Yani ben traducir francés
8,954 traducción paralela
- Tamam, yani ben senin için kalacağım.
Très bien, je pense, Je vais... rester pour toi.
Yani ben bir yetişkinim, ve yıl 2015, ve ben bir kadınla birlikte olmak istediğimi kabul etmeye hazır değilim.
Enfin, je suis une adulte, et nous sommes en 2015, mais je ne suis pas prête à admettre que je veux être avec une femme.
Evet yani ben... Sadede geleyim.
Oui, donc je vais... être direct.
Jane doğuma girdi, ama bu gece uçaklarda yer yok, yani ben sabah ilk uçakla gidiyorum.
Jane a commencé le travail, mais il n'y avait pas de vol disponible ce soir, donc je pars tôt demain matin.
Yani ben bir süredir...
Et bien, j'ai..
- Evet, yani ben de.
- Oui, et moi aussi.
Yani ben yediğim zaman böyle olmuyor.
Enfin, quand je le fais, il est jamais aussi crémeux.
Yani eninde sonunda, daha fazlasını isteyeceksin ben de öyle.
À un moment t'en voudra plus... et moi aussi.
Aslında nine, ben ve torununun yani ikimizin birbirimize iyi bakacağına inanıyorum.
En réalité, Nana, j'espère que votre petite fille et moi pouvons prendre soin l'un de l'autre.
Yani, inanmalısın. Ben kanun hükmündeyim.
Vous devriez, je fait partie des forces de l'ordre.
Şimdi ben "K" miyim yani?
Je m'appelle "K", maintenant?
Ben de küçükken babamla sorunlar yaşamıştım. Yani...
Et j'ai des problèmes avec mon père, donc...
Ben tutuklandım, sen de yapay zeka kıyametinde savaşıyorsun. Yani hayır. Sohbet edecek vaktimiz yok.
J'ai été arrêtée et vous combattez l'apocalypse, alors, non, on n'a pas le temps de papoter.
Ama ben de bir hafta içinde iki defa ekildim yani.
Mais j'ai une règle contre plus de deux lapins par semaine.
Yani, Roman ve ben erken yaşlarda hayatın zorluklarıyla yüzleştik.
Je veux dire, Roman et moi, avons était exposé a des situations difficile très tot.
Evet yani... ben bu yüzden önüme bakmadım.
C'est... pour ça je ne suis pas allé de l'avant.
Sence ben yapar mıydım yani?
Et tu penses que je le voudrais?
Yani, eğer tam tersi olsaydı be bu itirafı ben yapmış olsaydım, sen de anlardın değil mi?
Je veux dire, si j'étais à ta place et-et que j'étais celle qui se confessait, tu comprendrais, pas vrai?
Yani, bunu hisseden tek kişi ben olamam...
Je ne peux pas être le seul à ressentir...
Yani, bir kaç saat ölmek için durabilirim ve efsanevi partiyi kaçıran kişi ben değilim.
Je veux dire, j'ai quelques heures à tuer, et je suis pas du genre à passer mon tour sur une fête sensationnelle.
Yani, hala birbirimizi tanımaya devam ediyoruz biliyorum, ama ben Lolly'den gerçekten hoşlanıyorum ve bence o da benden hoşlanıyor.
Je veux dire, je sais qu'on apprend encore à se connaître, mais je l'apprécie vraiment, et, je pense qu'elle m'aime bien.
Kandırılmayı ben istedim yani.
T'es en train de dire que je voulais être piégé.
Tam bir çılgın yani. Merhaba, ben Will.
Bonsoir, je m'appelle Will.
Yani, eğer kaçırsak nasıl çocuk doğuracağım ben?
Comment je vais avoir des enfants si nous sommes en fuite?
Bak, ben Güney Pasifik'te suçluların gönderildiği sürgün yerindenim, yani...
Écoute je viens d'une colonie pénitentiaire du Pacifique Sud alors je...
Yani nadir aslında, Ben mümkün olduğunu Briscoe en sanatçı tanımlamak için.
