English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ç ] / Çok mükemmel

Çok mükemmel traducir francés

878 traducción paralela
Onlar çok mükemmel insanlar.
Qu'en pense Mme Hillcrist?
Yarın akşam her şey çok mükemmel olmasa bile sorun çıkacağını sanmam.
Ce n'est pas plus mal si les choses ne sont pas trop travaillées...
Çoğumuz için çok mükemmel, bazıları için çok kederli.
Cette journée merveilleuse.
Çok tuhaf, çok ani ve çok mükemmel.
Trop étrange, trop soudaine, et trop parfaite.
Büyük bir şarkıcıyı. Çok mükemmel birini.
Une vraie grande actrice.
"Çok mükemmel." Bu bir gramer hatası.
"Τrès unique" est une erreur grammaticale.
Çok mükemmel değil... eskrimi ikinci sınıf.
C'est un samouraï de deuxième ordre.
Gerçek şu ki, çok mükemmel bir centilmen olmanız, pek o kadar hoş da değil. - Evet. Kıymetini de biliyorum.
Et j'apprécie beaucoup, je vous assure.
Çok mükemmel bir oyun, çünkü oyunun hep iki galibi var.
C'est un jeu merveilleux parce qu'il y a toujours deux gagnants.
Kırlaşmış şakaklar çok mükemmel oluyor. Neden biliyor musun?
Ça fait distingué, les tempes grisonnantes.
Kimseye zarar vermeyecek, sadece iyi şeyler yaratacak çok mükemmel, çok temiz şeyler yapacaktık.
Il était si parfait. Nous ne ferions de mal à personne.
Çok tatlı ve şirinsin Mükemmel hissediyorum
Vous êtes doux et agréable Et je me sens imbattable
Çok tatlı, zeki ve mükemmel bir oyun arkadaşı.
Douce, intelligente, la petite amie idéale.
Ong'un olayda çok büyük yardımı oluyor Her şeyi bulup çıkarıyor. Mükemmel bir özel asistan.
Ong est un employé modèle.
Evet. Mükemmel birşey bulursan, veya bir yer ya da birini ona yapışmalısın diye bir teorisi vardı, anlatabiliyor muyum? Sizce bu çok mu saçma?
D'après lui, quand on rencontre la perfection, dans quoi que ce soit, il faut s'en tenir là.
Onun çok mükemmel olduğunu düşünüyordum.
Je le voyais si parfait.
Arenada çok temiz klasik ve... mükemmel bir şekilde yarıştı.
"Son style est pur et parfait".
Çok iyi, mükemmel.
J'ai amené l'aumônier.
Bu, çok cesur ve mükemmel bir adamdır.
Un homme bien, courageux.
Sevgilim, çok üzgünüm ama fedakâr ve mükemmel analık geçmişine karşı çıkmak zorundasın.
Cela me désole pour vous. Mais cette épreuve que vous devez traverser n'est que le fruit de votre faiblesse de mère.
Aile dostumuz olan Bayan Cooper Cooper "Mükemmel Bir Günün Sonu" isimli şarkıyı söylemeye gönüllü olmasaydı çok ideal bir cenaze töreni gerçekleşmiş olacaktı.
"Ainsi s'achève un jour parfait." Ma vie durant, j'avais esquivé ses vocalises.
Ek olarak otomatik hırsız alarmımız, çok sayıda silahlı güvenlikçimiz var laf arasında, hepsi mükemmel nişancıdır.
En plus des alarmes anti-vol, nos gardiens armés nous protègent, sans compter que ce sont d'excellents tireurs d'élite.
Mükemmel bir analistsin, ama çok aptal bir kadınsın.
Vous êtes une très bonne analyste, Dre Petersen, mais une femme idiote.
Çok hoş bir bayansınız, size mükemmel uyar.
Vous avez un air trop distingué. Combien?
Buna memnun oldum çünkü kendisinin mükemmel bir zevki var. Pek çok konuda hem de.
Elle a tellement bon goût la plupart du temps.
