English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ş ] / Şuraya bırak

Şuraya bırak traducir francés

168 traducción paralela
Evet, şuraya bırakın.
lci. Je les surveillerai.
- Odunları şuraya bırak.
- Posez le bois ici.
Şuraya bırakın yeter.
Posez ça par terre.
Peki, şuraya bırakıyorum.
D'accord, je la pose là.
Daha sonra içerim, şuraya bırakın.
Posez-la là. Je la boirai plus tard.
Şuraya bırak!
Posez ça là.
Yemeğiniz bitince, tabaklarınızı şuraya bırakırsınız.
Quand vous aurez fini de manger, empilez vos assiettes.
Onları şuraya bırakın.
Posez ça là.
Şuraya bırakıver.
Posez-les ici.
Ücreti şuraya bırakıver.
Pose mes honoraires là-bas.
- Şuraya bırakın.
- Posez-le là.
Döndür ve şuraya bırak.
Faites demi-tour.
Eşyalarını şuraya bırak. İki kişiye yetecek çok oda var.
lnstalle-toi, il y a de la place.
Şuraya bırak.
Pose-les ici, Dan.
Tamam, şuraya bırakın.
Posez-le là.
Oh, tamam şuraya bırak.
- Bien, pose-le là. - Tu avances?
Şuraya bırakın, lütfen.
Pouvez-vous les mettre juste ici?
Mümkün değil. Onu şuraya bırak Rex.
Impossible. Couchez-le là, Rex.
Şuraya bırak.
Posez-les là.
- Yok, şuraya bırak.
- Non, mets-la là.
- Sorun yok. Şuraya bırakın lütfen.
- C'est parfait, là.
Evet! Şuraya bırakıver evladım!
Oui, oui, posez ça la, mon garçon!
Evet, şuraya bırakıver.
Là. Posez-le là.
Onu şuraya bırakıver.
Mets ça là.
Şuraya bırak onları.
Laissez-les là.
Paltonu şuraya bırak.
Pose ton manteau là.
- Hey, hey, şuraya bırak. - Bırak ben konuşayım.
Oh, oh, oh, c'est bien, là!
Şuraya bırak onları.
Posez-les là.
Şuraya bırak.
Mettez-le là.
Güzel tam şuraya bırak.
Pose ça juste là.
Junior, bavulunu şuraya bırak.
Junior, pose ta valise.
Şuraya bırak.
Mettez ça là.
Johnny, paraşütünü şuraya bırak.
Laisse ton parachute ici. Beau travail.
Sağ ol, şuraya bırak.
Merci, posez ça là
Şuraya bırak, sağol.
Merci. Pose-le là.
Şuraya bırakın.
Pose-le là.
Şuraya bırak hemen. Bırak!
Posez-la.
Şimdi sadece şuraya bırakın. Bahçivan çocuk oradan alır.
Pour mon jardinier.
Şuraya bir bak ve bir saniye beni rahat bırak.
Regardez le paysage.
Hayır. Şuraya bırak.
- Ce n'est pas la peine, laissez-le là.
Şuraya bırakıyorum.
Je vais les mettre ici.
İzin verin şuraya. Bırakın geçeyim.
Laissez-moi passer.
Şuraya bırakıyorum patron.
Lunettes, chef.
- Şuraya bırakın!
Posez-la la!
Paketini şuraya, masanın üstüne bırak.
Posez vos affaires sur cette table.
Hemen şuraya yatağın üstüne bırak.
Beckum a fait de son mieux.
Köşeye bırakın, şuraya.
Mettez ça dans le coin, ici.
Şuraya bırakın, lütfen.
Laissez ça là, s'il vous plaît.
- Şuraya bırakın, küçük ağaç kesiciler. - NasıI gidiyor?
Comment allez-vous?
Şuraya bırakın.
Dépêchez-vous.
Şuraya bırak.
Posez ça là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]