Çok şanslısınız traducir francés
311 traducción paralela
Yüzbaşı Harvey sizi koruduğu için çok şanslısınız çünkü onu canlı bırakacağıma dair söz verdim.
Vous avez de la chance de l'avoir pour protecteur. J'ai promis de le rendre en vie.
Dans etmeyi öğreneceğiniz için çok şanslısınız.
Quelle chance d'apprendre à danser,
- Bu konuda çok şanslısınız.
- Vous êtes chanceux à cet égard.
Bay Vanderhof, bu kadar çok arkadaşınız olduğu için çok şanslısınız. Evet.
Vous avez de la chance d'avoir tant d'amis.
Böyle bir öykü aklınıza geliverdiği için çok şanslısınız.
Vous avez plutôt de la chance d'avoir un truc comme ça... un truc qui sort de vous.
İkiniz de çok şanslısınız.
Quelle chance vous avez.
Bu genç hanımefendi arkadaşınız olduğu için çok şanslısınız Bay Neale.
Il est heureux que cette jeune fille soit votre amie.
7 Parmaklı Boğa pokerini bilmeyen adamlar olmanıza rağmen çok şanslısınız.
Vous êtes sacrément chanceux pour des novices.
Geçen hafta piyango kazanmışdım. Hepsini harcamadım. Çok şanslısınız.
Sentir, entendre son coeur et celui du public battre en même temps.
Çok şanslısınız, Bayan Walker. Çok tatlı bir küçük kızınız var.
Quelle chance, d'avoir une si gentille petite fille!
Kuzeninizin arabası sizde olduğu için çok şanslısınız.
Oui, heureusement que vous avez la voiture de votre cousin.
- Bu gece çok şanslısınız Bay Morrison.
En veine ce soir, M. Morrison!
Çok şanslısınız.
Vous avez beaucoup de chance.
Siz çok şanslısınız.
Vous avez de la chance, je vous le dis.
İnanın çok şanslısınız.
Vous en avez de la chance.
Gerçekten çok şanslısınız.
Vous avez de la chance.
Çok şanslısınız.
Petit veinard.
Çok şanslısınız bayım.
Vous avez de la chance, monsieur!
İkiniz de çok şanslısınız.
Dis-toi que tu es un veinard.
Ama siz beşiniz çok şanslısınız.
Mais vous avez déjà eu votre part de chance.
Siz çok şanslısınız, Bay Gantry.
- Non. Vous avez trop de chance.
Sizler çok şanslısınız çocuklar. Kendimi çok yalnız hissediyorum.
Vous êtes heureux, moi, je suis triste et solitaire.
Böyle sevimli bir eviniz olduğu için çok şanslısınız.
Vous avez de la chance d'avoir une maison si belle.
Çok şanslısınız.
Vous avez de la chance.
- Çok şanslısınız kaptan. - Evet Wolfgang, şanslıyım.
Vous avez de la chance.
Benimle çalışabildiğiniz için çok şanslısınız.
Vous avez de la veine de bosser pour moi.
Çok şanslısınız. Üzülmeyin.
Vous avez de la chance.
Hayatta olduğunuz için çok şanslısınız.
Vous auriez pu y rester.
Görmediğiniz için çok şanslısınız.
Estimez-vous heureux de n'avoir pas été là.
- Çok şanslısınız.
- Vous êtes verni.
Siyanür, asit veya bir nitrogliserin şişesi devirmediğiniz için çok şanslısınız.
J'y travaille aussi à mes inventions et vous avez eu beaucoup de chance de ne pas renverser une bouteille d'acide, de cyanure ou de nitroglycérine.
Onlarla duygusal bir bağ kurduğunuz için çok şanslısınız.
Vous êtes un gros veinard, vos contact sont d'ordre affectif.
Çok şanslısınız, yarın Bremen'e gidiyorsunuz.
Quelle chance vous avez d'aller demain à Brême...
Frank'in laboratuvarına davet edildiğiniz için çok şanslısınız.
Vous êtes de sacrés veinards d'aller voir le laboratoire.
Siz erkekler çok şanslısınız.
Vous en avez de la chance!
Çok şanslısınız.
Vous êtes très chanceux.
Jack, Louis, benimle karşılaştığınız için çok şanslısınız.
Jack, Lois. Vous avez de la chance, j'habite là.
İçindeki çocuğa çok ihtiyacın var yani sizler çok şanslısınız.
Il faut écouter l'enfant en soi... ce qui est facile pour vous.
Çok şanslısınız!
Quelle chance.
Vadimizde altın denilen bir madenden bolca var. Çok şanslıyız ki dış dünyada bu çok değerli bir şey.
Notre vallée est très riche en ce métal appelé or, qui, pour notre chance à nous, est très généreusement valorisé chez vous.
Çok da şanslısınız.
Je le suis? Et très chanceux.
- Şansımız varsa 2 saat. Nazar değmesin, sen çok şanslısın.
2 heures, si la chance reste avec nous.
Çok şanslısınız.
- On y va.
Seni bu kadar seven bir kızın olduğu için çok şanslısın.
Vous êtes chanceux d'avoir une fille qui vous aime tant.
Çok şanslısınız ki, şimdi 20 km yapabilen bir sete bindiniz.
Maintenant on plafonne à 30 km / h.
Öncelikle, sizler şanslısınız. Evet. Pek çok erkek şu anda sizin yerinizde olmak için her şeyini vermeye razıdır.
Vous avez beaucoup de chance d'être assis sur ces bancs.
Çok şanslısınız!
Vous en avez de la chance, vous!
Bu sefer şanslısınız. Çok iyi durumda.
Vous avez eu de la chance, elle est en parfait état.
Çok şanslı olmalısınız.
Vous avez une veine de cocu.
Ülkeniz İngiltere hakkında o kadar az şey biliyorum ki... tabii dünyanın en cesur milleti olduğunuz dışında. Böyle müttefiklerimiz olduğu için çok şanslıyız.
Je sais si peu de choses sur votre Angleterre... sauf que c'est la plus brave des nations... et que nous avons de la chance d'avoir de tels alliés.
Öyle yaptığımız için de çok şanslısın.
Et heureusement pour vous.
şanslısınız 85
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok sert 55
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok sert 55
çok sevinirim 68
çok sakin 32
çok severim 65
çok şanslısın 138
çok sağolun 79
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33
çok şanslıyım 39
çok soğuk 224
çok şaşırdım 153
çok sakin 32
çok severim 65
çok şanslısın 138
çok sağolun 79
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33
çok şanslıyım 39
çok soğuk 224
çok şaşırdım 153