English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ç ] / Çok sakin

Çok sakin traducir francés

677 traducción paralela
Eğer çok sakin konuşursan bazen bu hayvanları sessiz tutar.
Si vous parlez, faites-le doucement, cela les calme, parfois.
Anlaması kolay. İster kazansın, ister kaybetsin, hep çok sakin çıkar.
Qu'il ait gagné ou perdu, il sort de la salle également calme!
Bu kadar hareketli biri için Paris çok sakin bir yer.
Paris est trop tranquille pour un garçon aussi énergique.
Eminim, size söylemiştim. Kardeşim ve ben çok sakin bir yaşam sürdürüyoruz.
Non, mon frère et moi avons une vie tranquille.
- Çok sakin bir adam.
Très digne.
Gerçekten öyle, çok sakin.
- En effet, très calme.
Harper, eskiden çok sakin bir yerdi.
Harper était bien tranquille.
Artık çok sakin ol ihtiyar. Sadece kendini serbest bırak.
Détendez-vous.
- Çok sakin karşıladı.
- Il prend ça très bien.
Ama kızım sakin ve kendinden emindi. - Çok sakin.
Mais elle, elle était calme, sereine...
Çok sakin bir çocuk.
La petite était imperturbable.
Hareket bekliyoruz çocuklar, ortalık çok sakin.
Il faut qu'on bouge. C'est trop calme par ici.
İnsanlar çok sakin görünüyorlar, değil mi? Bence, yine de onlar Baron Gruda'ya karşı gösteri yapmak niyetinde değiller. - Görünüşe göre, öyle, Vali.
Ils n'ont pas l'air de vouloir manifester contre le Baron.
Çok sakin oturuyor. Yeterince hareket olmaması mümkün mü?
- Devrait-il y avoir plus d'animation?
Son zamanlarda çok sakin burası. Çıt çıkmıyor.
C'est très calme ici ces temps-ci.
Burası çok sakin.
Rien ne change, ici.
- Ama çok sakin.
- lls sont si coquins!
Evet, çok sakin karşıladı.
Non, il est resté très calme.
Onu çıldırmış görmek isterim. Çok sakin görünüyor.
Il faut qu'elle se fâche, elle est trop calme.
Belki de çok sakin.
Un peu trop, peut-être.
- Ama çok sakin karşıladı. Endişeleniyorum.
- Elle en parle avec un tel calme...
- Sakin.. çok sakin...!
Très calmes.
Elbette şu an deniz de çok sakin.
- Remarquable! La mer est calme.
Çok sakin burası, değil mi?
Comme on est bien chez vous.
Ortalık çok sakin, değil mi?
Il y a un silence terrible, hein?
Çok sakin...
Si calme...
O, çok sakin biri.
C'est bénin.
Çok sakin görünüyordu ama.
Elle a gardé son calme.
ama çok sakin.
Mais il est très calme.
Çok sakin görünüyorsunuz General.
Vous avez l'air détendu, Général.
Çok sakin.
Oui, serein.
Çok sakin duruyor.
Regardez comme il est calme.
Çok sakin. Çok sessiz.
Très paisible, calme.
Dünyadan çok uzakta ve beraberce sıradan ve sakin hayatlarının uzun ve gecikmiş romantizmine başladılar.
Loin du monde et ensemble ils commencèrent la romance retardée le leur foyer et vies communs et paisibles. F. N.
- Sakin ol, çok konuşuyorsun.
- Du calme, tu parles trop.
Dışarısı çok sakin görünüyor.
Pour Lengthy, je ne sais pas.
Sayılamayacak kadar çok olan gatların büyüsünü düşündüm... Rahatsız edici, gürültülü bir dünyadan... sakin, arındırıcı nehir sularına doğru yol gösteren gatlar...
les "ghâts", dont les marches... descendent d'un monde agité... vers le calme purifiant du fleuve.
- Burası çok sessiz ve sakin, değil mi?
Comme il fait bon ici!
sakin olduğunda, güzelsin... ama kızdığında, çok daha güzel.
Calme, tu es ravissante, mais en colère, tu es resplendissante.
Basın toplantısı için sakin ve rahat olması çok önemli.
Il est primordial qu'elle soit calme et détendue pour la conférence de presse, docteur.
Çok sakin bir yermiş.
C'est calme ici.
Çok kalabalıklar... Ama bak! Sakin olun, gidip uyuyun!
Ils sont beaucoup, mais regardez... soyez tranquille.
- Hayır, çok korkuyorum. Sakin ol çocuğum.
- Calme-toi, mon petit.
Artık çok daha sakin, değil mi?
Il est plus calme, n'est-ce pas?
O çok sakin.
Ils aiment ma crème.
Çok hassas durumdayız, onun için sakin olun.
C'est délicat, vous devrez rester calmes.
Çok sakin.
Très calme.
Çok sakin olun.
Ramez lentement.
Ama korkuyorum. Dr. Fong, Swanee ve senin bu iş hakkında bu kadar sakin olduğunuzu görünce çok korkuyorum.
Ça me fait peur de vous voir tous les trois préparer calmement ce projet insensé.
Çok... normal, sakin... durgun.
Très... normal, calme, serein.
Sakin ol, Paul. Jiggs, çok ciddiyim. Patronun kılıç çekmekten başka her şeyi yaptı.
Pour un peu, votre patron tirait l'épée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]