English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ç ] / Çağır onu

Çağır onu traducir francés

931 traducción paralela
Çağır onu.
Appelez-la.
- Odasında. Çağır onu!
Dites-lui de venir.
Bu mektup babana geldi. Çağır onu.
C'est une lettre pour ton père.
- İçeride. - Çağır onu.
Appelle-la immédiatement.
Haydi, çağır onu.
Allez, appelez-le.
O kadar ağırbaşlı ki karısı onu ilk adıyla çağırır diye hiç evlenmemiş.
si fier que resté célibataire par peur qu'on l'appelle par son prénom.
Ve sen, sana yardım eden ve sana dünyanın tüm haşmetini ve gücünü veren karanlığın efendisine ulaşmak mı istersin... öyleyse bir yol ayrımına git ve onu üç defa çağır
Souhaites tu prier le seigneur des ténèbres de t'aider et te donner pouvoir et richesse? Rends toi au carrefour,
Onu çağıracak mısınız bayan? Hayır, hayır.
Je mets des usines là où j'en ai besoin.
Çağır onu.
Appelez-la!
Benim için onu çağırır mısınız?
Pourriez-vous l'appeler?
- Onu çağırırım.
- Je l'aurai. - Bien.
Gidip onu çağırır mısın?
Va l'appeler.
- Sakin olun, onu çağırayım. - Hayır.
Soyez calme, je vais l'appeler.
Onu şimdi çağır Nanine. Şimdi çağır.
Je ne peux plus attendre!
Gidin biraz yardım çağırın. Onu durdurmamız gerek.
allez chercher de l'aide.
Çok önemli. Onu hemen çağırın.
Tout de suite.
Onu çağırır mısın, Bonnie?
Trouvez-le, Bonnie.
O, onu çağırıyor... ve o da fundalıkta onu takip ediyor.
Elle l'appelle et il la suit sur la lande.
Onu çağırın.
Il y en a un tout près, le Dr Regan.
Çağırın onu!
Appelez-le!
Houmfort'tan yapıyorlar. Onu geri çağırıyorlar.
C'est le houmfort, ils essaient de la reprendre.
Adeta çağırıyordu onu.
Cela la séduisit.
Gazap Günü, o güçlü borazan Canlı ve ölüleri çağırdığı zaman Ölüler mezarlarını kırıp kalkar, onu duydukları an.
Le jour de colère appelle les vivants et les morts et ouvre le flanc creux du caveau.
Onu hemen buraya çağırın. - Bunu aceleye getirmeye gerek yok.
Rien ne presse!
Onu aşağı indir, yardım çağır.
Frenchy, emmène-la en bas.
Şoförümü çağırırsanız, onu aşağıya taşır.
Mon chauffeur la portera en bas.
Onu Bayan Claythorne çağırsın. Daha az kuşku uyandırır.
Elle sera moins sur ses gardes.
Çatıdaki bir uyurgezer gibidir. Onu çağırırsanız, düşer. Baptiste de böyledir.
- N'employez pas le poison, étranglez-la dans son lit.
Onu çağırıyorum, Sayın Yargıç.
Je l'appelle.
Onu telefona çağır. Haydi, mutfakta.
Bon, alors, appelle-le!
Sakıncası yoksa onu çağırır mısınız?
Vous pouvez l'appeler?
- Akşam yemeği esnasında onu çağırırken.
- Au moment de l'appeler pour le dîner.
Eğer onu çağırırsanız...
Si vous allez la chercher...
Onu bara çağır ve bir içki iç.
Allons au bar et offrons-lui un verre.
Onu görmemize izin vermezseniz polis çağırırım.
Si vous ne nous le montrez pas, je vous montre la police.
- Onu geri çağır!
Retiens le chien!
Haydi, götür onu ve kardeşlerini çağır.
Rapporte-le et appelle tes frères.
Evet, onu çağırırım.
Oui, je l'appelle.
Yardım çağırısı duyup geldiğimde, karının üzerine çok geliyordu o yüzden de her namuslu kadının yapacağı gibi, onu vurdu.
Je suis venue pour l'aider. Et il est devenu violent alors elle a tiré. Comme toute femme honnête l'aurait fait.
- Onu içeri çağırın.
Appelez-le.
Onu bana ver. Yoksa polis çağırırım.
Donnez-le de bonne grâce, sinon j'appelle la police
Aşk için dua ederiz, onu çağırırız onun için yalvarırız, ağlarız, taklit etmeye çalışırız... Ona sahip zannederiz kendimizi, yalanlar söyleriz hakkında... - Ama aslında sahip değilizdir.
Nous appelons l'amour, nous crions après lui, nous essayons de le copier, nous croyons l'avoir... mais nous ne l'avons pas.
Bunlar Pinkumlar, onu kısaca Pinky diye çağırıyoruz.
Et voici Pinkum, on l'appelle Pinky.
Biraz bekle. Onu çağırıyorum.
Je vais l'appeler...
Çağır onu.
- En bas.
Onu buraya çağır.
Fais-la venir.
- Onu çağırayım mı? - Hayır.
- Je le fais appeler?
Hastaneden acilen onu çağırıyorlar.
Elle la réclame.
- Onu çağırıp durduk.
Nous n'avons cessé de l'appeler.
Anne, onu yukarı çağır.
- Maman, dis-lui de venir!
"Doğanın şahaseri" onu böyle çağırırım.
Un chef-d'œuvre de la nature!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]