurulduk, bilinmeyen. Bizimle alay ediyorlar.
- lls se moquent de nous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]