English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yok daha neler

Yok daha neler traducir francés

475 traducción paralela
Yok daha neler.
Des miettes.
Yok daha neler.
Foutaises.
- Yok daha neler!
- Juste ciel!
Cumartesi mi? Yok daha neler.
C'est absurde!
Kafamıza göre çalalım mı? - Yok daha neler! - Haydi.
Si on jouait un peu à notre façon?
- Limonata. - Yok daha neler.
Une citronnade.
- Yok daha neler! Sen eski işgüzarları bilmezsin.
J'ai employé tous les moyens :
Benim mi, yok daha neler!
Pas du tout!
Yok daha neler!
Une ville de dépravés.
- Giysinizi çıkarmalısınız. - Yok daha neler!
- Il faut enlever la robe, Mme Rogo.
yok daha neler!
Non, pas ça!
Yok daha neler!
Tu rigoles?
Yok daha neler.
Pour l'amour du ciel!
Yok daha neler.
non mais tu rigoles.
- Yok daha neler!
- Foutaises.
- Yok daha neler! Pahalı bir makine bu.
- C'est un engin coûteux.
Yok daha neler.
Tu plaisantes?
Yok daha neler.
Mais non.
Yok daha neler.
Je te crois pas.
Yok daha neler.
Non, non, non, non, non, non.
Yok daha neler, haberlerde çıkmaz o. Yeterince önemli haber var.
Tu veux rire, ce sont les nouvelles, avec plein de trucs importants.
Yok daha neler.
Jamais de la vie.
Yok daha neler.
Va te faire foutre!
Yok daha neler.
Colonel Moutarde!
Yok daha neler!
Nom de Dieu!
- Yok daha neler!
- N'importe quoi!
Yok daha neler! Mantığa aykırı!
Quand les poules auront des dents!
- Tabii ki. Ne yaptıklarını sanıyordun, insanları burada kalmaya zorladıklarını mı, Joshua? Yok daha neler.
Tu crois qu'ils obligent les gens à rester ici?
- Yok daha neler.
Pas la légitime défense.
Yok daha neler!
Non, pas du tout!
- Yok daha neler!
- Mon oeil!
Yok daha neler. Bunu patronuma bile gösteremem.
Ciel, oh, ciel.Je ne peux même pas montrer ça à mon manager.
- Yok, daha neler.
Mon Dieu, non.
Yok daha neler! Neden olmasın?
Le dîner est ce soir.
Yok canım daha neler. O bir subay.
C'est un soldat.
Yok, daha neler!
- Oh ben non. Pas nous, enfin!
- Yok daha neler.
Ben c'est un cauchemar...
Yok daha neler!
C'est ce qu'il faut faire.
Bizim için neler yaptığından haberleri bile yok daha.
Ils savent pas encore ce que tu as fait pour nous.
Yok artık daha neler!
Tu plaisantes, non?
- Yok canım daha neler, Billy!
- Oh, allons Billy!
Yok artık daha neler.
Lâchez-moi le bec!
Yok daha neler!
Et tu te sers de la mort de Steve comme prétexte.
Yok artık daha neler! Bu tartışmayı başka bir güne bırakalım.
Je ne suis pas du tout d'accord avec vous, nous en reparlerons...
Neler olacağına dair senden daha fazla bilgim yok.
Et j'ignore tout comme vous la façon dont tout cela finira.
- Yok artık daha neler.
Mon Dieu!
Yok canım daha neler.
Sérieusement, faut que ça change.
- Yok ya, daha neler. *
- Sérieux.
Yok artık daha neler.
Tu racontes des bêtises.
- Yok daha neler.
- Merci du tuyau.
Daha bir çocuk. Onu henüz tanımıyor. Onun neler yapabileceği hakkında hiçbir bilgisi yok.
Elle ne le connaît pas, ne sait pas ce dont il est capable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]