Öldü o traducir francés
5,056 traducción paralela
- Öldü o.
- Il est mort.
Aslında, o araba kazasında öldü.
En fait il est mort dans un accident de voiture.
Geçtiğimiz 3 senede üvey ailemi kaybettim, gerçek ailemi kaybettim teyzemi, vasimiz Alaric'i kaybettim, üstüne bir de kardeşim Jeremy öldü. Ama o sonra geri döndü. Orası var tabii.
En 3 ans, j'ai perdu mes parents adoptifs, mes parents biologiques, ma tante, Alaric notre tuteur, et mon frère, Jeremy est mort, bien qu'il soit revenu à la vie, voilà.
O öldü.
Il est mort.
Çünkü o öldü.
Parce qu'elle est morte.
- O senin yüzünden öldü.
Vous êtes la raison de sa mort.
- O öldü. - Yalvarırım bu işi bırak artık.
Restons-en là.
O çok iyi ve harika bir kadındı ama senin yüzünden öldü.
Elle était adorable et parfaite, et elle est morte à cause de toi.
Odasında onunla bir münakaşa ettiğin aşikar iki gün sonra ise o öldü.
Vous avez de toute évidence eu une altercation avec lui dans sa chambre, et deux jours plus tard, il est mort.
O 2 saat önce hastanede öldü.
Elle est morte à l'hôpital il y a deux heures.
O öldü.
Elle est morte.
Frank öldü ama o İrlandalı piç hâlâ yaşıyor.
Il n'est plus là, Contrairement à cet irlandais.
O öldü artık, üç yıl önce.
Il est mort il y a trois ans.
Aşırı dozdan öldü diyorlar, o kadar.
Ils disent qu'il a fait une overdose, point final.
Slade adada dostumdu ve Shado gibi o da benim yüzümden öldü.
Slade était mon ami sur l'île, et... comme Shado, il est mort à cause de moi.
o öldü.
Elle est morte.
O daha iyi bir dünya uğruna öldü.
Il est mort pour le bien commun.
Ve onu ambulansla götürüyorlardı. Ve o aniden öldü mü?
Mais ils l'ont mis dans l'ambulance, et il meurt subitement.
Çünkü o öldü!
Parce que... elle est morte.
Bütün o insanları kontrol ettim ve sonra hepsi öldü.
Vérifier tous ces gens, et puis, ils disparaissent.
O kız öldü, Vincent!
Elle est morte, Vincent!
O öldü.
Il est parti.
- O öldü.
Il est mort.
Ne için olursa olsun o öldü.
Mais peu importe, elle est quand même morte.
Kocam Noel günde öldü ve o bundan daha eğlenceliydi.
Mon mari est mort à Noël et c'était plus agréable que ça.
O öldü anlıyor musun?
- Elle est décédée.
Çünkü o öldü. Kevin onu öldürdü.
Parce qu'elle est morte, parce que Kevin l'a tuée!
Ama o öldü tatlım ve bu yüzden de bir yere gitmeyecek.
Mais elle est morte chérie, elle est morte et ne va aller nulle part.
O nasil öldü?
Comment est-elle morte?
Demek o öldü.
Alors, il est mort.
Bunu yapamazsın, o öldü.
Tu ne peux pas. Elle nous a quittés.
- O hayal babanla beraber öldü.
Un rêve qui est mort avec ton père.
O zaten öldü Marv.
Il est mort, Marv.
- O öldü.
- Il est mort.
- O öldü!
- Il est mort!
- O adam bizim yüzümüzden öldü.
Ce con est mort pour nos péchés.
Üç doktor o gece öldü.
J'ai perdu quatre docteurs cette nuit.
O öldü. Hiçbirinizin sikinde değil!
Il est mort, et vous vous en foutez tous les deux!
O yüzden öldü.
C'est ça qui l'a tué.
O öldü.
Morte.
Benim hatam. O öldü. - Hayır.
- C'est de ma faute s'il est mort.
O öldü ama Bay Shaw burada yasamak zorundaydi.
Il était mort, mais maître Shaw continuait à vivre là.
- O Öldü.
- Désolé, il est parti.
Ben o nu gördüm o öldü geri gelemez.
J'ai vu il aller à l'étage, ne revint jamais, et- - accord.
Ama o öldü!
Le temps passe vite là-bas.
Thornhill'in vurulduğuna Pillay şahitti, ama şu anda o da öldü.
Pillay avait assisté au meurtre de Thornhill, et maintenant il est mort.
- O Emir'di ve öldü.
C'était le boss et il est mort.
O öldü, Vin.
Elle est décédée, Vin.
O öldü.
Mon ex est morte.
Bense... o öldü ama... ona bir şey söylemedim.
Elle n'est plus avec nous, alors... je lui ai pas dit ҫa.
Şimdiyse o öldü.
Et maintenant... il est parti.
oldu 1287
öldü 1127
oliver 252
orospu çocuğu 971
ohio 157
olive 40
ohhh 77
omar 42
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18
öldü 1127
oliver 252
orospu çocuğu 971
ohio 157
olive 40
ohhh 77
omar 42
özür dilerim 10391
ozur dilerim 18