Si rare, en fait, que j'ai pu identifier l'artiste de Briscoe.
Ve hemşire var bana Yani, ben, sadece kadar hastanede oldu orada Eğer sürdürmekteyiz her hafta sonu.
J'étais avec l'hôpital, et l'infirmière m'a dit que tu y a été toute la semaine.
Yani, ben... onun anahtarlarını alıp sana gelmekle doğru olanı yapmadım mı?
Est-ce que je n'ai pas fait ce qu'il fallait faire en lui prenant ses clés et venant te trouver?
Yani eminim vardır da ben hiç düşünemiyorum...
Enfin, je pense que si, Mais je n'arrive pas à les trouver...
- Yani sağlam bir kuşkunuz mu var? - Ben...
Vous suspectez fortement quelqu'un?
Ben de seni terslemiş oldum yani.
Alors, je ne t'ai pas écoutée.
Ben seni seçene kadar mı yani?
Et que je te choisisse?
- Ben de Maury Tuttlebaum, ne yani?
Et moi, je m'appelle Maury Tuttlebaum. Et alors?
Yani sence Clemons'ı ben mi vurdum?
Tu crois que j'ai tué Clemons?
Yoksa hepsinin üstünden atlardın, ben de çoktan ölmüş olurdum. Paylaş yani.
Sinon tu aurais sauté par-dessus ces gens, et je serais mort, alors raconte.
Yani hepiniz öldükten sonra ben kiminle kafa bulacağım?
Après tout, quelle amusement pourrais-je avoir sans vous pour tout gâcher?
Bunu nereye götüreceğini biliyorum. Holden hakkında ne düşündüğümü biliyorsun yani zaten ön yargılıyım ben.
Je sais où tu veux en venir, et tu sais ce que je pense de Holden, donc je ne suis pas impartial.
Sen hakettiğin itibarı alacaksın, ve ben de % 35'lik komisyonumu alacağım, yani, sen de kazanacaksın ben de.
Écoute, tu seras reconnue comme tu le mérites, et j'aurais mes 35 % de commission, donc c'est gagnant-gagnant.
Ve, uh, ben de sanırım... Yani, beni - beni hala kale yapmayı düşünüyor musun, yoksa...
J'imagine que je serais... enfin, penses-tu toujours à faire de moi une tour, ou...
Yani, ben işletme okuyorum.
J'étudie l'économie.
- Dedektifim ben, yani...
Je suis inspecteur, alors...
Ama ben böyle diyorum yani.
Mais c'est juste moi.
Biliyorum. Ben, yani... İşte daha önce hiç kravat takmam gerekmemişti.
Je sais, je n'ai jamais eu besoin de les porter au travail.
Yani dediğine göre, yaşayan bir ölü müyüm ben?
Donc... ce que tu es en train de dire, c'est que je suis un zombie?
Söz veriyorum onu bir daha göreceksin. Ben, yani sen 1 sene sonra geri döndüğünde göreceksin.
Je te le promets, quand tu reviendras dans un an.
Sonra ikimiz de, yani sen de ben de, aşk iksirini kullanabilirdik.
On aurait pu, toi et moi, utiliser la potion d'amour.
Yani, artık ben de A.P. oluyor muyum?
Donc, je suis P.C. maintenant?
Ben sadece yani, bu seni üzmez mi?
Je veux seulement dire... Ça ne te rend pas triste?
Yani, nispeten, Ama bize daha çok para kalsın diye uğraşıyordum, çünkü onun yaptıklarını ben de yapabilirdim.
Eh bien, en partie, mais je voulais juste économiser un peu d'argent parce que je pouvais le faire moi-même.
Yani, Ben Len'i terketmek istememiştim.
Je veux dire, je ne veux pas quitter Len.
Ben de şey gibi sandım yani çok fazla heyecan vardı, kimse uyumamıştı falan. Babam da...
Et j'ai l'impression que c'est une des choses où, tu sais, tout était sous pression, et personne n'avait dormi, et mon père, et tu sais, quand tu as...
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18