Mükemmel, çok romantik bir isim.
C'est un beau nom romantique.
Pek çok kimse, onların mükemmel bir balayı geçirdiklerini söyler.
La lune de miel idéale, d'aucuns disent.
- Avukat olarak mükemmel olabilirsin. Ama casino oyuncusu olarak çok şey öğrenmen gerekiyor.
Comme avocat, tu es peut-être brillant, mais comme joueur...
Çok hoş, değil mi, böylesine mükemmel bir uzlaşmaya şahit olmak?
j'aurais dû me souvenir que quand on se lance dans une nouvelle vie on a besoin de vrais repas.
Günün yorgunluğunun ardından Majestelerine böyle mükemmel moral vermeniz çok sevindirici.
Cette dure journée n'a pas affecté votre humeur.
Bu çok iyi o zaman. Mükemmel.
Excellent.
- Öyleyse çok mükemmel olmalısınız.
- Alors vous êtes très unique.
Ulaştıkları yükseklikleri. Ama sonra, görünüşe göre tüm tarihlerini zirveye çıkaracak çok büyük bir başarının eşiğindeyken bu mükemmel ırk bir gecede yok olmuş.
Ils avaient atteint de reels sommets... mais alors qu'ils etaient a la veille d'une decouverte supreme... qui aurait couronne toute leur histoire... cette race semi-divine disparut en une nuit.
Mükemmel olmayan insanların çok üstüne gittim.
J'ai toujours été si dure envers ceux qui n'étaient pas parfaits!
Binbaşı, mükemmel bir deniz subayı ve harika bir bilim adamı ama çok kötü bir yalancısın.
Vous êtes un excellent officier de marine et un brillant scientifique, mais un très mauvais menteur.
Çok iyi. Mükemmel.
C'est parfait.
Mükemmel. Gerçekten çok büyük.
Superbe.
Sizin buraya getirileceğinizi duyunca, yönetimim adına çok sevindim. Burada mükemmel bir ilişkimiz var.
J'espère, mon cher Blaireau, que pendant ces quelques semaines que le gouvernment de la Republique vous confie a mes soins, nous n'aurons ensemble que d'excellents rapports.
"Mükemmel zaman geçiriyorum.Warnley'i çok özlüyorum." Sevgili Susan.
" Vacances merveilleuses.
Çok önemli bir misafir geliyor ve her şey mükemmel olmalı.
Nous allons recevoir une invitée de marque. Que tout soit parfait.
Öyle harika, öyle mükemmel öyle kusursuzsun ki... Kendimi çok küçük hissettim.
Tu es parfaite, impeccable, tu n'as aucun défaut.
Sizin içinde yarın yoğun bir gün olacak. Bu mükemmel akşam için çok teşekkür ederim.
Merci pour cette excellente soirée.
Hükümetinizi Çin yargı sisteminin çok hızlı ve mükemmel olduğu konusunda bilgilendirin.
Votre gouvernement saura que la justice chinoise est rapide.
Çok güzel olur, mükemmel olur.
Très bien, ce sera parfait.
O çok iyi, tatlı, harika ve son derece mükemmel bir erkek.
C'est un homme adorable et tout à fait merveilleux.
Evet, izin verirseniz çok işim var ve... ( Doktor giderken bir Moğol yolunu keser. ) Mükemmel!
Ils ont déchargé le TARDIS dans la cour.
- Büyüleyici, değil mi? - Mükemmel, çok güzel.
Elle est ravissante.
Çok güzel tam olarak mükemmel.
Merveilleux... C'est tout simplement merveilleux.
Çok iyi, mükemmel.
Parfait, parfait!
Bunu çok iyi hatırlıyorum. Mükemmel senaryo. Çok şiirsel.
Mais parfois, quand l'envie me prend, et quand un congrès Star Trek Expérience se présente, je fais un effort.
Çok iyi, hatta belki mükemmel bir öğretmen olursun.
Vous en feriez un bon. Excellent, peut-être.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]