English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yapmak istemiyorum

Yapmak istemiyorum traducir francés

2,267 traducción paralela
Hayır yapmak istemiyorum. Sen yap!
toi.
Artık bunu yapmak istemiyorum.
Je ne veux plus continuer.
Baba, yapmak istemiyorum.
- Je voulais même pas...
Seninle birlikte hiçbir şey yapmak istemiyorum.
Je ne veux rien avoir à faire avec toi.
- Bu sene bunu yapmak istemiyorum çocuklar.
- Je n'en veux pas cette année.
- Oh, harika, çünkü ben de seninle bir iş yapmak istemiyorum.
Tant mieux, moi non plus.
Ben sana seks yapmak istemiyorum dedim sen öyle anladın.
J'ai dit "pas de sexe", t'en as déduit ça.
Hıyarlık yapmak istemiyorum, ama o gece beni de rezil ettin o yüzden buna karma diyelim.
Je veux pas être lourd, mais tu m'as aussi foutu la honte. C'est le karma.
Hıyarlık yapmak istemiyorum, ama belki karmadır.
Je voudrais pas être lourde, mais ce doit être le karma.
Anlamıyorum. Şaka yapmak istemiyorum.
{ \ pos ( 192,240 ) } Je me fiche du sort.
Tanrım, bunu yapmak istemiyorum.
J'ai pas envie de faire ça.
Tüm hayatım boyunca korkudan bir sürü kararlar verdim. Artık daha fazla böyle yapmak istemiyorum. Hadi.
J'ai pris tellement de décisions toute ma vie sous l'emprise de la peur, et je ne veux plus le faire.
Bunu yapmak istemiyorum.
Je ne veux pas faire ça.
Bunu yapmak istemiyorum ama bana başka yol bırakmadınız.
Vous savez que je ne veux pas le faire, Mais vous ne m'avez pas vraiment donné beaucoup de choix.
Brody, bak, konuşmamız gerek. Artık bu tarz şeyler yapmak istemiyorum.
On ne peut plus bosser ensemble.
Bunu burada yapmak istemiyorum.
Je veux pas faire ça ici.
Sanırım bir süre egzersiz yapmak istemiyorum. Herneyse.
Je pense que je passe si je croquais, de toute façon.
Rejim yapmak istemiyorum. Rejime ihtiyacım yok.
Je ne veux pas de régime, je n'en ai pas besoin.
Bunu yapmak istemiyorum!
- Je ne veux pas le faire.
Ben de yapmak istemiyorum!
- Moi non plus!
- Yorum yapmak istemiyorum.
- Je ne veux pas spéculer.
Hayır, yapmak istemiyorum. Jake!
Non, en fait, je n'ai pas trop envie.
Onu utandıracak birşey yapmak istemiyorum.
Je peux rien faire qui pourrait l'embarrasser.
Onunla ilgili hiçbir şey yapmak istemiyorum.
Je ne veux pas avoir affaire à lui.
Bunu pek yapmak istemiyorum Louie.
En fait, ça me tente pas, Louie.
Çünkü ben yapmak istemiyorum.
J'ai pas très envie de le faire. - Traces de piqûres.
- Hayır. Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Yatmak istiyorum.
Non, tout ce que je veux, c'est rester allongée.
Ancak, artık bunu yapmak istemiyorum.
Mais je ne veux plus ça.
Baştan almaya çalışıyorum ve bunu yalnız başına yapmak istemiyorum.
Je redémarre à zéro. Je ne veux pas le faire seule.
- Hiçbir şey yapmak istemiyorum.
- Je ne veux rien faire.
Bunu yapmak istemiyorum.
Ce n'est pas non plus ce que je souhaite.
Artık bunu yapmak istemiyorum.
Je ne veux plus le faire.
Sensiz hiçbir şey yapmak istemiyorum.
Je n'ai pas envie de faire quoi que ce soit sans toi.
Ama artık seni şarkılarımın bir parçası yapmak istemiyorum.
Mais je ne ferai plus de toi le personnage principal de mes chansons à venir.
Bu yüzden yapmak istemiyorum. Ödevlerini bile yapmayan insanlarla etkileşime girmenin ne yararı var ki? Zamanımı kazanabildiğim kadar para kazanabilmek için kullanacağım.
C'est bien pour ça que je ne veux pas le faire. voilà le problème. je gagnerai autant d'argent que possible.
Saçma başka birşey daha yapmak istemiyorum Tamam mı?
- Plus d'autres foutues choses.
"Baba, artık bunu yapmak istemiyorum."
" Papa, je ne veux plus.
Anne, imdat. Hayır anne, yapmak istemiyorum.
Maman, aide-moi, je veux pas.
- Yapmak istemiyorum.
- Je ne voulais pas ça.
Size bilgi vermek için geldim. Bunu yapmak istemiyorum.
Je suis venu vous donner de l'information.
Dinle, Marty'i günah keçisi yapmak istemiyorum ama bizim fikirlerimizi beğenmiyor.
Je ne veux pas dénigrer Marty, mais il n'aime pas ce qu'on fait.
- Çünkü bunu yapmak istemiyorum?
Vous pouvez crier.
Silahınla hiç bir şey yapmak istemiyorum.
- Je veux pas.
Öyle yapmak istemiyorum.
Oui. Je ne veux pas faire ça.
Nankörlük yapmak istemiyorum. Sadece gerçeklerle yüzleşmeye çalışıyorum.
Je veux pas être ingrate.
- Bunu şu an yapmak istemiyorum. Hanna.
Je suis pas prêt à faire ça là.
Bunu tekrar yapmak zorunda kalmak istemiyorum.
- Inutile de recommencer.
Ama, her hangi bir şey yapmak zorunda olduğunu,... benimle ilgilenmen gerektiğini ya da babalık yapman gerektiğini falan düşünmeni istemiyorum.
Mais je veux pas que vous croyiez devoir faire quelque chose ou prendre soin de moi, ou être mon père, quoi que ce soit.
tatlım... üstünde bu kadar baskı yapmak istememiştim. artık bileti istemiyorum.
- Twilight, mon chou, je ne voulais pas te mettre autant de pression dessus.
... ama seni şarkılarımın başrolü yapmak daha istemiyorum. Artık şarkılarımdan çıkıp hayatımın başrolü olmanı istiyorum.
Mais je ne vais pas faire de toi le personnage principal de mes futures chansons. et deviens le personnage principal de ma vie.
- Yapmak istemiyorum.
Et alors?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]