Çıkart onu traducir francés
616 traducción paralela
Çıkart onu.
Enlevez-le.
Devam et. Çıkart onu.
Vas-y, tu y arriveras peut-être.
Dışarı çıkart onu.
Tu ferais mieux de l'embarquer.
Dışarı çıkart onu.
Dis-lui de venir ici.
Çıkart onu!
Sortez-les de là!
Çıkart onu.
Laisse-le partir.
Neticede onu yoldan çıkartıp bir katile dönüştüren de senden başkası değil.
"puisque vous, et vous seul, en avez fait un assassin."
Onu çerçevesinden çıkartın ve yerine bunu asın.
Je veux que vous la détachiez du cadre et y substituiez celle-ci.
Dili... Onu da dışarıya çıkart.
Tire-lui la langue...
Onu tekrar direğe çıkart!
- Envoyez-le là-haut!
Onu direğe çıkart!
Renvoyez-le là-haut!
Ona 5 dolarını ve papelini verin ve kardeşiniz onu... şoför olarak işe almadan önce dışarı çıkartın.
Donne-lui ses dollars et ses biftons et renvoie-le ou ta sœur l'engagera comme chauffeur.
Onu daha çok sevdim çünkü tavuklarla ve karla birlikte yılbaşı kartını andırıyordu.
C'est celle que je préfère, on dirait une carte de Noël, avec des poules et de la neige.
En iyisi onu dışarı çıkart, Frank.
Il vaut mieux l'emmener dehors.
Çıkartın onu, lütfen.
Enlevez-le, je vous prie.
- Onu buradan çıkart!
Dégage-moi ça!
Onu buradan çıkartın ve sessiz kalmasını sağlayacak bir şeyler verin.
Emmenez-le et donnez-lui un calmant.
Geceleyin kamyonda onu kafesinden dışarı çıkartırdım.
La nuit, dans le camion, j'ouvre sa cage.
Bir erkek seni üzüyorsa, onu hayatından çıkart.
Si c'est un homme, débarrassez-vous-en.
Onu giydiriyordum, çıkartıyordum, ayakkabılarını giydiriyordum.
Qu'est-ce qu'ils ont à hurler comme ça?
- Onu sizin güvercinliğe çıkartırım.
- Je vais le monter dans ton pigeonnier.
Once onu Highcliff Cub Scouts'dan çıkart ve sonra da...
Papa, n'en rajoute pas s'il te plaît.
Uyumasını söyledim. - Onu dışarı çıkart.
Laisse-le sortir.
Onu incitecek ya da ağlatacak bir tek şey yaparsan, kalbini çıkartırım.
Si vous la faites pleurer, je vous arrache le cœur.
- Onu dışarı çıkartın!
- Sortez-le!
Uyanmadan önce onu buradan çıkart.
Prenez la sienne avant qu'il ne s'éveille.
Eğer onu görürsem, söyleyeceğim düğmeleri önce ona yuttur ve sonra midesinden dışarı çıkartırım.
Si je les vois je les lui ferai avaler et je les retirerai de son estomac.
- Listeden çıkartın onu.
Rayez-le!
- Onu dışarı çıkart lütfen.
- Faites-le sortir!
Yarın oraya giderim ve onu çıkartırım.
Je m'en charge dès demain!
Eğer kişinin nefsi yeterince güçlü be temizse yaratığın ruhu çok yaşlanmadan önce onu vücuttan çıkartırız, fakat bir nedenden dolayı nefis güçsüzse anne babadan miras kalan bir zayıflık bir kazara doğum, o zaman...
Si l'âme de l'homme est forte et pure, on peut exorciser l'esprit de la bête avant qu'elle n'y passe trop d'années, mais si pour quelque raison, l'âme est faible, une faiblesse innée, un accident de naissance, alors...
Onu çileden çıkartıyor.
Il est fou de rage.
Çıkartın onu hemen!
Dépêche-toi.
Onu bu evden çıkartın.
Faites-la partir d'ici.
Ashby adına zarar gelmesinden o kadar çekiniyorsan bence yapılacak en iyi şey, deli raporu çıkartıp onu kilit altına almak.
Le mieux pour notre réputation, c'est de la déclarer folle. Et de la faire enfermer.
Misafirimizin canının yanmasını istemeyiz. Onu çıkart buradan.
Renvoyons d'abord notre invité chez lui.
- Onu buradan çıkartın.
- Virez-moi ça
Çıkartın onu.
Dehors!
- Dışarı çıkartın onu!
- Sortez-le!
Yavaş çıkartın onu! - Bayan Filuména.
Et Don Domenico, le pauvre.
Oriani, onu buradan çıkart.
Oriani, emmenez-le.
Giysilerini çıkartıp, onu çıplak bıraktılar her yanına kaktüs sürdüler, derisi parçalanana kadar.
Ils l'ont déshabillée... et l'ont traînée dans les cactus jusqu'à ce que sa chair soit...
Çıkart onu.
Sortez votre arme.
Elaine konusuna gelince, onu o pis kafandan çıkart.
sors Elaine de ton cerveau perverti.
Onu dışarı çıkartın.
Sortez-le.
Onu yukarı çıkart, Ed.
Ed, remontez.
Onu oradan çıkartın.
Dégagez la capsule.
Onu oradan çıkartın.
Dégagez-la.
- Devam et, çıkartın onu buradan.
Filez d'ici.
Hangi yarısı nerededir bir bilsem, onu kesip çıkartır Halkın Demokratik Morguna yakılması için gönderirdim.
Si je savais distinguer ces moitiés, je la disséquerais... et l'enverrais à la Morgue Populaire Démocratique pour être brûlée.
- Çıkartın onu buradan! - Kapa çeneni!
- Sortez-le d'ici!
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onu bul 30
onunla 141
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onu bul 30
onunla 141
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu buraya getir 82
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu buraya getir 82
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu seviyorsun 78
onu biliyorum 95
onu duydum 61
önüne bak 138
onu seviyor musun 173
onun yerine 89
onu geri ver 55
onu sevdim 104
onun da 23
onu seviyorsun 78
onu biliyorum 95
onu duydum 61
önüne bak 138
onu seviyor musun 173
onun yerine 89
onu geri ver 55
onu sevdim 104
onun da 23